Bu yıl Kastamonu’da çerezlik yerine yağlık ayçiçeği ekilecek
Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, çiftçilere yağlık ayçiçeği ekmeleri konusunda öneride bulunarak, "Son günlerde ülkemizde üretilen ayçiçeğinin yetmediği ve Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı olduğumuz anlaşıldı. Bu açığımızı kapatma noktasında hem teşvik var hem de bunun üretimi ne kadar fazla olursa dışarıya bağımlılığımızdan kurtulmuş oluruz" dedi.
Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, Kastamonu’da yapılan ayçiçeği üretimi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kentte çerezlik ayçiçeğinin yerine yağlık ayçiçeği ekimi yapılacağını söyleyen Butur, Kastamonu’daki üreticilere teşvik sağlanması için Tarım ve Orman Bakanlığına müracaatta bulunduklarını ifade etti.
"Çiftçilerimizin ne kadar girdi maliyetleri düşerse bu da o kadar üretime yansıyacaktır"
Tarımsal üretimin önemine de vurgu yapan ve Tarım ve Orman Bakanlığına müracaatta bulunduklarını söyleyen Butur, “Pandemi sürecinde maalesef çiftçilerin girdi maliyetlerinde bir hayli artış oldu. En çok da dışarı bağımlı olduğumuz gübre ve mazot gibi konularda artış yaşandı. Bu da çiftçilerimizi zor durumda bıraktı. Bu tabii ki sadece Türkiye’yi değil, tüm Dünyayı etkileyen bir süreç oldu. Bundan Türkiye de etkilendi. Bilindiği üzere gübrenin hammaddesi Türkiye’de yok. Azotlu gübreler doğal kaynaklı, taban gübreleri de bizde olmayan bir madenden kaynaklı. Bu yüzden yüzde 90 civarında dışarıya bir bağımlılığımız bulunuyor. Devletimiz bunu sübvanse etmeye çalışıyor, ama ne kadar fazla sübvanse edilebilirse o kadar üretimin artışına katkı sağlar, rekoltenin de yüksek olmasını sağlar. Bunlar çok önemli. Son zamanlarda bazı teşvikler açıklandı. Mazot ve gübre desteği dekar başına 42 liraydı, bu yıl 50 lira daha ödeneceği açıklandı. Bizler bunu çok önemsiyoruz. Dekar başına 92 lira ödeme yapılacak. Gübrede anormal bir artış oldu. Sonra biraz geriledi. Ama tekrar Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan ötürü yükseldi. Bunları da devletimiz sübvanse etmeli. Çünkü çiftçilerimizin ne kadar girdi maliyetleri düşerse bu da o kadar üretime yansıyacaktır. Süt konseyi geçtiğimiz yıl 4,7 diye bir açıklama yaptı, bu ara yeni bir düzenleme daha yapıldı, 7 lira gibi sütte bir artış oldu, bu da çiftçilerimiz tarafından gayet memnun edici bir rakam oldu. Bunu da çok önemsiyoruz, çünkü süt para edecek ki bizim besicimiz elindeki damızlık ineklerini tutsunlar. Dolayısıyla bu hem et açığı açısından hem de süt için çok önemli” dedi.
“Yağlık ayçiçeğinde Kastamonu’nun teşvik kapsamına girmesi için müracaatta bulunduk”
Yağlık ayçiçeği için sağlanacak destekten faydalanmak istediklerini belirten Butur, “Kastamonu’nun da bu teşvik kapsamına girmesi için Tarım ve Orman Bakanlığına yazı yazıldı. Yağlık ayçiçeğine ve dane mısıra destek olacak. Ben çiftçilerimizin bu noktada bizim coğrafyamızda, hem yağlık ayçiçeğini hem de dane mısırı ekmelerini tavsiye ediyorum. Yağlık ayçiçeği önemli, son günlerde ülkemizde üretilen ayçiçeğinin yetmediği anlaşıldı. Ayçiçeği yağında Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı olduğumuzu gösterdi. Bu açığımızı kapatma noktasında bunu önemsiyoruz. Hem teşviki var hem de bunun üretimi ne kadar fazla olursa dışarıya bağımlılığımızda kurtulmuş oluruz. Son zamanlarda mazota anormal bir artış oldu, bu da dünya piyasasıyla ilgili. Daha önce varil fiyatı 30 dolar olan petrol 130 dolara kadar çıktı. Bu da tarımda üretim yapan çiftçilerimize ne kadar sübvanse edilebilirse, ÖTV alınmadan bir şekilde ucuz mazot kullandırabilirsek o kadar üretime yansıyacak diye düşünüyorum. Devletimizin de bu konuda desteklerini bekliyoruz ve şu anda buna benzer bir çalışmanın da olduğunu biliyoruz. Bu çalışmalar da inşallah üretime yansıyacaktır” diye konuştu.
“Destekler direkt olarak vatandaşın üretimine yansıyacak şekilde verilmeli”
Makine ekipman yerine mazot, gübre ya da yeme destekleme ödemesinin yapılmasının daha doğru olacağını belirten Butur, “Tarımda çok fazla kaleme destek var ama bunların üretimde bir kısmının yansımadığını düşünüyorum. Örneğin makine ekipmana verilen desteklerin mazota, gübreye ya da yem gibi direkt olarak vatandaşın üretimine yansıyacak şekilde verilirse, bunun da üretime yansıyacağını düşünüyorum. Bununla ilgili de yine bakanlıkta bir çalışma olduğunu duyduk, bunun memnuniyet verici olduğunu söyleyebilirim. İnşallah bunun da hayata geçmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Çiftçilerimiz ekilmedik bir karış toprak bile bırakmasın”
Başkan Butur, vatandaşın üretmesi gerektiği ve emeğinin karşılığını mutlaka alacağını söyleyerek şöyle devam etti:
“Kastamonu’da tarımın önemli ölçüde yapıldığı ilçelerimiz merkez, Taşköprü ya da Devrekani’de çitlemelik ayçiçeğinin ekimi yapılıyor. Bu yıl ben buralarda yağlık ayçiçeği ekiminde de bir hayli artış olacağını düşünüyorum. Sarımsağı her yıl eken çiftçilerimiz var. Ama bazen yüksek para ettiği zaman dışarıdan gelip de yani ekimini yapmayan vatandaşlarımız da gelip sarımsak ekimi yapıyor. Bu da arz talep dengesinde bozulmaya neden oluyor ama her yıl eken çiftçilerin, bu yılda sarımsağı ekeceklerini düşünüyorum. Siyez de bilindiği üzere bizlerin coğrafi işaretini aldığımız bir ürün. Bunun ekimi de bu yıl yapılacaktır. Bizim bir karış bile ekilmedik toprağımızın kalmaması gerekiyor. Vatandaşımız üretmeli, bu önümüzdeki yıl mutlaka bu ektiklerinin karşılığını alacaklardır. Fiyatlarda mutlaka bir dengelenme, yükselme olacaktır. Örneğin, karkas et fiyatı 3-4 ay önce 50 lira civarındaydı, şu anda 90 lira civarında. Vatandaşımız, ürettiği ne olursa olsun bunun karşılığını mutlaka alacaktır. Fiyatlar buralarda durmayacaktır. Ukrayna ve Rusya ile tarım konusunda ticaretlerimiz var. Oralarda yaşanan sıkıntıları da göz önünde bulundurduğumuzda ürettiğimiz ürünün bize kaybettirmeyeceğini düşünüyorum. Bu yüzden çiftçilerimizin bir karış bile kalmayacak şekilde ekim yapmasının doğru olacağını ve bunun da karşılığını alacaklarını düşünüyorum.”