Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) görüşülen Sansür Yasası ile ilgili olarak, “Dördüncü kuvvet olarak basını saraya bağlamak istiyorlar. Toplumu korku iklimi altında demokrasinden uzaklaştırıp ve seçime yönelik bir sansür yasası hazırlanıyor.” dedi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, TBMM’de görüşülen Sansür Yasası ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen ucube sistemde yürütme ve yasamanın ardından dördüncü kuvvet olarak bu yasayla basını da saraya bağlanmaya çalışıldığını ifade eden Bülbül, “Açıkça medyayı saraya bağlı bir sansür yasasıyla düzenleme yapmak istiyorlar. TGS için gelen gazeteciler meclisin önünde bir açıklama dahi yaptırmadılar. Valilik yayınlamada bulundu. Meclis dışında kesinlikle etkinlikleri yasakladılar. Meclise girildi ve mecliste açıklamalarda bulunuldu. Bir basın örgütünün bir basın kuruluşundaki çalışanları kendileriyle ilgili bir düzenlemeyi açıklamayı dahi meclis önünde yapamamaları Türkiye’nin geldiği noktayı ortaya koyuyor. Bu basın düzenlemesiyle ilgili olarak hiçbir basın kuruluşuyla temasa geçmediler. Sarayda hazırlandı ve getirildi. İçindeki maddelerle açıkça anayasanın en az 20 maddesine aykırı düzenlemeler var.” dedi.
HALKTAN GERÇEKLERİ SAKLAYACAKLAR
Çıkarılacak yasayla kaçak yurtlardaki tacizleri, öldürülen kadınları, yolsuzlukları, yandaşlara çekilen peşkeşleri, gerçek enflasyonu, yağ ve ekmek kuyruklarını yazmaya izin verilmeyeceğini ifade eden Milletvekili Bülbül, “Açıkça normal olağan dönemdeki bir düzenlemenin içine savaştaki bir hali yansıttılar. Bu madde açıkça Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7’nci maddesine ve anayasamızın 90’ıncı maddesine aykırıdır. Diyorlar ki ‘Halk arasında endişe, korku, panik yaratmak kastıyla ülkenin iç ve dış güvenliği kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yılda 3 yıla kadar hapisle cezalandırılır.’ Yani muğlak ifadeler nedir bu? Endişe, panik ve korku yaratmak ne demek? Ülkenin dış güvenliği kamu düzeni ile ilgili gerçeğe aykırı bilgi nasıl belirlenecek? Endişe, korku ve panik yaratmak kastı nasıl tespit edilecek? Fail kim olacak burada? Açıkça burada gazeteciye deniliyor ki ‘Bizim söyleyeceğimiz şeyleri yazacaksınız. Bizim yapacağımız şeyleri anlatacaksınız halka gerçekleri söylemeyeceksiniz.’ TÜİK’te yayınlanan enflasyon oranları tamamen gerçeğe aykırı ise siz TÜİK dışında ENAG’ın açıkladığı enflasyon oranlarını koyamayacaksınız. Basın İlan Kurumu’na büyük yetkiler veriyorlar. İletişim Başkanına büyük yetkiler veriyorlar. Basın kartı komisyonu diye bir komisyon oluşturuluyor bu basın kartı komisyonu 9 kişiden oluşuyor. Bunun 5 kişisini İletişim Başkanlığı belirliyor. İletişim Başkanlığı partili Cumhurbaşkanına bağlı taraf olan bir kurum basın kartı komisyonunu belirliyor. Böyle bir şey olmaz. Toplumun beklentisi bu değil. Toplumu korku iklimi altında demokrasinden uzaklaştırıp ve seçime yönelik bir sansür yasası hazırlanıyor. “ şeklinde konuştu.