" Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır``

ANKARA- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçim süresi tartışmalarına ilişkin olarak, " Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. Cumhurbaşkanı`nın görev süresi bittiği halde orada göreve devam edeceğini zannediyorlar. Peki o Cumhurbaşkanının altına imza atacağı kanunla ilgili , `Cumhurbaşkanlığı süresi dolmuştur. Şeklen altına imza atamaz` diye birisi Anayasa Mahkemesi`ne götürürse ne olur? Yani bunları ben söylüyorum ki arkadaşlar tezgahlarını ona göre kursunlar" dedi. Partisinin TBMM`deki grup toplantısında konuşan Baykal, Trakya`da ve Antalya`da yaşana sel felaketini değindi. Hükümetin her yıl yaşanan sel felaketine karşı hiçbir önlem almadığını söyleyen Baykal, Lalapaşa barajının bir an önce kurulması gerektiğini ifade etti. Konuşmasında hükümetin ekonomi politikasını eleştiren Baykal, ekonomide büyüme devam ederken işsizliğin arttığını söyledi. Bunun temelinde tarımın çökertilmesinin yattığını kaydeden Baykal, AK Parti döneminde 2.5 milyon insanın topraktankoparıldığını söyledi. Eğitim politikasını da eleştiren Baykal, CHP iktidarı döneminde üniversiteye giriş sınavını, ÖSS`si ÖYS`yi kaldıracaklarını mesleki eğitimi özendireceklerini ifade etti. "BU İKTİDARI ASKER DEĞİL, TEKEL İŞÇİSİ VE BAKKALLAR GÖTÜRECEK"Konuşmasında TEKEL işçilerin durumuna da değinen Baykal, "Bakın 2 ayı geçti. TEKEL işçileri çile çekerek bedel ödeyerek, acılarını toplumla paylaşarak bir hak mücadelesini sürdürüyorlar. Kimseye zarar vermiyorlar. Kimsenin dükkanına taş atmıyorlar. Ne mutlu ki Türkiye`de vicdanlar harekete geçti. Bu gerçekten çok önemli bir olaydır. Türkiye`nin psikolojisini değiştirmiş halkın özgüvenini yükseltmiştir. Galiba korku da buradan kaynaklanmaktadır. Yol budur. Hak mücadelesidir. Eğer haksız bir mücadele olsakimse onlarla ilgilenmez. Hala ortaçağdaki serf anlayışı senin kafanda" diye konuştu. İstanbul`da TEKEL`in Unkapanı üzerinde 5 katlı Genel Müdürlük binasının peşkeş çekildiğini savunan Baykal, şunları söyledi: "Sen TEKEL işçilerine yetim hakkı yiyorlar diye edebiyat yapıyorsun sonra kalkıp TEKEL işçisinin hakkı olan bir tesisi yandaşına hibe ediyorsun. Bu iktidarı asker değil, TEKEL işçisi ve bakkallar götürecek. Başbakan`ın kullanamadığı bir tehdit var. Önümüzdeki günlerde onu kullansın desin ki `Sizi buradan alıp Silivri`ye Ergenekon tutuklularının bulunduğu cezaevine koyarım` desin." Konuşmasında Hatip Dicle`nin Habur`dan gelen PKK`lı grupla ilgili mahkemeye verdiği ifadeye de değinen Baykal, Dicle`nin bu ifadesini okudu. Baykal, "Diyarbakır`da yargılanmakta olan Hatip Dicle dedi ki, `Habur sınır kapısına PKK`lı kadrolar gelmeden önce bize İçişleri Bakanı `Merak etmeyin biz mahkemeleri ayarladık` dedi` diye ifade verdi. Bu tutanakta Ahmet Türk`ün İçişleri Bakanı`na yaptığı ziyarete ilişkin ifadeler de yer alıyor. İçişleri Bakanı`nın bu tutanakta, `Korkmayın savcılar ayarlandı` dediğiyer alıyor. Bunları söyleyen Hatip Dicle. Bu tanıklık ortaya koyuyor ki Habur girişinin arkasında gelenlere verilmiş teminat vardır. Gelenler herhangi bir kaygı içinde gelmemişlerdir. Güvenle gelmişlerdir. Gelenlerin bir tereddüt içinde