Karadeniz Bölgesi’nde, çay hasadında yaşanan işçi sorununun ardından fındık üreticisi de aynı endişeyi yaşamaya başladı.
Karadeniz Bölgesi’nde, çay hasadında yaşanan işçi sorununun ardından bu kez de fındık üreticisi, yaklaşan hasat öncesi, endişe yaşamaya başladı. Kurban Bayramından sonra başlaması beklenen fındık hasadı için her yıl Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden gelen işçilerin, korona virüs tedbirleri kapsamında bu yıl gelip gelemeyeceği belirsizliğini koruyor. Fındık üreticileri de şimdiden hasat için çözüm arayışına girdi.
Alaplı Ziraat Odası Başkanı Şeref Türkoğlu, fındık hasat sezonunun yaklaştığını belirterek, Bu yıl korona virüs salgını nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden fındık işçisini bu sene az sayıda beklediklerini kaydeden Türkoğlu, “Daha önce bölgemize önceden Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden 3 bin aile fındık toplamak için işçiler geliyordu. Bu sefer bu kadar aile geleceğini düşünmüyorum. Gelen aile işçilerimizin belli bir kurala uyarak gelebileceğini düşünüyorum, önceden fındık işçileri bir minibüste 18 veya 20 kişi olup bahçeye gidiyorlardı, şimdi, pandemi nedeniyle o kadar kişiyi bir aracın içerisine risk taşıyabilir” şeklinde konuştu.
Üreticilere fındığı yerden toplama tavsiyesi
Güneydoğu bölgesinden az sayıda işçi geleceğinden, üreticilerin fındık bahçelerinin temizliğini güzel ve düzgün yaptığı takdirde mahsulün yerden veya imece usulü toplamaya düşündüklerini söyledi. Türkoğlu, şöyle konuştu:
"Şimdiden birçok üreticimizin fındığını kendi imkanlarıyla toplayacaktır düşüncesi var. Yaklaşık 3 ton fındık çıkan bahçeyi bir aile rahatlıkla toplayabilir. Bu belki 20 veya 25 gün sürer ama bir şekilde 5 veya 6 kişilik bir aile rahatlıkla fındığını kendileri toplar. Hem fındıktan kazancı daha fazla olur, hem de buradan fındık toplayan işçilere çok fazla yevmiye vermemiş olurlar.”
İmece usulü ile toplarız
Ahmet Demir ise salgın nedeniyle bu yıl fındığı komşularıyla yardımlaşarak toplayacağını belirterek, “Fındık işçisi bulamayacağımız takdirde, fındığımızı ailecek toplayacağız. Komşularla yardımlaşarak, yevmiye vermeden, eskiden dedelerimizin, babalarımızın yaptığını yapmayı düşünüyoruz. Böyle yaparsak daha kârlı olacağız. Herkes kendi çaresine bakacak” ifadelerinde bulundu.