Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: “Türkiye dezenformasyon gibi yıkıcı faaliyetlere en fazla maruz kalan ülkeler arasında ilk sırada”
Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Türkiye başta olmak üzere, Türk dünyasında yer alan ülkeler dezenformasyon gibi yıkıcı faaliyetlere en fazla maruz kalan ülkeler arasında ilk sırada geliyor” dedi. Altun, yalan haber ve dezenformasyona karşı da ortak platformlar kurulması gerektiğinin altını çizdi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı himayesinde ’Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayı’ düzenledi. Çalıştaya video konferans ile katılan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Türkiye başta olmak üzere, Türk dünyasında yer alan ülkeler dezenformasyon gibi yıkıcı faaliyetlere en fazla maruz kalan ülkeler arasında ilk sırada geliyor. Dezenformasyonun dijital mecralarda hızla yaygınlaşması tüm toplumları tehdit ediyor. Bunun farkında olarak ortak vizyon, misyon ortak dil ve davamız etrafında kenetlenerek yeni dijital çağın imkanlarını kullanmak ve tehditleri ile mücadele edebilmek için güçlü işbirlikleri geliştirmemiz önem arz ediyor. Biz de Türk dünyası ile medya ve iletişim alanında işbirliklerini güçlendirecek çalışmalar yapıyoruz. Türkiye olarak kamu diplomasisinden halkla ilişkilere, dezenformasyonla mücadeleden kriz yönetime çok geniş ve güçlü bir iletişim modeline sahibiz. Biz Türkiye iletişim modelini kardeş ülkelere taşıyabileceğimizi düşünüyoruz. Ortak amaçlar etrafında, ortak tutum ve söylem ile birlik olmalıyız. Dezenformasyon başta olmak üzere yeni nesil ve medyadaki tehlikelere karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Ortak söylem ile kardeşliğimizi pekiştirmeli, tarihsel kodlarımızdan aldığımız güçle mücadelede işbirliğini öne çıkartmalıyız. Uluslararası tüm tehditlere karşı birlikte hareket edip daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu göstermeliyiz” ifadelerini kullandı.
Türk dünyasında karşılıklı güven ortamının pekiştirilmesinin güvenli yarınlara yürümede önemli rol oynayacağını dile getiren Altun, “Dijital medyayı silah olarak kullanan çevreler karşı ortak eylem planı çerçevesinde bilgi ve teknolojileri birleştirerek, tecrübeleri paylaşarak tehditleri birlikte bertaraf etmeliyiz. Türk dünyasının tarihi ve kültürel birikimden faydalanarak önümüzdeki engelleri aşacağımıza inancımız tamdır. Türk Devletleri Teşkilatımızın uluslararası mecrada görünürlüğünü arttırmamız için de dayanışmamızı güçlendirmeliyiz. Böylelikle de geleceği birlikte inşa etmeliyiz. Türk Dünyası Yeni Medya Çalıştayı’nı çok değerli bir adım olarak görüyorum. Ortak medeniyetimiz, coğrafyamız, dilimiz ve geleceğimiz için bu tür buluşmaları arttırmalıyız” dedi.
“Yalan haber ve dezenformasyona karşı mücadelede Türk devletleri ile müşterek hareket edecek, ortak platformlar kurmalıyız”
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın altını çizerek belirttiği gibi tüm paydaşlarla birlikte insan odaklı ortak stratejik planlar oluşturmalı, dijital dönüşümün yol haritasını birlikte belirlemeliyiz” diyerek sözlerini sürdüren Altun, “Aynı amaç doğrultusunda daha sık istişarelerde bulunmalı, medya ve iletişim alanında işbirliği güçlendirilmesini hedefleyen çalışmalara birlikte imza atmalıyız. İyiliği ve hakikati hedef alan yalan haber ve dezenformasyona karşı mücadelede Türk devletleri ile müşterek hareket edecek, ortak platformlar kurmalıyız. Biz Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak medya, iletişim ve enformasyon alanında atılacak her adıma sonuna kadar destek vermeye hazırız” şeklinde konuştu.
