ANTALYA - ORHAN ÇİÇEK - Antalya'da yaşayan Özbek asıllı Şehnaz Safarova'nın, Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi Projesi'nden 5 yıl önce aldığı 30 bin lira hibeyle kurduğu çiftliğinde üretilen organik ürünler satışa sunuluyor.
Özbekistan'ın Buhara kentinde üniversiteden mezun olduktan sonra arkadaşıyla tatil için Antalya'ya gelen Safarova, hem doğası hem de insanlarının sıcak kanlı tavrı karşısında kente hayran kaldı.
Ailesinin de onayıyla Antalya'da yeni bir hayata atılan Özbek Safarovo, Rusça, İngilizce, Türkçe, Arapça ve Farsça bildiği için turizm sektöründe çalışmaya başladı.
Bazı firmaların satış-pazarlama bölümlerinde iş hayatını sürdüren, emlakçılık da yapan Safarova, Türk vatandaşlığına kabul edildi.
Yaşadığı apartmanın bahçesinde ilgi duyduğu kümes hayvanlarını besleyen Safarova, daha sonra Serik ilçesinde şehir merkezine 45 kilometre uzaklıkta bir arazi satın alarak çiftlik kurdu.
Aradığı huzuru ve mutluluğu burada bulan Safarova'nın hayatı 2016 yılında Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi Projesi"nden aldığı 30 bin lira hibe destekle değişti.
Önce 450 tavuk alarak yumurta üretimine giren Safarova, buradan elde ettiği gelirle çiftliğini geliştirmeyi sürdürdü.
Hibe destekle kurulan çiftlikte köpekleri ile tavşanlarını besleyen, Afrika tavuğu, kaz, ördek, bıldırcın ve keçi gibi hayvanlardan elde edilen doğal ürünlerin de satışını yapan Safarova, gösterilen ilgiden memnun.
Safarova'nın yeni hedefi ise çiftliğini gezmeye gelen kişilerin meyve sebzeden hayvansal ürünlere kadar her şeyi doğal ortamında satın alabilecekleri "organik süpermarket" olarak adlandırdığı projeyi hayata geçirebilmek.
- "Sattığım yumurtanın kendi üretimim olduğuna inandıramamıştım"
Şehnaz Safarova, AA muhabirine, doğayla iç içe bir çiftlik kurma fikrinin şehir yaşantısının zorluklarıyla ortaya çıktığını kaydetti.
Araziyi aldığı ilk dönemlerde işe nasıl başlayacağını bilemediğini, annesinin izlediği bir televizyon programında Tarım ve Orman Bakanlığının Genç Çiftçi Projesi'nden haberdar olduğunu kaydeden Safarova, bunun üzerine hemen başvuru yaptığını söyledi.
Devletten aldığı hibeyle yumurta üretimine başladığını anlatan Safarova, "Çiftliğin kuruluş aşamasında çok zorluk yaşadım ancak her zorlukta işlerim bir şekilde yoluna girdi. Sonunda yumurta üretimine başladım ve ilk yumurtaları pazarda satmaya çalıştım. Ancak, yabancı, genç, iyi giyimli bir kadının çiftlik kurup çiftçilik yapacağına, yumurta üretip satacağına inanmadılar. Dolayısıyla da pazarda yumurta satamadım." diye konuştu.
- Yerleşik yabancılar ve sosyal medya satışları dönüm noktası oldu
Bu süreçte, bir arkadaşının önerisiyle Antalya'da yaşayan yerleşik Ruslara sosyal medya üzerinden yumurta satışına başladığını belirten Safarova, şöyle konuştu:
"Büyük bir ilgi gördüm. Günlük taze yumurta götürmeye başladım. Kimi zaman borçlu olduğum kişilere borcumu yumurtayla ödedim. Müşterim çoğalmaya başlayınca tavuk eti, kaz, ördek, bıldırcın sormaya başladılar. Bunun üzerine Afrika yaban tavuğu üretmeye başladım. Yumurtasını buldum, civciv çıkarttım. Artık çiftliğimde tavuk, kaz, ördek, keçi, tavşan üretiyorum. İsteyen herkese bunların ürünlerinden ya da kendi seçtiği hayvanı kesip hazırlayıp etini satabiliyorum."
Çiftlik arazisine çok sayıda meyve ağacı, sebze, mısır ve aromatik bitkiler diktiğini dile getiren Safarova, "İnsanlar buraya geldiklerinde süpermarketten alışveriş yaptıkları gibi bir aylık ihtiyaçlarını gözleriyle görüp, koklayıp, tadına bakıp almalarını istiyorum. Sepetlerle gelip elma, armut, şeftali toplasınlar. Kekik, nane, adaçayı toplasınlar. Sonra gezerek yumurta toplasınlar, istedikleri tavuk, kaz ve ördeği seçerek alabilsinler. Hedefim bu." şeklinde konuştu.