Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şimdi hukuktan dem vuranlar geçmişte uygulanan baskılara, zulme, ayrımcılara ses çıkartmamış, hatta bizzat taraf tutmuştur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şimdi hukuktan dem vuranlar geçmişte uygulanan baskılara, zulme, ayrımcılara ses çıkartmamış, hatta bizzat taraf tutmuştur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Bu ülkede darbe sadece siyaset kurumuna, milli iradeye yapılmadı. Darbelerin asıl yıkıcı etkisi eğitim başta olmak üzere gençlerimizin geleceğini şekillendiren alanlarda görüldü. Şimdi hukuk nutku atanlar, hukuktan dem vuranlar geçmişte uygulanan baskılara, zulme, ayrımcılara ses çıkartmamış, hatta bizzat taraf tutmuştur. Bu ülkenin başbakanının düzmece mahkeme kararlarıyla idamına alkış tutanların hukukun lafını etmeye bile hakları yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 53. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri ödül töreninde konuştu. Davetlileri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Biz külliye dediğimizde birileri rahatsız oluyor. Külliyelerin temelinde halka hizmet anlayışı vardır. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de çalışma alanlarının yanı sıra kütüphanesi, kongre merkezi, camisi ve diğer tüm birimleriyle her kesimden, her yaştan insanımıza hizmet veriyor. Millet Kütüphanemiz gençlerimizin adeta ikinci evi gibi 24 saat açık. Bu 24 saat içerisinde gelen öğrencilerimiz çay, simit, kek, bunun yanında isterse kahve de bulabiliyor. Bunlar pek yaşanan olaylar değildi. Şu anda tüm gençliğiyle haşr-ı cem olan bir iktidar var. Dün Pakistan Başbakanı buradaydı, kendisine bulunduğumuz yerden gösterdim, ’gezmende fayda var.’ Bugün orayı gidip gezdiler. Gezdikleri zaman buraya hayran kalıyorlar. Çünkü dünyada bizim Millet Kütüphanesi’nin eşi benzeri neredeyse yok. Bununla rahatlıkla iftihar edebiliriz. Önemli olan şu; birileri ne yapıyor değil, birilerinin yaptığını geçebiliyor muyuz, bunları aşabiliyor muyuz. Müslüman Türk’e bu yakışır, biz de bunu yapıyoruz" dedi.

"Bütün Batı’nın ilmini alacaksın, ahlaksızlığını değil, ilmini alacaksın, ona da kendi mührünü vuracaksın"
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yapım aşamasından bahseden Erdoğan, "Örneğin ben bu proje için birçok mimar arkadaşıma ’dünyayı dolaşacaksınız, oralardan beğendiklerinizi alacaksınız, ondan sonra da projelendirip bu külliyemize, milletin evini yapacağız’ dedim. Sağolsunlar dolaştılar, dünyanın dört bir yanına gittiler. Bütün Batı’nın ilmini alacaksın, ahlaksızlığını değil, ilmini alacaksın, ona da kendi mührünü vuracaksın. Kongre ve kültür merkezimiz Ankara’nın en önemli toplantılarına ev sahipliği yapıyor. İstanbul’da Rami Kışla’mız vardı. Bu tarihi kışlamızı aynen burası gibi bir kongre merkezinin dışında, orayı da kütüphaneye çeviriyoruz. İnşallah orası da bu yıl sonu veya önümüzdeki yıl başı gibi bitecek. Orada da yine öğrencilerimiz 24 saat gelip rahatlıkla derslerini çalışacaklar, oturacaklar. Kendilerine devlet ikramlarını yapacak. İkram izzet ile buralarda vakitlerini değerlendirmiş olacaklar. Sergi salonumuz, yine kendi alanında ülkemizin en iyi etkinlik alanı. Millet Camimiz Beştepe’den Ankara’yı günde beş vakit selamlayan abide bir eser. Asırlarca ilim ve gönül dünyamızı aydınlatacak, insanımıza hizmet verecek bu eserlerden kim rahatsız olabilir ki? Aksi yönde tepki gösterenler aslında kendi ülkelerinin ve milletlerinin medeniyet mirasının zenginleşmesinden rahatsızlık duyuyorlar" açıklamasında bulundu.

