Bölge illerinin turist rehberlerinin bağlı olduğu Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, Diyarbakır’da toplantıda bir araya gelerek meslekte 30 yılını deviren turist rehberlerine plaket takdim etti.
Etkinlikte, Mezopotamya “altın üçgenini” oluşturan Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa şehirlerinin turizmde işbirliği yapması, turist rehberlerinin sorunlarının çözümüne yönelik çözümler üretilmesi ve dayanışmalarının pekiştirilmesi, "Mezopotamya" markasının ön plana çıkarılması gibi konularda görüşmeler ve fikir alışverişleri yapıldı.
Turist Rehberliği mesleğinin önemi ve turizm sektörüne olan katkıları vurgulandı. Turizmde bölgesel kalkınma stratejilerinin geliştirilmesi için işbirliğinin devam ettirilmesi gerektiğine değinen toplantıda Diyarbakır’da meslekte 30. yıllarını dolduran profesyonel kokartlı emektar rehberleri Reşit Akgüneş ve Mehmet Dalkılıç’a plaket verildi.
30 yıldır meslekte bulunan Akgüneş, hala ilk günkü heyecanla mesleğini yaptığını söyledi. 30 yıl önce kültür turizm müdürlüğünde görev yaptığını hatırlatan Akgüneş, “Bugün 30’uncu yılımızı doldurduk. Gelen gruplarımıza tarihi ve kültürü detaylı olarak anlatıyoruz. Diyarbakır, bir kültür ve tarih kentidir. Biz, kentimizi olabildiğince güzel bir şekilde tanıtmaya çalışıyoruz” dedi.

“Bu sezon yoğun bir turist bekliyoruz”
Otellerle yaptıkları görüşmelerde otellerin bu sezonki doluluk oranının yüksek olduğunu aktaran Akgüneş, “Geçtiğimiz yıl güzel bir sezon yaşadık. Önümüzdeki yıl içinde otellerle yaptığımız görüşmelerde büyük bir yoğunluk bekliyoruz. İnsanlar bölgeyi gezdikten sonra teşekkür ediyorlar. Bize, ‘böyle bilmiyorduk bu bölgeyi, yanlış tanıtılmış’ diye aktarıyorlar. Kentimiz şairler, edipler ve tarih kentidir” diye konuştu.
Bölgeye gelen her turistin bölgeyi çok sevdiklerini ve mutlu ayrıldıklarını kaydeden Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Merve Ofluoğlu, Mezopotamya’nın kadim topraklarının hepsinin farklı farklı kendine özgü tarihleri olduğunu dile getirdi. Diyarbakır’a gelen misafirlerinin şaşırdığını belirten Ofluoğlu, “Hiç böyle bir yer beklemiyorlar ve aslında çok memnun ayrılıyorlar. İnsanların bu bölgeye merakı çok fazla. Şu an Diyarbakır ve Şanlıurfa’nın sahip olduğu neolitik tarih çok yaygın olduğu için özellikle tarihçiler geliyor” şeklinde konuştu.