İçerdiği yüksek lif ve minerallerle mide ve bağırsak sorunlarına çare olan bamya çorbası, Ramazan ayında özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde sofralardan eksik edilmiyor.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan vatandaşlar, iftar saatinde aldıkları karbonhidrat ve yağ yüklü ağır yiyecekleri sindirmekte sıkıntılar yaşıyor. Mide ve bağırsak problemlerine ise en iyi çözüm; yüksek lif içeren besinler. İç Anadolu Bölgesi’nde yaygın olarak tüketilmesinin yanı sıra Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde de meşhur olan ve Eskişehirliler tarafından çok sevilen bamya çorbası, içerdiği yüksek lif ve mineraller sayesinde mide ve bağırsak problemleri yaşayan vatandaşlara lezzetli bir çözüm önerisi sunuyor.

“Bamya sindirim sistemini güçlendiriyor”
Ayten Usta Gurme Restoran Gıda Yüksek Mühendisi Safiye Şişli, Ramazan ayında vatandaşların genelde mide ve bağırsak problemleri yaşadığını, buna çözüm olarak ise bamya çorbasının iyi bir besin olabileceğini aktardı. Şişli, “Ramazan ayında karşılaşılan sindirim problemlerine engel olmak için Eskişehir yöresine ait olan ve şehrimizde çok sevilen bamya çorbasını öneriyoruz. Bamya çorbası, mide ve bağırsak sisteminin çalışmasını sağlayarak sindirim sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. Ayrıca içerdiği yüksek lifler ve minerallerden dolayı sıkça tüketmemiz gereken bir besindir. Ramazan aylarında özellikle iftarlarda çok ağır yemekler yediğimiz için ve karbonhidrat ağırlıklı beslendiğimiz için sindirim sistemimizi güçlendirmek için bamya gibi yüksek lif oranına sahip bitkiler tüketmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Bamya çorbası hazırlanırken nelere dikkat edilmeli
Bamya çorbasının yapımında tüylenmeden önce toplanan ve özel olarak kurutulan bamyanın kullanılması gerektiğini söyleyen Şişli, hazırlık aşamalarını şu sözlerle anlattı:
“Bamyayı güzelce temizledikten sonra haşlıyoruz ve çorbamızı hazırlamaya başlıyoruz. Bamyanın yeşil kalması çok önemlidir. Bunun için de tüylenmeden önce toplanması gerekiyor. Hazırlık aşamasında bu çorbayı genellikle et suyuyla pişirmek gerekiyor. Böylelikle lezzetini artırmış oluyoruz. Ayrıca sade yağ ve kuyruk yağı kullanımı da hem lezzet açısından hem de bağışıklık sistemimizin güçlenmesi açısından önemli bir unsurdur.”