Cumhuriyet Halk Partisi Osmaniye Belediyesi Grup Başkan Vekili Mert Yusuf Doğan, yazılı bir açıklama yayınladı.

Doğan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Kamu binalarının şehir merkezine toplanmasının uzun vadede yarattığı olumsuz etkiler düşünülmeden, belediye meclisinde henüz karar alınmadan, planlar ve projeler kesinleşmeden yapılan görsel ve yazılı duyuruların hukuki olmadığını ve kabul edilemez olduğunu hatırlatmak isteriz. Ayrıca, belediye meclisinde bir konu hakkında karar alınmadan önce sosyal medyada paylaşılması, meclis üyeleri üzerinde baskı oluşturabilir ve bu durum, üyelerin bağımsız bir şekilde istişare ederek oy kullanmalarını zorlaştırabilir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 133. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca, belediye meclisi kararları, meclis toplantısında açık oylama ile alınır ve resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. Meclis kararı olmadan, bir proje veya planın hayata geçirilmesi veya kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Aksi takdirde, bu durum, vatandaşların güvenini sarsabilir, yanlış beklentilere yol açabilir ve belediyenin itibarını zedeleyebilir.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi Osmaniye Belediye Meclis Grubu olarak aşağıda açıkladığımız yaşanabilecek sorunlar değerlendirilmeden, gerekli fizibilite çalışmaları yapılmadan bu kararın onaylanmasının uzun vadede şehir planlaması açısından ciddi sorunlara yol açacağını. Bu durumun, şehrin diğer bölgelerinin gelişmesini engelleyebileceğini ve sosyal dengesizliklere neden olabileceğini savunuyor, konu ile ilgili karar verilirken açıkladığımız olası sorunların göz önünde bulundurulmasını siz değerli meclis üyelerinden talep ediyoruz.

*Trafik ve Ulaşım Sorunları

Kamu binalarının yoğunlaştığı bölgelerde, özellikle mesai saatlerinde ve duruşma günlerinde trafik sıkışıklığı kaçınılmazdır. Hâlihazır da mesai saatleri başlangıç ve bitişlerinde bölgedeki mevcut trafik ışıklarında yoğunluk yaşanmakta bu durum sadece araç sürücülerini değil, toplu taşıma araçlarını kullanan vatandaşları ve yayaları da olumsuz etkiler. Yolların daralması, park yeri sıkıntısı ve toplu taşıma araçlarının yetersiz kalması gibi sorunlar, vatandaşların kamu hizmetlerine erişimini zorlaştırır. Ayrıca, bu bölgelerdeki trafik yoğunluğu, ambulans ve itfaiye gibi acil durum araçlarının olay yerine ulaşmasını geciktirebilir.

*Altyapı Yetersizlikleri Sorunları

Kamu binalarının aynı noktaya toplanması, bölgedeki altyapı sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturur. Özellikle kanalizasyon, su ve elektrik hatları gibi altyapı unsurları, artan nüfus yoğunluğuna ve bina sayısına cevap veremeyebilir. Bu durum, altyapı arızalarına, su kesintilerine ve elektrik kesintilerine yol açabilir. Ayrıca, bu tür sorunlar, kamu binalarında hizmet aksamalarına ve vatandaşların mağduriyetine neden olabilir.

*Güvenlik ve Asayiş Sorunları

Kamu binalarının kalabalık ortamlarda bulunması, güvenlik ve asayiş açısından riskler oluşturabilir. Özellikle adliye binaları gibi gerginliklerin yaşanabileceği yerlerde, güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde olması gerekir. Ancak, yoğun insan kalabalığı ve araç trafiği, güvenlik güçlerinin işini zorlaştırabilir ve olası bir olayda müdahaleyi geciktirebilir.

*Şehir Planlaması Sorunları

Kamu binalarının şehrin tek bir noktasına toplanması, uzun vadede şehir planlaması açısından ciddi sorunlara yol açabilir. Ayrıca, şehir merkezindeki yoğunluk, hava kirliliği, gürültü kirliliği ve yaşam kalitesinin düşmesi gibi sorunları da beraberinde getirebilir. İdeal bir şehir planlamasında, kamu hizmetlerinin şehrin farklı bölgelerine dengeli bir şekilde dağıtılması, ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi ve çevre faktörlerinin dikkate alınması önemlidir.

Sonuç olarak, kamu binalarının aynı noktaya toplanmasının ciddi dezavantajları bulunmaktadır. Bu tür bir karar alınmadan önce, trafik, altyapı, güvenlik ve şehir planlaması gibi faktörlerin detaylı bir şekilde analiz edilmesi ve uzun vadeli etkilerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Aksi takdirde, kısa vadeli çözümler, uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabilir.

Tüm bu olası sorunların yanı sıra, belediyemize ait ve Osmaniye'nin en kıymetli yerlerinden biri olduğu düşünülen  taşınmazın adliye binası yapımı için tahsisi karşılığında Belediyemiz herhangi bir bedel veya menfaat elde edecek midir? 

Eğer edecekse, elde edilecek olanlar nelerdir (nakit, arsa, bina vb.)? Tahsis işlemi sonucunda Belediyemiz herhangi bir zarara uğrayacak mıdır? Eğer uğrayacaksa, bu zarar nasıl telafi edilecektir?Bu soruların yanıtlanması, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.”