"Birilerinin Neil Armstrong’u varsa bizim de Ayşe’miz, Fatma’mız, Ahmet’imiz var"
"Biz ne yapıyorsak milletimiz için özellikle de çocuklarımız için, gençlerimiz için yapıyoruz. Sizler bu ülkenin geleceğisiniz, umudunuz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz gençlerimizi nasıl okumaya, araştırmaya, tefekküre, üretmeye teşvik ederiz bunun derdindeyiz. Evlatlarımıza, kendilerine, ailelerine, milletine, devletine en ideal hizmetleri verebilmesi için ne gerekiyorsa onu sağlamanın peşindeyiz. Bugün ödül töreninde bir arada olduğumuz lise öğrencileri araştırma projeleri yarışması işte bu çabanın ürünlerinden biridir. İçinizden birileri inşallah uzaya gidecek mi? İnşallah birilerinin Neil Armstrong’u varsa bizim de Ayşe’miz, Fatma’mız, Ahmet’imiz var. Bize düşen bunun altyapısını yapmak, yaptık. Şimdi de inşallah hazırlıklar devam ediyor. Bir an önce bunu da başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, TÜBİTAK olmak üzere bu çalışma devam ediyor. Yıllar içerisinde gelişen, büyüyen, öğrencilerimiz için büyük bir teşvik kaynağı haline gelen yarışmamızın 53. ödül töreninde sizlerle olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum."

"Siyasi hayatım boyunca hep gençlerimizin önünü açmanın, onları desteklemenin mücadelesini verdim"
Ödülleri takdim edilen gençlerin araştırma projelerinin külliyenin sergi salonunda sergilendiğini kaydeden Erdoğan, "Bu sergiye de coşkulu bir katılım olduğunu biliyorum. Şimdi burada kongre ve kültür merkezimizde ödüllerini vereceğimiz gençlerimizin her birini ve öğretmenlerini özellikle tebrik ediyorum. Biz sık sık şu soruyla karşı karşıya kalıyoruz; ’Cumhurbaşkanım siz yorulmuyor musunuz?’ Öyle soruyorlar. Ben de diyorum ki gençlerle yol yürüyen, gençlerle birlikte mücadele veren insan yorulur mu? Enerjiyi sizden alıyorum, aldığım enerjiyi de eserlere vermem lazım. Biz milletimize deruni ve samimi bir aşkla hizmet ettiğimiz için yorulmuyoruz. Siyasi hayatım boyunca hep gençlerimizin önünü açmanın, onları desteklemenin mücadelesini verdim" ifadelerini kullandı.

"Genç kızlarımızın eğitim hakları başörtüsü bahanesiyle engellenerek ayrımcılık yapıldı"
Bu ülkede darbelerin sadece siyaset kurumuna, milli iradeye yapılmadığını söyleyen Erdoğan, darbelerin asıl yıkıcı etkisinin eğitim başta olmak üzere gençlerin geleceğini şekillendiren alanlarda görüldüğünü ifade etti. Mesleki eğitimin önü kesilerek gençlerin geleceğinin karartıldığını dile getiren Erdoğan, " enç kızlarımızın eğitim hakları başörtüsü bahanesiyle engellenerek ayrımcılık yapıldı. Yükseköğretim imkanı sanki bir hak değil de imtiyaz gibiymiş dar tutularak pırlanta gibi gençlerimizle hayallerinin arasına girildi. Spordan teknolojiye, kültür sanata kadar her alanda gençlerimizin umutlarını törpüleyecek ihmaller sergilendi. Bakmayın siz bugün gençlerimiz için üzülüyormuş gibi yapanlara, bakmayın siz gençlerimizin hayallerini, umutlarını istismar edenlere. Biz bunların cemaziyülevvelini iyi biliriz. Bunlar görünüşte ’mış’ gibi yaparlar, kafalarının arkasında ise kırk tilkiyi kuyruklarını birbirine değdirmeden dolaştırırlar. Bizim neslimiz bunların hepsini bizzat yaşadı. Şahit oldu. Sizler de internet kaynaklarını inceleyerek geçmişte gençlerimize hangi haksızlıkların yapıldığını tek tek görebilirsiniz. Şimdi hukuk nutku atanlar, hukuktan dem vuranlar geçmişte uygulanan baskılara, zulme, ayrımcılara ses çıkartmamış, hatta bizzat taraf tutmuştur. Bu ülkenin başbakanının düzmece mahkeme kararlarıyla idamına alkış tutanların hukukun lafını etmeye bile hakları yoktur" dedi.

"Bu ülkede bir daha Boraltan Köprüsü olsun istemiyoruz"
Erdoğan, "Gençler Adnan Menderes’ten, Fatin Rüştü Zorlu’dan, Hasan Polatkan’dan bahsediyor. Bu insanlar devleti yöneten büyüklerimizdi. Ama bunlar maalesef işte o malum zihniyet tarafından idam edildiler. Şimdi özgürlük narası atanlar geçmişte insanlarımızın en temel haklarının bile elinden alınmasına ses çıkartmamışlar, hatta teşvik etmişlerdir. Gençler, Boraltan Köprüsü hadisesini bilmiyorum bilir misiniz. Meşhur Boraltan Köprüsü’nde askerlerimiz ne yazık ki düşmanın eline bırakılmış. O askerlerimiz o dönemin yönetimine aynen dönerek şu ifadeyi söylemişlerdir, ’Bizi düşmana teslim etmeyin, bizi siz öldürün.’ Maalesef düşmana teslim ettiler. İşte o zamanki bizim Mehmetlerimiz düşman tarafından şehit edildi. Bu ülke bunları yaşadı. Biz bunların bir daha yaşanmasını asla istemiyoruz. Bu ülkede bir daha Boraltan Köprüsü olsun istemiyoruz" dedi.

"Eğitimin her alanında ülkemizde tarihi dönüşümlere imza attık"
Terörle mücadeledeki kararlılığa vurgu yapan Erdoğan, "Nasıl şimdi teröristlerin inlerine girip onları gömüyorsak gömmeye de devam edeceğiz. Şehitlerimiz var, evet ama şehitlerimizin 10 kat, 15 kat , 20 kat evelallah öldürülen teröristler var. Cuntacılar karşısında el pençe divan duran siyasetçileri, bürokratları, hukukçuları unutmadık. Biz çocuklarımız aynı sıkıntıları çekmesin diye 20 yıldır her alanda ülkemize çağ atlatacak eserler ve hizmetler veriyoruz. İşte göreve geldiğimizde Türkiye’de 76 üniversitemiz vardı, şimdi 207 üniversitemiz var. Şimdi 81 vilayetimizin tamamında üniversite var. İlim noktasında şu anda çok daha farklı, bu noktada başarı oranı yüksek neticeler alıyoruz. Gençlerimiz, sadece eğitimlerine, sadece fiziki ve zihni gelişimlerine odaklanabilsin diye her türlü yatırımı yapıyoruz, yapacağız. Araştırma desteklerinden bilim desteklerine, burslardan festivallere kadar gençlerimizi araştırmaya ısındıracak her adımı atıyoruz. Daha geçtiğimiz hafta TEKNOFEST Azerbaycan’daydık. Gençlerimizin neler yapabildiğine bir kere daha şahit olduk. İnşallah bu senen TEKNOFEST’i Samsun’da gerçekleştireceğiz. Eğitimin her alanında ülkemizde tarihi dönüşümlere imza attık" açıklamasında bulundu.
Geçmişte eğitimde yaşanan sorunları anımsatan Erdoğan, ”Bu nesil bunları yaşamasın dedik. Kitaplarınızı sıralarınızın üzerine koyalım ve eğitim öğretim yılı başlarken yavrularımız bütün kitaplarını sıranın üzerinde görsünler. Bu nesi, bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasın istiyoruz. Yaşamasın ki biz sadece şunu bekleyelim. Çocuklar, iyi okuyun, düşünün, uygulayın, neticeyi de alın” dedi.
Şu ana kadar yaklaşık 4 milyar kitabın ücretsiz dağıtıldığını söyleyen Erdoğan, bu dönem başında yardımcı kaynakların da ücretsiz olduğunu anımsattı. Erdoğan, "Ücretsiz dağıttığımız ders kitaplarıyla birlikte yardımcı kaynaklarımızı da öğrencilerimize ulaştıracağız. Sene sonuna kadar 100 milyon yardımcı kaynağı öğrencilerimize teslim ediyoruz. Bu yeni uygulamanın ülkemize, öğrencilerimize, öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
Okul kütüphanelerinde kitap sayısının 28 milyondan 60 milyona yükseltildiğini söyleyen Erdoğan, yıl sonu itibarıyla bu sayının 100 milyona çıkarılacağını kaydetti. Bilim ve sanat ve sanat merkezi sayısının 355‘e yükseldiğini söyleyen Erdoğan, "Bu sene bir ilki daha gerçekleştirerek bilim ve sanat merkezlerimizde tüm öğrencilerimiz için yaz okulu dönemini başlatıyoruz. İsteyen öğrencimiz, istedikleri yerlerde bu uygulamadan yararlanabilecek. Türkiye’nin dört bir tarafına yaydığımız dene yap teknoloji atölyelerimiz var. Bu atölyelerde geleceğin teknolojilerine şimdiden hazırlanmanız için uygulamalı eğitimler veriliyor. Gençlerimiz yarışlara hazırlanıyor. Atölye sayımız Türkiye genelinde 66’ya yükselmiş durumda. Artık yazılım tüm sektörlerin odağında yer almaya başladı. Yeni nesil yazılım okulları ve bu alana yönelen gençlerimize sağladığımız birçok imkanla adeta bir yazılımcı ordusu kuruyoruz. 7 bilim merkezimiz faaliyet gösteriyor. Diğer bilim merkezleri ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Fikrim var diyen gençlerimize bireysel genç girişimci programıyla karşılıksız verdiğimiz teşvikimizi 200 bin liradan 450 bin liraya çıkardık" ifadelerini kullandı.
Girişimci gençler sayesinde stajyer araştırmacı burs programıyla araştırma yapmak isteyen gençlerin desteklendiğini ifade eden Erdoğan, "Yetişmiş insan kaynağımızı güçlendiriyoruz. Sanayide ihtiyaç duyulan doktoralı insan kaynağı sayımızı artırmak için teşvikler veriyoruz. Lisans, yüksek lisans ve doktora, doktora sonrası araştırma dahil olmak üzere birçok programla gençlerimizin yanında oluyoruz, olacağız. Bunlar saymakla bitecek gibi değil. Özetle anaokulundan yükseköğretime sonrasında iş hayatınıza kadar devletin tüm imkanıyla gençlerimizin yanındayız. Karakteri güçlü, ahlakı kuvvetli, zekası, keskin, fazilet ve bilgiyle donanmış Asımın nesli gibi bir gençlik için ülkenin tüm kaynaklarını seferber ediyoruz. Türkiye, sizin omuzlarınızda yükselerek 2052 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirecek. Milli teknoloji hamlesini sizlerle birlikte başarıya ulaştıracağız. Bunun için Teknopark sayısını 5’ten 92’ye çıkardık. Bunun için milli gelir içindeki harcama payını yüzde bir üzerine çıkararak araştırma geliştirme kültürünü güçlendirdik. Türkiye ilk çeyrekte bu yıl yüzde 7.3 büyüme kaydetti. İhracatımızın her ay rekor kırıyor olması bundan. İstihdam artıyor. Bu rakamlar araştırma geliştirme yapan, teknoloji sevdalısı gençlerimizle daha da yukarılara çıkacak. Uluslararası bilim olimpiyatlarında ülkemizi temsil eden gençlerimiz son yıllarda gösterdiği üstün başarılarla bizleri gururlandırıyor. Yarışmalarda dereceye giren öğrencilerimiz maddi ödül yanında üniversite sınavlarında da avantaja sahip oluyor. Ayrıca bu gençlerimiz ülkemizi uluslararası arenada da temsil edecek. Bundan daha büyük gurur var mı. 2023 yılında biliyorsunuz bir Türk vatandaşını bilim misyonuyla uzaya göndereceğimizi ilan etmiştik" dedi.