olmadıkları görmüştük. Böyle bir geliş nasıl sağlanmıştır. Pazarlık sonucu oraya geldiler ve hepsi serbest bırakıldı. Nasıl oldu bu? Bir kere oraya mahkeme taşındı. Oraya tahliyeye gittiler" dedi. "HUKUKUN IRZINA GEÇİLİRKEN SİZ NE YAPIYORDUNUZ DİYE SORARLAR"Başbakan Erdoğan`ın Habur`a hakim ve savcı gönderilmesine ilişkin Silivri ve Öcalan`ın yargılanmasını örnek gösterdiğini hatırlatan Baykal, "Sen yargılamaya değil, tahliyeye hakim, savcı gönderdin" dedi. Bakan Atalay`ın Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın Atatürk Orman Çiftliğindeki yerinde DTP`nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk ile görüştüğü söyleyen Baykal, bu buluşmanın basından kaçırıldığını söyledi. Tarafların, bu işi yalanlayarak, "Hatip Dicle`ye mi inanıyorsunuz?` şeklinde sözlerini hatırlatan Baykal,Ergenekon ve Danıştay davasının temelini oluşturan sanık Osman Yıldırım`ın da birçok davadan hüküm giyen birisi olduğunu söyledi. Baykal, "Yarın bir bakarsınız belki bir savcı belki bir hakim çıkıp diyecektir. Ne güç günler yaşadık. Bizi Habur`lara sürdüler. Çıkıp diyecektir. Gerçekler bir gün mutlaka ortaya çıkar" dedi. Habur`da yaşananlar için Türk adaletinin kara günüdür dediğini belirten Baykal, "`Ayarlamadım diyor. Hakimler savcılar kendiliğinden mi oraya gitti. Akıl var mantık var. Hepsi ayarlandı. Biz bu konuda İçişleri Bakanı`nı hesap vermeye çağıracağız. Gensoru Başbakan`ı çok kızdırmış. Başbakan bir şey çıkmayacağını bilerek bunu veriyorlar diyor. Biz tarihe karşı görevimizi yapıyoruz. Yarın biri çıkar Hukukun ırzına geçilirken siz ana muhalefet olarak ne yaptınız diye bize sorarlar. Biz görevimiz yapıyoruz.İçişleri Bakanı `ayarladık` diyor. O `dık`ın içinde ne var. Ayarlama içeride mi dışarıda mı? Başbakan savcı arar mı? Dava var da savcı arıyoruz dedi Başbakan. Bunu söylediğiniz anda yargıya müdahale başlamıştır. Ergenekon`da görevli bir hakim `Üzerimde kurumsal baskı var` dedi. Erzincan Savcısı`na telefon açan Başbakan Yardımcısı bu kudreti nereden alıyor. Bunun altından bağımsız yargıya saygı anlayışı mı var. Yandaş bürokrasi diyorsanız, bütün devlet dairelerinde yandaşlık bir temel kriter haline gelmişsesizin zihniyetiniz ortaya çıkmış demektir. Önce yandaş bürokrasi sonra yandaş medya. Nasıl kurulduğunu biliyorsunuz. 750 milyon dolar devlet bankası kredisiyle ülkenin ikinci büyük grubu alındı. Bu tablo yandaş medya anlayışının aşıldığını ve yandaş yargı aşamasına gefine koyarım` desin." lindiği görülüyor. Tarafsız olması gereken yargı yandaş hale getirilmeye çalışılmaktadır. Yandaş yargı tepeden tırnağa bütün ülkeye oturtulmaya çalışılmaktadır. `Tahliye et teröristi, mahkum et vatanseveri` Bunu diyecektir" diye konuştu. CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREV SÜRESİKonuşmasında Cumhurbaşkanlığının görev süresine ilişkin tartışmalara da değinen Baykal, "Bu tartışmayı haklı kılacak bir durum yoktur. Her şey Anayasada yazıyor. TBMM`nin görev süresi 4 yıldır Cumhurbaşkanlığı görev süresi ise 5 yıldır. Anayasamızın yürürlüğe girmemiş maddesi yoktur. Müktesebat diye bir anlayış ortaya atıyorlar. Anayasamızda böyle bir düzenleme var mı? Çok açıktır Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ne