“Küresel dezenformasyon ve dijital teröre karşı atılacak her önleme katkı sağlayacağız”
Küresel dezenformasyon ve dijital teröre karşı atılacak her önleme katkı sağlayacağımızın altını çizmek istiyorum. Türkiye iletişim modelini Türk paydaşlarımızla müzakere edip, paylaşıp, yeni bir süreci inşa edebileceğimize inanıyorum. Medyadaki İslamofobik, İslam karşıtlarına karşı da kalemlerimizi ve yüreklerimizi birleştirebileceğimize inanıyorum. Müslümanlara yönelik ırkçılık ve ayrımcılığı normalleştirmeye çalışanları yalnızlaştırıp, ayrımcılık, önyargı ve nefreti sinsice yaygınlaştırmaya çalışanlara karşı ortak stratejiler geliştirirken, bu alanda güç birliği yaparak küresel düzeyde bir mücadele ortaya koymalıyız. Irkçılığa dur diyeceğiz, küresel vesayeti kıracağız. Kurumsal kapasitelerimizi geliştireceğiz. Bölgemizde ve dünyada itibarımızı en üst seviyeye taşıyacağız. Dayatılanı değil, doğru olanı haykıracağız. Adalet, barış ve huzuru tüm dünyaya yayacağız” diye konuştu.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen çalıştayda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Bilindiği gibi Bursa’mız 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti’dir. Her ne kadar bu payeyi Azerbaycan’ın Şuşa şehrine devretsek de Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa olarak, gönül coğrafyamıza hitap eden etkinliklerimizi sürdürüyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu çalıştay da Türk Dünyası Kültür Başkenti çerçevesinde planladığımız bir çalışmadır” dedi.
İletişimin kadim bir kavram olduğunu belirten Aktaş, “Duygunun, düşüncenin, haberin, bilginin, her türlü yolla anlatılma ve anlaşılma çabasına iletişim deriz. Hepimizi yakından ilgilendiriyor. Çünkü hepimiz her gün, her saat, her dakika; televizyon, sinema, dergi, gazete, kitap, internet yayını gibi kitle iletişim araçlarının tabiri caizse üstümüze boca ettiği, bir dünya bilgi-haber bombardımanının altında yaşıyoruz. Bizim çocukluğumuz, gençliğimiz birçok haberin veya bilginin birkaç gün sonra bize ulaştığı bir zaman diliminde geçti. Teknolojik imkanların çok hızlı gelişimi sayesinde bugün, bilginin tedavülde kalma süresi bir ‘an’lıktır. Son yıllarda hayatımıza giren ’dijital medya’ sayesinde 7’den 70’e herkes interaktif oldu. Evet dijital medya uzakları yakın ediyor, dijital medya yeni arkadaşlıklar kurmamızı sağlıyor, dijital medya ürünümüzün, değerlerimizin tanınmasına katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.
