İSTANBUL - Medicana Avcılar Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Nejla Çabuk, "Uyku bozuklukları, halk arasında oldukça yaygın olarak görülmekle birlikte uykuya dalmayı, uykuyu sürdürmeyi veya uykudan verim almayı etkileyebiliyor. Dalma bozuklukları olarak da adlandırılan uykuya dalma sorunu bunlar arasında en sık karşılaşılan grup olarak karşımıza çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Medicana Avcılar Hastanesi'nden yapılan açıklamayla, uykusuzluk problemlerine ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Nejla Çabuk, yeterli ve düzenli uykunun önünde engel teşkil eden her türlü sağlık sorununun enerji düşüklüğünden baş ağrısına, bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesinden hafıza sorunlarına kadar birçok olumsuz etkiyi de beraberinde getirdiğini aktardı.
Uyku bozukluklarının, halk arasında oldukça yaygın olarak görüldüğünü belirten Çabuk, şunları kaydetti:
"Bununla birlikte uykuya dalmayı, uykuyu sürdürmeyi veya uykudan verim almayı etkileyebiliyor. Dalma bozuklukları olarak da adlandırılan uykuya dalma sorunu bunlar arasında en sık karşılaşılan grup olarak karşımıza çıkıyor. Dalma bozukluğu, uykuya dalmayı engelleyerek veya geciktirerek uykusuzluk (insomnia) olarak adlandırılan duruma neden olan bir sağlık sorunudur. 85'e yakın farklı türü bulunan uyku hastalıkları arasında en yaygın görülenlerinden biri dalma bozukluklarıdır.
Yatış ve kalkış saatlerinin düzenli olmaması, stres, uykuyu engelleyici bazı davranışlar, ilaçlar veya fizyolojik bozukluklar gibi pek çok neden uykuya dalmaya ilişkin sorunları beraberinde getirebilir."
- "Uyku bozukluklarının teşhisinde hastanın öyküsünün detaylı bir şekilde alınması, önemli"
Dalma bozukluklarına yol açabilecek yaygın nedenler hakkında bilgi veren Çabuk, bu nedenlerin arasında stres ve yorgunluk, fiziksel veya psikiyatrik hastalıklar, sigara ve alkol kullanımı, aşırı kahve tüketimi veya gece yatış saatlerine yakın kahve tüketimi, değişken çalışma saatleri, kullanılan bazı ilaçlar, beslenmeye ilişkin sorunlar, uyku ortamının yeterince karanlık olmaması veya uykudan önce telefon, bilgisayar gibi cihazları kullanmak gibi faktörlerin yer aldığını bildirdi.
Çabuk, dalma bozuklukları nedeniyle oluşan uykusuzluk hastalığında, günlük yaşamı zorlaştırabilen veya yaşamdan keyif almayı engelleyerek psikolojik etkilerin görülebildiğinin altını çizdi.
Bu belirtiler hakkında bilgi veren Çabuk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Uzmanlara göre bu belirtiler arasında, yatağa yatılmasına rağmen uzun süre boyunca uykuya dalamama, sabah yorgun olarak uyanma, gündüz saatlerinde yorgunluk ve sürekli uyuklama, konsantrasyon güçlüğü ve hafızaya ilişkin sorunlar, gece sık sık uyanma, sinirlilik hali ve depresyon gibi belirgin sorunlar yer alıyor. Dalma bozukluklarını işaret eden bu gibi belirtiler yaşayan hastaların nöroloji uzmanlarınca muayene edilmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor.
Uyku bozukluklarının teşhisinde hastanın öyküsünün detaylı bir şekilde alınması büyük bir önem teşkil ediyor. Hastanın semptomları ve sağlık öyküsü hakkında detaylı bilgiler alındıktan sonra uykuya dalmayı engelleyen fizyolojik bir bozukluğun olup olmadığının araştırılması adına belirli tanı testleri uygulanıyor."
- "Tedavi yöntemleri arasında birçok alternatif mevcut"
Dr. Nejla Çabuk, uykuya dalmanın güçleşmesinin uyku düzeninin sağlanmasının önünde önemli bir engel teşkil ettiğini belirterek, bu durumun aynı zamanda gün içerisinde de uykulu hissetmeye yol açtığından bireyin verimliliğini düşürdüğünü aktardı.
Dolayısıyla psikolojik yönden de önemli olumsuz etkileri bulunan uyku veya dalma bozukluklarında, hekime başvurulması ve gerekli tedavi ile uyku düzeninin bir an önce oturtulması gerektiği uyarısında bulunan Çabuk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tedavi yöntemleri arasında ilaç kullanımı, psikolojik terapiler, beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi birçok alternatif mevcut. Hastadaki uyku bozukluğunun türü ve nedenleri tam olarak belirlendikten sonra varsa hastanın diğer hastalıkları ve kullandıkları ilaçlar da göz önünde bulundurularak ilaç tedavisi başlatılabiliyor.
Sağlıklı ve dengeli beslenme, öğün saatlerinin uyku saatlerine uygun şekilde ayarlanması, yatağın yalnızca uyku amaçlı kullanılması ve uykudan önce teknolojik aletlerin kullanımından kaçınılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri uykusuzluğun önlenmesinde en büyük payı bulunan tedavi ilkeleri arasında yer alıyor. Bunlara gereken özeni göstermenin yanı sıra hastalara psikolojik destek ve ilaç tedavileri de uygulanabiliyor."