Tarih: 07.11.2020 10:11
Dezenfektanı, su ve sabuna erişemediğinizde kullanın
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Sönmez, el dezenfektanı kullanımının çok yaygınlaştığına ve bazı kişilerde aşırı kullanıma rastlandığına dikkat çekerek, ’’Alkol bazlı el dezenfektanlarının, su ve sabuna erişilemediği durumlarda kullanılması gerekir ve imkan bulunduğunda hemen eller sabunla yıkanmalıdır. El dezenfektanları sabunla yıkamanın yerini tutmaz, geçici bir önlemdir. Ayrıca; aşırı kullanımı zararlıdır’’ dedi.
Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez, el hijyeninin, bulaşıcı hastalıkların yayılımının önlenmesinde en etkili ve en basit yol olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Sönmez, kış aylarında artan solunum yolu enfeksiyonlarının, (İnfluenza, soğuk algınlığı, Covid-19, diğer solunum yolu virüsleri ve bakterileri) yaz aylarında artan ishaller (Salmonella, Esherichia coli ishalleri, diğer ishal yapan bakteri ve virüsler), temas ile geçen cilt hastalıkları ( stafilokok- streptokok enfeksiyonları, mantarlar) gibi enfeksiyonların bulaşmasında ve yayılmasında en önemli organın eller olduğunu, bu nedenle el temizliğinin öncelikli olduğunu söyledi.
Alışkanlık haline getirmek şart
İnsanların öksürürken genellikle, mendil kullanmak yerine ağızlarını elleri ile kapattığının ve avuç içine hapşırdığının altını çizen Sönmez, ’’Bir süre sonra virüs/bakteri ile kirlenmiş bu ellerle tokalaşmak, kapı kollarına, asansör, bankamatik düğmelerine dokunmak; dokunulan her yerin virüs/bakteri ile kirlenmesine, hastalığın yayılmasına yol açar. Alışveriş merkezleri, okullar ve iş yerlerindeki kapı kolları, asansör düğmeleri, tırabzanlar, bankamatik düğmeleri insanlar arası virüs/bakteri geçişinde çok önemli bir rol oynar. Bu nedenle; hasta olanların buraları kirletmemeye dikkat etmesi, buralara dokunanların da kontamine ellerini ağız- burun-gözlerine götürmemesi gerekir. Kısacası; ellerin bulaşıcı hastalık etkenlerini yaymada çok önemli bir rolü vardır. Bu nedenle el yıkamayı alışkanlık haline getirmek gerekir.’’ uyarısında bulundu.
Su ve sabun yoksa dezenfektan kullanın
Sönmez, Covid-19 pandemisinde el yıkama ile birlikte el dezenfektanların önem kazandığına dikkat çekerek, ’’El dezenfektanları mağazalarda, ofislerde, restoranlarda, okullarda, toplu taşımalarda ve diğer mekanlarda kamu kullanımı için yaygın olarak bulunmaktadır ve kişisel olarak da aşırı kullanımı söz konusudur. Alkol bazlı el dezenfektanları (kolonya vb) veya diğer kimyasal el dezenfektanlarının su ve sabuna erişilemediği durumlarda kullanılması gerekir ve imkan bulunduğunda hemen eller sabunla yıkanmalıdır. El dezenfektanları sabunla yıkamanın yerini tutmaz, geçici bir önlemdir.’’
Aşırı kullanım zarar verir
El dezenfektanlarının aşırı kullanımının bazı zararları olduğuna vurgu yapan Sönmez, ’’Bunlar antimikrobiyal direnç gelişimini artırarak dirençli bakteri/virüs/mantar enfeksiyonlarına neden olabilir. Bu dirençli mikrop enfeksiyonları da ölüm oranları yüksek ciddi hastalıklardır. İlave olarak el dezenfektanları; cildi kurutabilir, alerjik reaksiyonlara neden olabilir, kas sağlığını tehdit edebilir, astımı tetikleyebilir, kronik cilt hastalıkları, egzamalara sebep olabilir, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. El dezenfektanı içindeki kimyasallar, uzun vadede nörolojik hastalıklar dediğimiz Alzheimer ve Parkinson hastalığına zemin hazırlayabilir, kanserlere neden olabilir. Ayrıca; el çok kirli ise el dezenfektanları bütün mikropları yok etmez, yüzde yüz temizlik sağlamaz. Özetle; el dezenfektanlarının aşırı kullanımı zararlıdır. Öncelikle; el yıkamayı alışkanlık haline getirmek gerekir. El dezenfektanları, su ve sabuna ulaşılamadığı zamanlarda geçici çözüm olarak kullanılmalıdır.’’ dedi.
Etkili el yıkama tekniği nedir?
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Sönmez, elleri sabunla yıkamanın, zararlı mikroorganizmaları yok etmek veya mekanik olarak ciltten uzaklaştırmak için yeterli olduğunu belirterek, bunun için etkili el yıkama tekniğini uygulamak gerektiğine dikkat çekti.
’’Etkili el yıkama tekniğinde akarsu, sabun ve ovuşturma gibi üç etken bulunur’’ diyen Sönmez, etkili el yıkamanın ipuçlarını sıraladı:
Eller ılık su ile ıslatılır ve sıvı sabun ellerin bütün yüzeylerine dağıtılarak iyice köpürtülür.
İki el birbirine kenetlenerek avuç içleri, parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri, bilekler en az 20- 30 saniye kuvvetlice ovulur.
Eller sabun ile ovalandıktan sonra iyice durulanır.
Özellikle, halka açık yerlerde tek kullanımlık havlu kâğıt ile eller kurulanır.
Halka açık yerlerde kâğıt havlu ile musluk kapatılır ve çöp kutusuna atılır.
Sönmez, hangi durumda el yıkanması gerektiğini de şöyle sıraladı:
Burnu temizledikten, öksürdükten ya da hapşırdıktan sonra
Toplu taşıma araçlarına bindikten sonra
Marketler ve ibadet yerleri dahil olmak üzere topluma açık bir mekâna gittikten sonra
Para dahil olmak üzere, dışarıdaki tüm madde ve yüzeylere dokunduktan sonra
Hasta bir kişiyle ilgilenmeden önce ve sonra
Yemek yemeden önce ve sonra
Tuvaleti kullanmadan önce ve sonra
Evdeki çöplere dokunduktan sonra
Sokak ve ev hayvanlarına dokunduktan sonra
Bebeklerin altını değiştirdikten ya da çocuklara tuvalette yardım ettikten sonra
Ellerin her kirlenmesinden sonra
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —