Cumhurbaşkanı Erdoğan: "500 bin civarında mülteciyi Suriye’nin kuzeyindeki briket evlere göndermeye başladık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu an itibariyle 500 bin civarında mülteciyi Suriye’nin kuzeyindeki briket evlere göndermeye başladık. Bir diğer adımı atıyoruz. O da Katar’la müşterek attığımız adım 1 milyon mülteciyi inşallah iskan edebileceğimiz konutların yapımı da ayrıca devam ediyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mamak ilçesinde Hidayet Türkoğlu Spor Salonu’nda vatandaşlara seslendi. Yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık ayyuka çıkan teröristler iş birliğini perdelemek için gençlerimizin keskin zekası yansıtan bir video üzerinde yeni yalanlar uyduran olmadık hakaretler savuran birine benim ülkem teslim edilir mi? Seçim gecesi bizim elimizdeki sonuçların aynısı kendisinde olduğu halde hadi milletimizi bir kenara koydum. Kendi seçmenlerinin gözünün içine baka baka öndeyiz yalanı söyleyen birine bu ülke teslim edilebilir mi? Daha birkaç hafta önce rakip gördüğü bir diğer adayı kaset tehdidi ve kumpasıyla geri çekilmeye zorlayan birine ülke teslim edilir mi? İşte buyurun. Şimdi birçok dezenformasyona rağmen bizimle hareket etmeye karar veren Sayın Sinan Oğan’la birlikte inşallah bu süreçte Allah’ın izniyle pazar akşamı bu zaferi milletçe beraber kutlayacağız” şeklinde konuştu.
“Terörle mücadelede bizimle aşık atmaya hiçbirisinin gücü yetmez”
“Terörle mücadelede bizimle aşık atmaya hiçbirisinin gücü yetmez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
“Cudi’de bu teröristleri ininde yok olmaya sevk eden kim bizdik. Gabar’da şimdi bizdik. Tendürek’te kimdi, bizdik. Besler Deresi’nde kimdi? Bizdik. Bunların böyle bir derdi oldu mu? Olmadı. Şimdi kafayı nereye taktılar? Diyorlar ki mültecileri gelir gelmez, biz hemen dışarı göndereceğiz. Arkadaşlar biz bir Almanya’yı, bir Fransa’yı, bir Amerika’yı görmezden gelemeyiz. Onlar nasıl ki bu mültecilerle ilgili adımlarını belli bir program içerisinde yapıyorlarsa biz aynı şekilde belli bir program içerisinde yapıyoruz. Ve şu an itibariyle 500 bin civarında mülteciyi Suriye’nin kuzeyindeki briket evlere göndermeye başladık. Bir diğer adımı atıyoruz. O da Katar’la müşterek attığımız adım 1 milyon mülteciyi inşallah iskan edebileceğimiz konutların yapımı da ayrıca devam ediyor. Projeler şu anda hazırlanıyor. Biz ihanet şebekesi değiliz. Biz ensarız ensar ve muhacirlere de o şekilde yaklaşıyoruz. Bay bay Kemal partindeki hırsızlık, yolsuzluk, taciz, tecavüz olaylarının üstünü kapatan birine, tüm fertleriyle milletin değerlerini koruması için bunlara ülke teslim edilir mi? Daha önemlisi kardeşlerim Diyarbakır annelerini bir gün olsun ziyaret etmeyen böyle birisine Türkiye teslim edilir mi? Kim bunlar? Evlatları dağa kaçırılan, Kandil’e kaçırılan ve bu evlatlara taciz, tecavüz, her türlü ahlaksızlığın yapıldığı böyle bir yapıdır. O gözü yaşlı annelere bir gün olsun ziyaret dahi etmeyen bu Bay bay Kemal şimdi de kalkmış insanlık dersi veriyor.”
“Savunma sanayine bile saldırdılar, yatırımlarımıza saldırdılar, iş durdurma yoluna gittiler”
Hatay’ın Defne ilçesinde AK Parti’ye az oy çıkmasına rağmen desteklerini sürdüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sırf kendisine oy vermediler diye depremzedelere her türlü kepazeliği yapanları halen partisinde tutan birine bu ülke teslim edilir mi? Ben Hatay’a dört kez gittim. Defne yüzde 90 bay bay Kemal’e oy verdi. Bize yüzde 8 verdi. Ama biz buna rağmen Defne’ye devlet hastanesini bunlara rağmen yaptık. Şu anda hasta kabulüne başladık. Niye? Az önce de ifade ettiğim gibi halk içinde muteber bir nesne yok, devlet gibi olmaya devlet, cihanda sıhhat gibi. Bize oy versin, vermesin. Biz ona bakmayız. Biz orada insanlar yaşıyor mu? Yaşıyor. Sen kimsin? Bu ülkenin devlet başkanısın. Bu yatırımı yapacaksın ve yaptık. Bizim farkımız bu. Bay bay Kemal aç, susuz bırakabilir ama biz bırakamayız. Güvenliğimizi terör örgütlerine, ekonomimizi tefecilere, dış politikamızı, yeminli düşmanlarımızı havale eden birine bu ülke teslim edilir mi? Tek vaadi, parlamenter, demokrasi sistemine geçirmek olduğu, bunun için de attığı adımı tutturamadı ve kampanyanın yarıdan fazlasında artık bunu unuttu. Çünkü meclis çoğunluğunu da malum kaybetti. Tabii başarılı bir tabii hesap uzmanı. Bu yönlü de unutmamak lazım. Böyle birisine de biz bu ülkeyi teslim edemeyiz. Hepsinden öte çok daha önemlisi gurur kaynağımız olan savunma sanayine bile saldırdılar. Yatırımlarımıza saldırdılar. İş durdurma yoluna gittiler. Kredi noktasındaki kredi kaynaklarımızı tehdit ettiler. Bak eğer siz kredi verirseniz bunları size ödemeyeceğiz diyecek kadar geri gittiler. Ne oldu? Ya bu dünya size kuruş vermez kuruş. Delikli kuruş bile vermez. Londra’nın tefecileri kime para vereceklerini çok iyi bilirler. Ve şimdi sormak lazım. Siz oturduğunuz binanın yönetimini çalıştığınız yerin getir götür işlerini dükkanınızın anahtarını böyle birisine teslim eder misiniz? Hadi CHP’liler kendilerine girdiği her seçimi kaydettiren bu zatın nazını bir sebeple çekiyor diyelim. Milletimizin kalanı niye buna mecbur olsun ki? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetimi önüne 5 Ankara keçisi koysanız inanın kaybedip gelen bir adama burayı teslim eder mi?”
“Türkiye bambaşka bir yere doğru, güçlü bir şekilde gidiyor”
“Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık. Hep birlikte ülkemizin geleceğine sahip çıkmak en başta evlatlarımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir” ifadelerinin kullanan Erdoğan, “Bunları söylerken elbette ülkenin ve milletin önüne çözüm bekleyen sıkıntı göz ardı etmiyoruz. Şimdi Karadeniz gazı dedik. Doğalgaz bir ay süreyle ücretsiz dedik. Vermeye başladık mı? Bir yıl boyunca doğal gaz, dedik ki yüzde 25 aynı şekilde faturadan düşülecektir. Düşünmeye başlıyor inşallah. Yaparsa bitmedi. Bir adım daha var. Nedir o? Gabar Gabar. Yani bu terör örgütlerinin doğalgaz petrol çıkarmadıkları o Gabar’dan biz petrolü bulduk mu? Şimdi oradan gelecek kaynakla da yeni bir adım atıyoruz. Bu aile ve bu noktada gençlikle ilgili bankayı kuracağız. Aile ve gençlik bankasıyla inşallah bu kaynakları buralarda değerlendireceğiz. Kira ve gıda yardımı konusunda da inşallah en büyük desteği bu kadar vereceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Türkiye bambaşka bir yere doğru, güçlü bir şekilde gidiyor. Ve bu gücümüzü de işte bu kaynaklardan alıyoruz. Londra’nın tefecilerinden değil. Emin olun bunların çözümü bizde. Ülkenin imkanları çoğaldıkça bunları milletimizin emrine veriyoruz. Karadeniz’in doğalgazı bunun içinde Gabar petrolü bunun içinde. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat yoluyla ülkemizi büyüterek bunu yapıyoruz. Savunma sanayinde aynı şekilde. Teknolojide geldiğimiz seviyenin en güzel ifadesi olan savunma sanayi ürünlerimizin en büyük gelir kaynaklarından biri olduğunu hatırlatmak isterim. İşte İHA, SİHA, Akıncı tüm bunların yanında Kızıl Elma ve TCG Anadolu uçak gemimiz. İnşallah geliyoruz ve geldiğimizde de TCG Anadolu’nun bir üst segmentini de yapacağız ve bütün bunlarla ANKA Türkiye’nin en önemli yine hava savunma değil, savaş uçaklarımızdan bir tanesi” diye konuştu.