DASK dahi yapılmazken şimdi kasko da yaptırılıyor
6 Şubat’ta meydana gelen büyük depremlerin ardından Türkiye genelinde DASK poliçelerinde ciddi bir artış yaşanırken, DASK ile yetinmeyen bazı vatandaşlar şimdi evlerine, arabalarına kasko yaptırıyor.
6 Şubat 2023 tarihinde asrın felaketi olarak kayıtlara geçen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından binlerce bina yerle bir olup 50 binin üzerinde kişi hayatını kaybederken, yaşanan depremlerin ardından sigorta şirketlerinde DASK poliçesi yoğunluğu yaşanıyor. Depremler sonrası DASK dahi yaptırmayan vatandaşlar sigortacıların yolunu tutarken, DASK ile de yetinmeyen vatandaşlar evlere özel kasko yaptırarak güvencelerini artırıyor.
Deprem sigortası, yani DASK’ın hiç bilinmediğini ve sadece aboneliklerde kullanıldığını belirten sigorta acentesi yöneticisi Halil İbrahim Gökoğlan, evlere yapılan sigorta poliçelerinde ciddi anlamda artış yaşandığını belirterek, araç kaskolarında da ciddi bir artış yaşandığını söyledi. Gökoğlan, “6 Şubat depreminden sonra insanlarımızda gerçekten bazı şeyler uyandı diyebiliriz. DASK, yani deprem sigortasını sadece abonelikten aboneliğe, alım satımdan tapu işlemleri sırasında gerekli bir poliçeymiş gibi nitelendiriyordu vatandaşlarımız. Ama 6 Şubat depreminde gerçekten büyük bir yıkım olmasından bir gerçekle daha yüz yüze geldik. Sigortasız ev sayısı oldukça fazla. Deprem poliçelerimizde belirli limitlere kadar ödeme yapılıyor. Örnek vermek gerekirse 140 TL karşılığında yapılan bir poliçede bina bedeli 450 bin TL olarak belirtilerek vatandaşlara ödeme yapılıyor” dedi.
Şimdi hem sigorta hem de kasko yaptırılıyor
Sigorta poliçesi dışında evlerindeki güvenceyi artırmak isteyen vatandaşların kaskoya da rağbet gösterdiğini belirten Gökoğlan, “Şu anda deprem sigortasından hariç yangın poliçesinde de müthiş bir artış var. Müşterilerimizin yüzde 70’i artık yangın poliçesi, yani ev kaskosu diye nitelendirdiğimiz eşyalarımızı, elektronik cihazlarını kapsayan, dekorasyon teminatlarımızı kapsayan geniş kapsamlı poliçelerimiz var. Biz bunları sürekli dile getiriyoruz vatandaşlarımıza ama tabii ki bir yerde bu da maddi bir külfet olarak görüldüğü için insanlarımız biraz daha geride durup deprem poliçesini bile yaptırmayan insanlarımız vardı” ifadelerini kullandı.
"6 ayda keseceğimiz poliçeyi biz 1 günde kestik"
6 Şubat’ta 2. depremin ardından 6 ayda kestikleri sigorta poliçesini 1 günde kestiklerini dile getiren Halil İbrahim Gökoğlan, “6 Şubat’ta öğleden sonraki depremin ardından 6 ayda keseceğimiz poliçeyi biz 1 günde kestik. Yani vatandaşlarımız sürekli arayıp, ’Aman en iyisini yapalım, aman en güzeli olsun’ dediler. Bir şey başımıza geldiği zaman anlıyoruz bunu. Vatandaşlarımız deprem poliçesini yaptırmakla kalmayıp yangın poliçesini de yaptırıyor. Yani ev kaskosunu da yaptırıyorlar. 140 metrekarelik bir dairenin poliçe primi 140 TL’dir. Ama buna karşılık 140 TL ödediğimiz bir poliçeden 422 bin TL olarak ödeme alabiliyoruz. Gerçekten bu alınan rakam yüksek bir rakam. Aslında 140 TL’ye karşılık alınan bu rakam gerçekten çok güzel bir şey. Doğal Afet Sigortalar Kurumu tarafından ödenmektedir” diye konuştu.
Araç kaskolarında bile artış yaşanıyor
Eskiden vatandaşların sadece mecburiyetten DASK yaptırdığına değinen Gökoğlan, “Eskiden bu böyle değildi, eskiden vatandaşlarımız, ’En ucuzu olsun, en güzeli olmasın, oda olur’ diyorlardı. Ama şimdi insanlarımız biraz daha bilinçlendi ve sigortayla kalmayıp kaskosunu da yaptırıyor. Hatta araç kaskolarımızda bile artış oldu. Çünkü insanlar depremde araçlarını da kaybetti, maddi zararlar oluştu. Ardından yaşanan sel felaketinde araçlar ağır hasar aldı. Kasko şirketleri tarafından gerçekten müthiş ödeme gerçekleştiriliyor. Dileriz bir daha böyle bir şey yaşanmaz. Ama gerçekten tedbir her zaman alınması gereken bir şey. Sigorta ise her zaman hayatımızda olan bir şey. Doğru teminatı ve doğru poliçeyi her zaman satın almanızı tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
Daha önceden hiç deprem sigortası yaptırmadıklarını belirten Mustafa Korkmaz (28), “Bu depremden sonra onlarca bina yıkıldı. Evlerimizi artık güvence altına almamız gerekiyor. Daha önce deprem sigortası veya yangın poliçesi gibi bunların hiç birini yaptırmıyorduk. Ama artık şimdi o afetten sonra artık bunlara önem vermemiz gerekiyor gerçekten. Hem sigorta hem yangın poliçesi yaptırdım” dedi.