zaman seçilmiş olursa olsun bir pazarlıkla bir yere gelmiş değildir. Anayasa ile hiçkimse pazarlık yapmamıştır. Anayasa`nın kimseye verilmiş özel bir imtiyazı yoktur. Cumhurbaşkanı o anayasaya göre görev yapar O da 5 yıldır" dedi. Hükümetin Fransa örneğini verdiğini hatırlatan Baykal, şunları söyledi: "Yeni anayasa 5 yıla indirmiş görev süresini ama Chirac 7 yıl yapmış. Bizde de öyle olmalı diyorlar. Biz inceledik orada, yasaların yürürlüğe girişini düzenleyen ilkelere göre yeni görev süresi bundan sonraki cumhurbaşkanın seçilmesinde sonra geçerli olur diyor. Bizdeki anayasanın maddeleri arasında böyle bir madde var mı? Yok. Birileri uzatmak istiyor ya uzatmanın gereklerini yani anayasa değişikliğini de göze alamıyorlar. Şimdi halka başvurmadan düzenlemeye çalışıyorlar. Buralardan da bir çıkış yoluyoktur. Ama manzara önemlidir. Halkla anayasa değiştiririz diyenler halktan kaçarak kendi iktidarlarını devam ettirme gayreti içine girmişlerdir. Bir kararla bu yenidir. Sonra Cumhurbaşkanı anayasaya göre 5 yıldır görev süresi bittiği halde orada göreve devam edeceğini zannediyorlar. Peki o Cumhurbaşkanının altına imza atacağı kanun, `Cumhurbaşkanlığı süresi dolmuştur. Şeklen altına imza atamaz` diye birisi Anayasa Mahkemesi`ne götürürse ne olur? Yani bunları ben söylüyorum ki arkadaşlar tezgahlarını onagöre kursunlar."İktidarın sadece ekonomik olarak değil manevi olarak da iflas ettiğini savunan Baykal, "Bu iktidarın gidici olduğu belli olmuştur. İş başına gelirken `Biz inançlara saygılı, İslami değerleri özümsemiş, insanı parasıyla puluyla ölçmeye, maneviyatına değer veren bir anlayış içindeyiz. Biz mütevazı bir yaşam tarzını hepimiz özümsedik. Bizim için önemli olan maddi güç değil hakka adalete hizmettir anlayışıyla yola çıktılar. Şimdi AK Parti artık gömleğini değil ahlakını maneviyatını da değiştirmiştir. Artık omanevi anlayış ortadan kalkmıştır. Artık ihale rant. Dört çeker arabalar. Yedi yıldızlı yaz tatilleri. Saltanat meraklar hevesleri hepsi ortaya çıkmıştır. Manevi bir iflas yaşanmaktadır. Bu millet olarak anlaşılmıştır" diye konuştu. Konuşmasında anket sonuçlarına da değinen Baykal, "Başbakan moralim bozuk diyor. Sebep mi var. Başbakan`ın moralini seçim anketleri bozuyor. Başbakan`ın hakaretlerine bile artık değer vermiyorum. Başbakan`ın kendisi artık acınacak bir noktadadır. Gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Günü gelince de başbakandan bunu hesabını sonunfine koyarım` desin." a kadar soracağız" dedi.



Güncel 25.10.2016 05:46:50 0

İlginizi Çekebilir

1

TÜBİTAK Araştırma Projeleri Adana Bölge Yarışması Sergisi açıldı

2

Çocuklar Akkuyu NGS'yi gezerek, nükleer enerji hakkında bilgilendirildi

3

Antalya'da denizde mahsur kalan genç, insansız cankurtaran ile kurtarıldı

4

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

5

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

6

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

7

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

8

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

9

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

10

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi