Zorunlu deprem sigortası ve konut sigortası, maddi zararların en aza indirilmesi konusunda büyük önem taşıyor. Öte yandan Türkiye’de güncel sigortalı konut sayısı 10,5 milyona ulaşırken, Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğretim Görevlisi Oya Turhaner, daireleri DASK poliçesi ile korumaya almanın depremde bütün problemleri aşmak anlamına gelmediğini söyledi. Turhaner, “Gerçek bir koruma arıyorsanız apartmanın ortak kullanım alanlarının, temel ve bahçe duvarı gibi unsurlarının apartman yönetimi tarafından sigortalanması gerekir” dedi.
Türk Sigortalar Birliğinin 2020 yılı verilerine göre; Elazığ, Malatya ve İzmir’de yaşanan depremler sonrasında DASK poliçesi satışlarında yüzde 13,5 artış gerçekleşti. 2018 yılında 8,8 milyon konutun deprem sigortası bulunurken, 2021 yılında güncel sigortalı konut sayısının 10,5 milyona ulaştığı biliniyor.
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğretim Görevlisi Oya Turhaner, sigortalarda dikkat edilmesi gereken noktaları anlatarak, “Konut paket sigortalarında eksik sigorta prensibi ile karşılaşmamak için ev eşyalarınızın değerini yenisinin değeri üzerinden hesaplamalısınız. Evinizde bulunan elektronik cihaz, mücevher gibi eşyalarınız bu değerin yüzde 10’u ile sınırlıdır. Fazlasını sigortacıya bildirmelisiniz. Binanızın sigorta bedeli, yeniden aynı kalitede binayı inşa etme maliyetidir. Zorunlu deprem sigortası olarak bilinen DASK, yalnızca bina için yapılır. Tamamı ticari ve sınai amaçlarla kullanılan binalar farklıdır. Trafik poliçesi gibi her yıl artan limitlerle sunulmaktadır. Binanızın sigorta bedeli bu limitlerden fazla ise konut poliçesinde binaya deprem ek teminatı talep etmelisiniz. Eşyalarınızı konut paket poliçesinde deprem ek teminatı ile sigortalatabilirsiniz. Dairenizi DASK poliçesi ile korumaya almanız, depremde bütün problemleri aşmanız anlamına gelmiyor. Gerçek bir koruma arıyorsanız apartmanın ortak kullanım alanlarının, temel ve bahçe duvarı gibi alanlarının apartman yönetimi tarafından sigortalanması gerekir” diye konuştu.
Sigortada gözden kaçırılanlar hakkında uyaran Dr. Turhaner, “Tazminat ödemesi ile sonuçlandırılmış bir hasar dosyası size karşı açılan bir rücu davası anlamına gelebilir. Örneğin; komşunuzda sizden kaynaklı su hasarı gerçekleşmiş olsun. Komşudur diyerek hoş görülürsünüz. Komşunuz konut paket sigortası yaptırmıştır. Hasarını sigortadan alır. Sigortacı hasara kim sebep oldu diye size doğru bakar, rücu davası açar ve ödenen tazminatı sizden geri alır. Kurtuluş, sizin de konut poliçesi yaptırmanız ve sorumluluğunuzu sigortalatmanızdır. Sigorta olacaklara engel olamaz ama finansal zararlarınızı hafifletir. Poliçeleri okumadan imzalamayın, muafiyet ve koasüransı dikkat edin, detaylar için acentenize danışmayı ihmal etmeyin” dedi.