“Dezenformasyonla mücadele merkezi kuruldu”
“Öte yandan insanı bağımlı hâle getirişi, sanal zorbalık olayları, aldatıcılığı, siber saldırılar gibi birçok olumsuz yönüyle de sorgulanan ve çözüm yolları aranan bir ağ, dijital medya. İnternetin hayatımıza git gide daha fazla entegre olmasının getirdiği avantajların yanında, ‘sahte’ olanın dolaşıma girmesi zihinleri bulandırmaktadır” diyerek sözlerini sürdüren Aktaş, “Dolayısıyla; insan haklarından ulusal güvenliğe, dijital zorbalıktan nefret söylemlerine, terörizm propagandasından sistematik dezenformasyon hareketlerine, algoritma diktatörlüğünden dijital faşizme kadar yeni medya teknolojileri üzerinden maruz kaldığımız tehditlere karşı ortak bir mücadele vermemiz gerekiyor. işte tam da bu tehditlerle mücadele için İletişim Başkanlığımızca dezenformasyonla mücadele merkezi kuruldu. Ülkemize, kurumlarımıza, vatandaşlarımıza karşı yürütülen sistematik dezenformasyon kampanyalarına karşı hızlı bir doğrulama ve etkin bir bilgilendirme aracı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Evet; günümüz dünyasında her ne kadar yazılı, görsel ve işitsel iletişim araçları varlığını sürdürse de, yeni nesil medya olarak tanımlanan, yani dijital teknolojiyi kullanan medya artık vazgeçemediklerimiz arasındadır. Yeni nesil medyanın gücünü doğru ve etkin bir şekilde kullanmak çok önemlidir. Kişilerin, kurum ve kuruluşların bu konuda yapabileceği çok şey var. Çıkarılan dezenformasyon yasası da bilgi kirliliğini ve provokasyonu önleme adına çok önemli bir adım oldu. Kimileri bunu sansürmüş gibi çarpıtsa da aslında bunları söyleyenler gölgelerin ardına saklanıp ülkemizin huzurunu, gelişimini, büyümesini ve kalkınmasını hazmedemeyenlerdir” dedi.
“Bursa basını İstanbul’dan sonra ikinci sırada geliyor”
Bursa basınını, İstanbul basınından sonra Türkiye’nin ikinci ’bâb-ı âli’si olarak adlandıran Başkan Aktaş, “Türk basın tarihi içinde Bursa’nın müstesna bir yeri var. Anadolu’nun ikinci matbaası 1860 yılında Bursa’da devlet eliyle kurulmuştur. Tabii o günlerden bu günlere uzanan süreçte çok yol kat edildi. Bir yandan yayıncılık faaliyetleri zenginleşirken bir yandan da teknolojik gelişmelerle Bursa’nın basın hayatı donanımsal anlamda güçlendi. Kısacası yerel medyamız, Bursa’mız için büyük bir şans. Şu anda Bursa’da; günlük, haftalık, 15 günlük ve aylık aralıklarla yayınlanan 46 gazete faaliyet gösteriyor. 7 dergi yayın hayatını devam ettiriyor. 7 adet televizyon kanalı, 31 radyo istasyonumuz var. Bunların yanında internet üzerinden yayın yapan kuruluşlar var. 3 haber ajansı ve basın meslek örgütleri ile Bursa bugün de ülkemizin en güçlü basın camiasına sahip şehridir” diye konuştu.
“Türk devletleri olarak nefret söylemi ve ırkçılığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz”
Başkan Aktaş sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeni dijital çağda medyanın her alanında üretilen nefret söyleminin toplumsal anlamda karşılığı olan, kanıksanmış bir zemininin var olmaya başladığına şahitlik ediyoruz. Bu sadece ülkemizin sorunu değil artık tüm dünyayı saran küresel bir sorundur. Bu sorunla mücadele etmek elzemdir. Türk devletleri olarak nefret söylemi ve ırkçılığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Ortak platformlar kurarak, ortak söylem ve ortak eylem geliştirip, birlikte hareket etmeliyiz. Önce ön yargıları kırmalıyız, sonra tehdit diline karşı stratejik aklı devreye sokmalıyız. Biz buna hazırız, üzerimize düşeni yapacağız. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak böyle bir organizasyonla iletişim alanına kurumsal katkımızı sunma çabasındayız. Tabii, çalıştayımızda masaya yatırılacak olan konu sadece ‘medyada dezenformasyon, manipülasyon ve nefret söylemi’ değil. Aynı zamanda dijital medyanın geleceği ve internet gazeteciliği de bu çalıştayın gündeminde. Bu çalıştayda ele alınan konuların, paylaşılacak bilgi, birikim ve tecrübenin medya alanında faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlara ilham olacağı inancındayım.”
Çalıştay, farklı konuşmacıların misafir olduğu oturumlarla devam etti.