Büyük Menderes Nehri kirliliğine Bakanlık el attı
Büyük Menderes Nehri’nde zeytinyağı tesislerinden ve evsel atıklardan kaynaklanan kirlilik haberleri üzerine çevre denetim ekipleri ile mobil su atık laboratuvarları bölgeye sevk edildi. Su kirliliğine neden olabilecek tesislerin tamamında çevre denetim çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı ekipler Büyük Menderes Nehri’nin çeşitli noktalarından su örnekleri alarak analiz yaptı.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetleme Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün yapılan denetimler ve çalışmalarla ilgili olarak Sarıkemer Mahallesi tarihi köprü üzerinde açıklama yaptı.
Zeytinyağı hasadı döneminde zeytin üretimi yapılan Aydın, Balıkesir, İzmir, Bursa, Çanakkale, Hatay, Merdin gibi illerde Zeytinyağı, zeytin posası ve prina tesislerine denetimlerin arttırılmasına yönelik İl Müdürlüklerine talimat verildiğini ifade eden Barış Ecevit Akgün, Bakanlığa bağlı çevre denetim ekipleri ile mobil su analiz laboratuvarı araçlarının bölgelere sevk edildiğini belirtti.
Akgün; Büyük Menderes Nehri’nde de kapsamlı bir denetim çalışması yürüttüklerini, su kirliliğine neden olabilecek tesislerin tamamında çevre denetim çalışması yapıldığını söyledi.
“375 işletme faaliyetten men edildi”
Geçtiğimiz yıl 57 bin tesisin denetlendiğini belirten Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetleme Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün denetleme sayısının 2022 yılında 67 bini geçtiğini söyledi. Çevreyi kirleten 5 Bin 705 işletme ve 308 deniz aracına 725 Milyon TL ceza uygulandığını belirten Barış Ecevit Akgün, 375 işletmenin faaliyetten men edildiğini söyledi.
“Sıfır Atık Sistemi’ni merkeze almak zorundayız”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetleme Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün yaptığı açıklamada; “Biz zeytin işletmelerimizin su kirliliğine neden olmayacak ve zeytin karasuyu oluşturmayacak şekilde 2 fazlı üretime geçmeleri, zeytin posası yani pirina atıklarını da Bakanlığımızca lisans verilmiş geri kazanım tesislerine göndermeleri konusunda gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Bu konuda gerek Bakanlığımız, gerek İl Müdürlüklerimiz olarak her türlü teknik desteği vermeye de hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. Çevre mevzuatında öngörülen tedbirleri almayan, zeytin karasularını alıcı ortamlara deşarj etmek suretiyle çevre kirliliğine neden olan tesislere de Çevre Kanununda öngörülen kapatma dahil idari yaptırımları kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Diğer taraftan bölgede yaptığımız incelemelerde birçok evsel ve doğal atıkların da Menderes Nehri boyunca taşındığını ve akışın yavaşladığı bölgelerde biriktiğini tespit ettik. DSİ Genel Müdürlüğümüzce yılda 4 kez bu bölgedeki atıklar düzenli olarak temizleniyor. Ancak bölgede biriken atıkların muhteviyatına baktığımız zaman bu atıkların büyük çoğunluğunu geri kazanılabilir plastik atıkların oluşturduğunu gördük. Kaynaklarımızın sonsuz olmadığı anlayışıyla, “al kullan at” değil “al kullan dönüştür” bilinciyle hareket etmek, atık miktarını azaltmak, etkin toplama sisteminin kurulmasını sağlamak, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan; Sıfır Atık Sistemi’ni merkeze almak zorundayız. Çevre kirliğine karşı mücadele ancak devletin ve vatandaşlarımızın ortak çalışması ile başarıya ulaşabilir. Çocuklarımıza daha yeşil, daha temiz bir dünya bırakabilme adına da bu mücadeleyi hep birlikte gerçekleştirmek durumundayız. Çünkü “Dünya Ortak Evimiz”. Ortak Evimiz Dünyamıza hep birlikte sahip çıkmak zorundayız” dedi.