Destici: “Maruz kaldığımız sayısız taarruza ve badireye rağmen hür ve güçlü bir şekilde ayakta kalmamızın sebebi milletimizin aşkla yaşattığı Cumhuriyettir”
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “İçeriden ve dışarıdan, maruz kaldığımız sayısız taarruza ve badireye rağmen, bugün, hür ve güçlü bir şekilde ayakta kalmamızın, geleceğe güvenle bakarak var olmamızın sebebi, milletimizin değerleri üzerine inşa ettiği ve aşkla yaşattığı Cumhuriyettir” dedi.
Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunan BBP Genel Başkanı Destici, “Yarın Cumhuriyet Bayramımızı kutlayacağız. Cumhuriyetimizin 97. yılını, içeride ve dışarıda yaşadığımız ağır şartlar altında kutluyoruz. İçeriden ve dışarıdan maruz kaldığımız sayısız taarruza ve badireye rağmen bugün hür ve güçlü bir şekilde ayakta kalmamızın, geleceğe güvenle bakarak var olmamızın sebebi, milletimizin değerleri üzerine inşa ettiği ve aşkla yaşattığı Cumhuriyettir” açıklamasında bulundu.
Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Destici, “Vatandaşını, mensup olduğu kökene, bölgeye, inanca göre ayırmadan koruyan, hizmet götüren, ona elini uzatan, anayasasında yer alan ’Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkt’ür’ hükmüyle hepimizin eşit olarak vatandaşlık haklarından yararlanmamızı sağlayan, Atatürk’ün ’Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ cümlesiyle milletiyle birlikte inşa ettiği Cumhuriyettir. İmparatorluklar kurup dünyayı yönetmeye başladıktan 1000 yıl sonra bile kabileler halinde yaşayanların, tarihleri 250 yıldan ibaret olanların ve bunların çaldıkları petrolün bekçiliğini yapmak için köleliğe gönüllü olanların mağlup edemeyeceği, terörü metot haline getirenlerin oyunlarıyla, terörle sarsılmayacak kadar büyük bir millettir. Milletimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun” diye konuştu.
İslam coğrafyasının Mevlid Kandili’ni kutlayan Destici, “İnsanlığın bugün içinde bulunduğu problemlerin çözümüne, dünya üzerindeki tüm mazlumların kurtuluşuna ancak onun risaletine ve sevgisine sarılarak ulaşabilmemizin mümkün olacağına inancımı dile getirerek milletimizin ve İslam aleminin Mevlit Kandili’ni tebrik ediyorum. Milletimizin ve İslam aleminin Peygamber Efendimiz’in doğum yıl dönümünü kutladığı günlerde yine Fransa’dan İslam dinine ve Peygamber Efendimiz’e yöneltilen hakaretlere şahit olduk. Bu noktada üzerinde durmamız gereken iki ayrıntı olduğunu düşünüyorum; birincisi, bu sömürü düzenini mümkün kılan en önemi unsurun, Müslümanların yaşadığı ülkelerde, varlıklarını ve konforlarını devam ettirmek için ülkelerinin sömürülmesine izin veren, onlarla işbirliği yapan, o emperyalist devletler tarafından desteklenen yönetimlerin olduğu gerçeğidir. İkincisi ise, ’Aptallık, aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar almayı ummaktır’ sözünü kanıtlarcasına Müslümanlara, onların kutsal saydıklarına sürekli hakaret edip, arkasından yaşadıkları ’haklı ve haksız’ tepkilerle başa çıkamayan, hatta anlam veremeyen Batılı ’sözde’ aydın ve devlet adamlarının halklarına yaşattıklarıdır. Tekrar, İslam’a ve Peygamber Efendimize, Fransa Devlet Başkanı ve Fransız basını tarafından yöneltilen hakaretamiz ifadeleri kınıyor, konuyla ilgili dünya üzerindeki tüm Müslümanların birlik ve sorumluluk içerisinde, varlıklarına ve inançlarına sahip çıkmalarını diliyorum” ifadelerini kullandı.
ABD’nin tehditlerinin haksız olduğunu vurgulayan Destici, “Geçtiğimiz hafta ABD, NATO Büyükelçisi aracılığıyla Türkiye’nin S-400’lerin testlerini yapması üzerine sert, haksız ve üstü kapalı tehditlerle dolu bir açıklamada bulundu. Türkiye NATO üyesidir ve ABD’nin müttefikidir. Bizim, neden hava savunma sistemine ihtiyacımız olduğunu, buna sahip olmak için ABD’den izin almak zorunda olmadığımızı mantık çerçevesinde ve kolayca açıkladığımız gibi, ABD de, “müttefik olmanın hukuku gereği” şu sorulara cevap vermelidir, Türkiye’nin hava savunma sistemine sahip olması, ABD’nin hangi mevcut veya muhtemel planına engel olmaktadır? Terör örgütlerine silah desteği sağlamak uluslararası hukuka uygun mudur? Ancak bu soruları cevapladıktan sonra, ABD’nin, Türkiye’nin savunmasıyla ilgili eleştirilerde bulunması belki bir anlam taşıyabilir ama -biliyoruz ki- asla haklı ve tutarlı olmayacaktır” dedi.
Kanada’nın hava araçlarındaki parçaların satışına sınır getirmesini kınadığını belirten Destici, “Geçtiğimiz günlerde Kanada yönetimi, insansız hava araçlarında kullandığımız bazı parçaların ülkemize satışına sınırlama getirdi. NATO üyesi ve ’sözde’ müttefikimiz Kanada’nın tavrını kınıyor, bununla birlikte Kanada’dan ithal ettiğimiz parçaların daha iyisini üretecek güce ve kapasiteye sahip olduğumuza olan inancımı da ifade etmek istiyorum” değerlendirmesini yaptı.
Döviz kurundaki yükselişin ekonomiyi derinden etkilediğinin altını çizen Destici, “Döviz kurlarının hızlı bir şekilde yükselmesi ekonomideki birçok parametreyi derinden etkilemektedir. Fakat en az bunun kadar önemli bir başka husus ise açıklanan ekonomik hedeflerden çok kısa zaman içerisinde ötelere düşmektedir. Böylesi gelişmeler ekonomiye olan güveni zayıflatır, yatırım ve harcamalarda daha ürkek bir atmosfere girilmesine sebep olur. Yatırım ve harcamaların kısılması ise tamiri uzun yıllar alacak kronik problemlere sebep olabilir. Vatandaş her türlü derdine çareyi devletten yani onu yöneten hükümetten beklemektedir ki bunda da sonuna kadar haklıdır. Vatandaşların bu serzenişlerden rahatsız olmamak bilakis onları dinleyerek dertlerine çözüm bulunmalı, talepler imkanlar ölçüsünde karşılanmalıdır. Kamu kaynakları öncelikle vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarına ve üretime aktarılmalıdır” diye konuştu.