Tarih: 07.05.2022 12:31

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Taş: "Türkiye olarak iş birliklerine hazırız"

Facebook Twitter Linked-in

Güney Kore’nin başkenti Seul’de Dünya Ormancılık Kongresi’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Taş, "Çölleşme, arazi tahribatı ve erozyonla mücadele konularında Türkiye olarak iş birliklerine hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum" dedi.
Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından düzenlenen Dünya Ormancılık Kongresi, Güney Kore’nin başkenti Seul’de gerçekleştirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü kongre çerçevesinde, “Çölleşme, Arazi Tahribatı ve Ormancılık alanında Türkiye’nin ulusal ve uluslararası deneyimleri” temalı etkinlik düzenledi. Etkinliğin açış konuşmasını yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Taş, tüm dünya ülkelerinin küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık sorununun günümüzün en ciddi küresel problemleri olduğunda birleştiğini söyledi.

“Kıtlık, göç ve toplumlar arası anlaşmazlık” uyarısı
Özellikle çölleşme ve arazi tahribatının toprağın verimliliğini düşürerek, insanlığın en önemli ihtiyacı olan gıda sistemlerini olumsuz etkilediğini belirten Genel Müdür Taş, “İnsan baskısı ve iklim değişikliğiyle etkisini arttıran çölleşme ve arazi tahribatına karşı önlem alınmadığı takdirde kıtlığa, göçlere ve toplumlar arası anlaşmazlıklara varan olumsuz sonuçların yaşanması, insanlık tarihindeki örneklerde olduğu gibi, kaçınılmazdır” dedi.
Türkiye’nin iklim değişikliği ve çölleşmeye en hassas, yarı-kurak ve kurak iklim özelliklerini barındıran bir coğrafyaya sahip olduğunu kaydeden Taş, “Bunun yanı sıra ülkemizin çağlar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması, topraklarımızın çölleşme ve kuraklığa hassas bir konuma gelmesinde başlıca sebepler arasında bulunmaktadır. Yüzde 65’i kurak ve yarı kurak ekosistemlerden oluşan ülkemizde Çölleşme ve Erozyon ile Mücadele çalışmaları büyük ehemmiyet arz etmektedir” diye konuştu.

Taş, Türkiye’nin eylem planlarını açıkladı
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünün, dünyanın ilk “çölleşme” adı ile kurulan genel müdürlüğü olduğunun altını çizen Nurettin Taş, “Genel Müdürlüğümüz geçmişten gelen tecrübelerimiz ve ilgili tüm paydaşlarımızın da katkıları sayesinde, çölleşmeyle mücadeleye yeni bir bakış açısı getirmiş, aynı zamanda ülkemizin dışa açılan yüzü olmuştur” ifadelerini kullandı.

Taş, çölleşme ile mücadelede tüm eylemlerin bir plan dahilinde gerçekleştirildiğini vurgulayarak bu eylem planlarını şu şekilde sıraladı:
“Öncelikle eylemlerimizi bir plan dahilinde gerçekleştirmek maksadıyla Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planı, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı, Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı, Erozyonla Mücadele Eylem Planı, Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Plan’ları hazırlanmıştır.
Ulusal ölçekte arazi ve tabii kaynakların sürdürülebilir kullanılmasının sağlanması, hassas alanları belirlenmesi, beşeri ve finansal kaynakların etkin bir şekilde kullanılması amacıyla; Erozyon İzleme, Çölleşme Risk Modeli, Arazi Tahribatının Dengelenmesi Karar Destek Sistemi ve Toprak Organik Karbonu İzleme sistemleri kurulmuştur”

"Ülkelerin iş birliği içinde ortak hareket etmesi gerekiyor"
İnsanlığın karşı karşıya kaldığı çölleşme tehlikesiyle baş edebilmesinin tek yolunun “ülkelerin iş birliği içerisinde etkin eylemler gerçekleştirmesi ve ortak hareket etmesi” olduğunu ifade eden Taş, “Türkiye, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD), BM Gıda ve Tarım Örgütü gibi uluslararası kuruluşlarla gerçekleştirdiği program ve projeler ile çölleşme ve arazi tahribatı ile mücadeleye destek vermektedir" dedi.

