BURDUR - Burdur'un Bucak ilçesinde engelli öğrencilerin eğitim aldığı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde, devletten fazla eğitim ücreti aldıkları iddiasıyla "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından haklarında 4 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 8 sanığın yargılanmasına başlandı.
Burdur Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına, tarafların avukatları, engelli müştekiler ile aileleri katıldı.
Sanıklardan işletme sahibi S.Ö. ve merkezin müdürü K.A. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılırken, merkezde fizyoterapist olarak görev yapan sanık H.A.Ü. duruşma salonuna hazır bulundu.
Katılan sanıkları ve taraf avukatlarının savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından engelli bireylerin aileleri adına avukat Şefika Aygüneş, gazetecilere, suçtan zarar gören 12 engelli öğrencinin ailesinin dosyada müşteki olduğunu söyledi.
Soruşturmanın yaklaşık 5 yıl sürdüğünü belirten Aygüneş, "Söz konusu özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine gelen 12 özel öğrencinin derslere girmemelerine rağmen sanki kurumda eğitim almış gibi gösterilerek velileri adına sahte imza atan şüphelilerin devletten fazladan para kazanmaları iddiasıyla bu soruşturma başlatıldı." ifadelerini kullandı.
Aygüneş, davada Milli Eğitim Bakanlığından gelir desteği alan bu rehabilitasyon merkezinin işletme sahibi, müdürü ve çalışanları hakkında 4 yıldan 10 yıla kadar hapis istendiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Suçtan zarar gören kişi sayısı kadar cezaların artırılmasını talep ediyoruz. Dosyadaki eksiklikler giderildikten sonra umuyoruz ki sanıklar cezalandırılacaklar. Biz duruşmada, suçtan zarar görenlerin özel gereksinimli ve çoğunun çocuk olması nedeniyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da dosyaya dahil olmasını istiyoruz. Bu konuyla ilgili Bakanlıktan destek talep ediyoruz. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak açılan bu kurumların daha fazla denetlenmesini istiyoruz."
İlknur Acar da oğlunun o kuruma gittiği dönemde eğitim hakkının kaybolduğunu belirterek, adalete güvendiğini ve bu davada özel çocuklara herkesin destek vermesini beklediğini kaydetti.