"Bunlar uzaya insan ya da roket göndermeyi bırakın, gökyüzüne kağıttan uçak bile fırlatamaz"
Türkiye’nin uzay yarışında dünyadaki yerini alacağını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başvuranların yapıldığı web sitesi 5 milyondan fazla görüntüleme alırken, 35 bin kişi de sisteme kaydoldu. Başvurular 23 Haziran akşamına kadar devam edecek. Uzay misyonunu küçümseyenlere, aklınca alay edenlere de rastlıyoruz. Hatta biri çıkmış ’Her şey bitti şimdi sıra uzaya mı geldi’ diyor. Bunların böyle işlere vizyonu yetmez. Bunlar uzaya insan ya da roket göndermeyi bırakın, gökyüzüne kağıttan uçak bile fırlatamaz. Çünkü bunlar dün insansız hava araçlarıyla da alay ediyorlardı. Şimdi bizim insansız hava aracımız var mı, var. Bizim SİHA’larımız var mı, var. AKINCI’mız var mı, var. Şu anda üretime yetiştiremiyorlar. Öyle bir durumdayız. Bunların mühimmatları itibarı ile artık bunların mühimmatını da biz yapıyoruz" dedi.
Türkiye’nin savunma sanayinde yerlilik oranının yüzde 80 olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Göreve geldiğimizde Türkiye’nin savunma sanayiinde oranı yüzde 20 yerliydi. Şimdi yüzde 80 yerli. Yoksa, gideceksin birlerinin kapısına bana insansız hava aracı verir misin? Daha başbakan olmamıştım Amerika seyahatinde o zamanki Amerikan Başkanı Bush ile görüştüm, ’Biz terörle mücadele ediyoruz. Siz bize dron verecektiniz vermiyorsunuz.’ Ona da o zaman ’Niye vermiyorsunuz’ sözümüz var. NATO’da beraberiz talimatı verdi. O zaman dron verdiler ama onunla ancak koordinatları tespit edilir. Sağolsun BAYKAR o günden sonra başladı çalışmaya İHA‘yı, ardından yetmez dedi. Rahmetli Özdemir Bey, SİHA’yı ailece, şimdi şimdi de AKINCI’yı ürettiler. Bu üretim devam ediyor. Artık biz bize çalışıyoruz. Türk’ün gücü buradan geliyor. Şimdi uzay mı kaldı diyenlere; evet bunlar ne haberleşmeden anlarlar, ne uzaydan anlarlar. Bunların böyle bir derdi de yok. Olsaydı bugüne kadar bir şeyler yaparlardı. Bir uzay yarışında neler yapılabileceğini inşallah ortaya koyuyoruz. Sevgili gençler biz uzay yarışında olacağız hem de en ön saflarda olacağız. Belki göndereceğimiz evladımız bu salonda. Uzay dönüşünde onu karşılamaya gideceğiz. Bu yarışı da öyle köhnemiş, ilkel, müptezel, zihniyetlerle değil sizler gibi gözü uzayda olan pırıl pırıl gençlerimizle TEKNOFEST kuşağı ile kazanacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, konuşmasının ardından Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Final Yarışması ödüllerini takdim etti.


Güncel 2.06.2022 16:34:50 0