Tarih: 25.10.2016 06:01

Çağdaş, Atatürkçü, Ulusalcılara teşekkür!

Facebook Twitter Linked-in

Geçen Ağustos ayı içerisinde bir yazım "Çağdaş, Atatürkçü, Ulusalcılara Çağrı!"(*) başlığını taşıyordu. O yazıda ben nasıl bir çağrıda bulunuyordum? Ne yapıyordum? Tabii ki oturduğum yerden ahkâm kesiyordum. O yazımın başlığının sempatizanı olan kişilerin oluşturduğu Sivil Toplum Kuruluşlarını (STK) eleştiriyordum. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneğinden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine kadar birçok STK`yı ima ederek eleştiride ve çağrıda bulunuyordum. Öyle ya Türkiye bu duruma gelirken o kuruluşlar nerelerdeydi? Neden Gençliğe yeterince sahip çıkmamışlardı?Siz değerli okurların arasında "Ne var ki Türkiye`nin gidişatında? "Hamdolsun" işler iyi, gençlere ise zaten birileri sahip çıkıyor." diyenler olabilir. Gerçi Erbakan hoca öyle diyenleri kast ederek "Halkımızın bir kısmı maalesef `Milli Görüş gömleğini çıkarmış kişiler(!) tarafından Narkozlanmışlar.` Dolayısıyla ancak narkozlu kişiler kötü gidişatı göremez! Hatta farkında olmadan `Irkçı Emperyalizme!` hizmet bile edebilirler. O halde hemen, şimdi, derhal tedbirler alınmalıdır!" demektedir.Aslında Erbakan Hocayı haklı çıkaran bir örnek hatırlıyorum. Geçen yıl din, iman, türban konularını dilinden düşürmeyen bir sivil toplum kuruluşunun başkanı "Misyoner" faaliyetlerini normal göstermeye çalışmıştı. Belli ki "Narkozluydu!" Düşününüz merhum Bülent Ecevit`in eşi Rahşan Ecevit gibi 80 yaşın üzerindeki bir kimse bile "Misyoner" tehlikesine dikkat çekerken, diğeri tehlike olarak görmüyordu. Ayrı görüşlere sahip bu iki insanımızın (Sayın Erbakan ve Ecevit`in) ortak söylemi "emperyalizm" tehlikesine dikkat çekerken "narkozlu" olması muhtemel diğer kişi nerdeyse "misyonerliği" teşvik ediyordu! Elbette bu vatan sahipsiz değildir! Ulusal/milli kültürümüzün dinamikleri teslim olmamıştır! Ulusal/milli düşünce sahibi gençlerimiz tüm heyecanlarıyla dimdik ayaktalar! Sivil toplum Kuruluşlarımız zaten işlevlerini yerine getiriyorlar! O eleştirdiğim STK`lardan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Konya Şubesi Yönetiminin "Deniz Yıldızı" projesinden haberim oldu. (Yanlış çağrışım yapmasın "Deniz Ampulü" ile alakalı bir şey değil!) Herhalde merhum Abdi İpekçi`nin "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz" sözünden hareketle gençleri bilgilendirme, sadece bilgilendirme değil fikir tartışmalarının da yapılabilineceği bir proje ortaya koymuşlar.İlk konu "Popüler kültür ve medya okur-yazarlığı" konuk ise onları en çok eleştiren kişi, yani bu satırların fakiri. 25 Ekim 2008 Cumartesi saat 17.00 de dernek binasına adı geçen konuyu anlatmak üzere gittim. Farklı fakültelerden o gençleri görünce 32 senelik hoca olmama rağmen ayrı bir heyecan duydum. Çünkü İletişim, tıp, iktisat, eğitim? gibi fakültelerde okuyan bir grup genç toplanmış bilgi ve fikir alışverişinde bulunuyorlar. En güzel tarafı ise gençlerin tartışma ortamına katılmalarına imkân verilmesi ve teşvik edilmeleri. Sohbet toplantısında gördüm ki gençler, bilgiye açlar! Sadece slogan ulusalcılığı/milliyetçiliği yapmak istemiyorlar! Körü körüne hareket etmenin kendilerine yakışmayacağını düşünüyorlar! Bilinçli, akılcılığa ve yenilikçiliğe dayanan adımlar atmak istiyorlar. Örneğin empoze kültürün etkisinde kalmadan "küreselleşme, ılımlı İslam, Büyük Ortadoğu Projesi?" gibi bizlere dayatılan kavramları sorguluyorlar? Öyle ya Büyük Ortadoğu Projesi`nden kasıt "Küçük Türkiye Projesi" demek olabilir mi? Sizler ne dersiniz?İmkânları ölçüsünde gençlerimize sahip çıkarak onların "Emperyalist Zihniyetin" hizmetkârları olmalarını önleme faaliyetini başlatan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Konya Şubesi Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerini tebrik ediyorum. Ayrıca proje sorumlusu gençlere de kolaylıklar ve başarılar diliyorum. "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler" ulusal/milli duruşumuzdan, birliğimizden taviz vermeden, büyük, güçlü, müreffeh Türkiye için çok ama çok çalışmaları gerektiğinin zaten farkındalar. "Devlet-i ebed müddet" anlayışıyla kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşunun 100. Yılına şurada ne kaldı? Sadece 15 yıl! O halde? (*)Meraklısı için Gazetemizin internet sayfasında 18.8.2008 tarihli yazımı okuyabilirsiniz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —