Bursa Beton Genel Müdürü Onulay: “Binaların risk tespitini yaptırın”
Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros Onulay, “Güvensiz yapıların kentsel dönüşüm ile güvenli hale getirilmesi şarttır. Riski deprem değil güvensiz yapılar oluşturur. Konut satın alınırken iç dekorasyondan önce taşıyıcı sistemin unsurlarına dikkat edilmesi gerektiği gibi özellikle 1999 depremi öncesinde inşa edilen yapıların risk tespitinin yapılması hayatî önem taşımaktadır” dedi.
Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros Onulay, deprem gerçeğine bir kez daha dikkat çekerek, kentsel dönüşüm ve risk tespitinin önemine vurgu yaptı. Onulay açıklamasında, “Deprem kuşağında yer alan ülkemizde riski depremin değil, güvensiz yapıların oluşturduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz. Son İzmir depreminde de acil dönüşü-mü gerekli binaların yıkılmış olması durma noktasına gelen kentsel dönüşüm projelerinin ehemmiyetini tekrar gözler önüne sermiştir.İmar dışı yapılaşmalar ve imara uygun olsa bile zemin etüdü yapılmamış, alt yapı ve sosyal donatı alanları yetersiz, kalitesiz riskli yapı stoklarının güvenli hale getirilebilmesi için kentsel dönüşüm en uygun zemindir “dedi.
“25 yaş ve üzeri binaların betonu depreme dayanıksız”
Onulay şöyle devam etti: “Son İzmir depreminde de TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Raporuna göre yıkılan binaların tamamının 1999 öncesi olduğu tespit edilmiştir. 1999 dep-remi sonrası yapılan incelemelerde pek çok yapıda kullanılan betonun, bugün taşıyıcı sistemlerde kullanılmasına izin verilmeyen C16 (cm2 başına 160 kg taşıma gücü) sınıfını bile sağla-yamadığı, büyük çoğunluğunun C8-C12 mertebesinde olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. O dönem ve daha öncesindeki en yüksek beton sınıfının güncel yasalara göre taşıyıcı sistemlerde kullanılmasına izin verilmeyen beton sınıfları olduğu düşünüldüğünde özellikle 25 yaş üzerin-deki yapıların bağıl olarak daha büyük bir risk altında olduğunu söyleyebiliriz. 80’li yıllar ve öncesinde yüksek beton dayanım sınıflı betonlardan söz etmek mümkün olmadığına göre, güvensiz olan eski yapılaşmaların kentsel dönüşüm projeleri kapsamında güvenli hale getirilmesi vatandaşlarımız için önem arz etmektedir.”
Konut alacaklara tavsiyelerde bulunan Onulay, “Her sektörde olduğu gibi emlak sektöründe de tüketici nihai ürüne odaklı. Tüketiciler konut satın alırken ne yazık ki sadece kaliteli dekorasyon malzemelerinin kullanımına hassasiyet göstermektedir. Bir yapıda seramik, boya kaplama malzemeleri gibi dekorasyon unsurları, istenildiği zaman yıkılıp yeniden kolaylıkla yapılabilir. Ancak taşıyıcı sisteme ait unsurların sonradan değiştirilmesi çok güçtür. Olası bir doğal afette yapının içinde yaşayan insanları koruyan, taşıyıcı sistemin sağlamlığıdır. Betonarme bir sistemin depreme dayanıklılığını sağlayan unsurlar ise doğru proje, doğru malzeme, doğru uygulama ve doğru denetleme mekanizmalarıdır. Görsel ve fonksiyonel birtakım unsurlardan önce sorgulanması gereken unsurlar öncelikle yapının güvenliği olup; yapı müteahhidinin kurumsal kimliği, iş ahlakı, yeterli ve yetkin personel bulundurma durumu, üretim standartları, kalite parametreleri bu kapsamda dikkate alınmalıdır. Bu noktada tüketicinin sorumluluk sahibi olması gerektiğini söylemekle birlikte, yeterli bir kamuoyu oluşturmadan tüketicinin bilinçlenmesi yeterli değildir. Bu alanda kamuoyunun oluşturulmasında hepimize görev düşmektedir.Yerleşme ve yapılaşmaların etkin denetiminin sağlanması, kaçak yapılaşmanın önlenmesi, belirlenen tehlike ve riskleri önleyen, dışlayan veya etkilerini azaltan önlemlerin farklı amaç ve ölçeklerdeki mekânî planlama çalışmalarının yapılması, yeni yapıların sosyal unsurlar, yasal unsurlar, ekonomik koşullar, fiziksel özellikler ve yönetsel unsurlar dikkate alınarak inşa edilmesi bu üzücü vak’aların tekrar yaşanmaması için alınabilecek tedbirlerdir” dedi.
“Risk tespiti nasıl yapılır”
Vatandaşların, “Çalıştığım ya da yaşadığım binanın risk altında olup olmadığını nasıl bilebilirim?” sorusuna cevap aradığını ifade eden Onulay, süreci şöyle özetledi:
“Bakanlıkça lisans verilmiş bağımsız firmalar aracılığıyla binanızda inceleme yaptırabilirsiniz. Riskli Yapılar, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yer alan ‘Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslar ’a göre tespit edilmektedir. Konuyla ilgili sektörde yapılan çalışmalara değinen Onulay,’’ Birliğimiz de bu alanda önemli bir görev üstlenmiş durumdadır. Birliğimiz tarafından özel ve kapsamlı Deprem Performans Raporu hazırlanabilmektedir. Beton laboratuvarında yapıların güvenli olup olmadığına dair denetimler yapılmaktadır. Yapılacak işlemlerin ardından Binaların Deprem Performansı Analiz Raporu ile mülk sahipleri, binasının depreme karşı ne kadar hazır olduğunu öğrenebilmektedir”.
“Betonun niteliği, dayanıklılığı, hazır betonun gerekliliği ve yaygın kullanımı deprem kuşağında bulunan ülkemizin dikkat etmesi gereken en önemli unsurlar arasındadır” diyen Onulay, “Günümüzün en yaygın yapı malzemesi konumundaki betonun tasarımı ve uygulaması yapılırken, belirli kuralların göz önünde bulundurulması ve kalite/yeterlilik şartının aranması gerekmektedir. Gerek son yıllarda yaşanan depremler ve gerekse de betonun giderek daha özellikli yapılarda kullanılması beton nitelik denetimi ve kabul koşullarını oldukça önemli bir hale getirmiştir. Son depremler sırasında büyük hasar gören yapılar incelendiğinde yapılaşmanın hızlı olduğu bölgede betonla ilgili temel bilgilerin kullanılmadığı ve gerekli denetimlerin yapılmadığı belirgin biçimde ortaya çıkmıştır. Hazır betonun bir mühendislik alt yapısı olmadan ve etik kurallara dikkat edilmeden üretilmesini engellemek adına hazır beton üreticilerinin kesintisiz denetlenmesi gerekmektedir” dedi.