"120’den fazla ülkenin ’Arazi Tahribatının Dengelenmesi’ hedeflerini oluşturduğunu görmekteyiz"
Taş, "Bu minvalde Türkiye, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin 12. Taraflar Konferansına 2015 yılında Ankara’da ev sahipliği yapmıştır. Bu konferansta BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin önümüzdeki 15 yıl boyunca yol haritası oluşturulmuş, bu da ‘Arazi Tahribatının Dengelenmesi’ hedefi ile ilgili dönüm noktası olmuştur. 2015’te Türkiye’nin de içinde bulunduğu 14 gönüllü ülke ile başlayan ‘Arazi Tahribatının Dengelenmesi Hedefleri’nin oluşturulması sürecinde bugün geldiğimiz noktada, 120’den fazla ülkenin ATD hedeflerini oluşturduğunu görmekteyiz. Hedeflerin eyleme dönüştürülmesi konusunda FAO ile Arazi Tahribatının Dengelenmesi projesi, ATD konusunda ender projeler arasında yer almakta olup, elde ettiğimiz deneyimler FAO aracılığı ile tüm dünya ülkeleri ile paylaşılmaktadır" şeklinde konuştu.

"Genel Müdürlüğümüz Afrika ülkeleriyle, çölleşmeyle mücadeleye yönelik iş birliklerini sürekli geliştirmektedir"
Buna ilaveten 2015 yılında UNCCD ile beraber Ankara Girişimi’nin ilan edildiğini hatırlatan Taş, "Bu girişim ile UNCCD’nin küresel çalışmalarına destek verilmekte, iyi uygulama örnekleri, kapasite geliştirme çalışmaları ve model projeler başta Afrika ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerde gerçekleştirilmektedir. Genel Müdürlüğümüz kurulduğu günden bu tarafa, gönül bağlarımızın olduğu Afrika ülkeleriyle, çölleşmeyle mücadeleye yönelik ilişkilerini ve iş birliklerini sürekli geliştirmektedir" ifadelerini kullandı.

"Bugüne kadar 108 ülkeden bin 100 kişiye bu tecrübeler aktarılmıştır"
Taş, "Afrika Büyük Yeşil Duvar Girişimi’ne destek olması amacıyla Sudan, Eritre ve Moritanya’da FAO ile başlattığımız, bozulan orman ve peyzaj alanlarının restorasyonu, arazi verimliliğinin artırılması, direnç kazandırılması ve geçim kaynaklarının iyileştirilmesini hedefleyen ‘Türkiye’den Afrika’ya Köprüler, BRIDGES Projesi’ hâli hazırda devam etmektedir. Ayrıca çölleşme ve arazi tahribatı ile mücadelede edindiğimiz uzmanlığı ve tecrübeleri, diğer ülkelere de örnek olması maksadıyla, her yıl 50 ülkeden ortalama 100 uzmana ‘çölleşme ile mücadele eğitimi’ adı altında paylaşmaktayız. Bugüne kadar 108 ülkeden bin 100 kişiye bu tecrübeler aktarılmıştır" diye konuştu.

Taşınan toprak miktarında rekor düşüş
Erozyonun toprakların önemli tahribat sebeplerinden biri olduğunun altını çizen Nurettin Taş, “Bu sebeple ülkemizde erozyonla mücadele çalışmaları özenle gerçekleştirilmekte ve toprak korunmaktadır. İlgili kuruluşlarla iş birliği yaparak gerçekleştirmiş olduğumuz entegre havza, erozyon kontrol, sel ve heyelan kontrol projeleri meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu projeler sayesinde; Türkiye’de erozyonla denizlere, göllere ve barajlara taşınan toprak miktarı yılda 500 milyon tondan 154 milyon tona düşürülmüştür. Hedefimiz 2023’te bu miktarı 130 milyon tona çekmektir” bilgisini verdi.
Taş, sözlerini, “Hayat kaynağımız olan toprağı bütün zenginlikleriyle korumak için hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor, çölleşme, arazi tahribatı ve erozyonla mücadele konularında Türkiye olarak iş birliklerine hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum” şeklinde tamamladı.
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Taş, kongre kapsamında Güney Kore ve Fransa yetkilileriyle ikili görüşmelerde bulundu. Taş ayrıca beraberindeki heyetle birlikte Güney Kore Seul Büyükelçiliğini de ziyaret etti.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —