Dolmabahçe Sarayı dış dünyaya açılan penceresi olarak nitelendirilen Camlı Köşk’ün çatısının restorasyonunu sırasında 1914 yılına ait Latince atılan imza ortaya çıktı. Restorasyon sırasında fark edilen imza, kurşun kaplamanın ömrünün ne kadar uzun olduğunu ve dayanıklılığını gösteriyor.
Milli Saraylar İdaresi’nin en eski atölyelerinden Maslak Kasrı’ndaki kurşun atölyesi şu sıralar hummalı bir çalışma içerisinde. Kurşun ustaları, Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan ve Dolmabahçe Sarayı’nın dış dünyaya açılan penceresi olarak nitelendirilen Camlı Köşk’ün çatısının restorasyonunu hummalı bir şekilde sürdürüyor. Çalışmalar esnasında 1914 yılına ait olan Latince yazı ortaya çıktı.
Kurşunun dayanıklılık süresi 100 yılın üzerine
Dolmabahçe Sarayı’nın Mabeyn-i Hümayun denilen Selamlık Bölümü ile Camlı Köşk arasına inşa edilen bağlantı koridorunda kurşun ustaları, çalışmalara devam ediyor. Kurşun, tarihi yapıların çatılarını yağmur ve kar suyu, güneş ve rüzgar gibi doğal unsurlara karşı korumak amacıyla kullanılan geleneksel bir kaplama yöntemi. Tarihi yapıda bu tür kaplama kullanılmasının bir sebebi de kurşunun dayanıklılık süresinin yüz yılın üzerinde olmasıdır.
Geri dönüşümü sağlanan kuşun çevre duyarlılığına katkı sağlıyor
Milli Saraylar’a bağlı Maslak Kasırları sınırları içerisinde faaliyet gösteren Kurşun Atölyesi, üç vardiya çalışan 8 kişilik bir ekipten oluşuyor. Kurşun, geri dönüşümü mümkün olan bir madde olduğundan eritilip yeniden dökülebiliyor. Geri dönüşümü sağlanan kurşunla hem ekonomiye hem de çevre duyarlılığına katkı sağlanıyor.
“Ömrünü tüketen kurşunları söktüğünüz zaman yüzde 90’ını geri getirebiliyoruz”
Dolmabahçe Sarayı’ndaki kurşun kaplama çatıların restorasyonu hakkında bilgi veren 34 yıllık Milli Saraylar kurşun atölyesi ustası Hayri Dönmez, “Şu anda Dolmabahçe Sarayı Selamlık Dairesi ile Çamlı Köşk arasındaki geçiş koridorunun üzerindeki çatıda bulunuyoruz. Buranın 2019 yılında başlayan restorasyon çalışmasını 2020 yılında devam ettiriyoruz. Kurşun kaplama çatılarını atölyelerdeki imalathanelerden taşıyarak sürdürmekteyiz. Gördüğünüz çalışma bunu kapsıyor. Ömrünü tüketen kurşunları söktüğünüz zaman yüzde 90’ını geri getirebileceğiniz bir malzeme kurşun. Mayıs ayında döktüğümüz kurşunlarımızı Maslak’taki atölyemizde depoluyoruz. Çatıya taşıdığımız kurşunları restorasyon planları dahilinde uygulanması gereken noktaları uyguluyoruz. Diğer bir konuda değişmesi gereken kurşunları söküp onların bakım onarım ve yenilenmesini yapıyoruz. Kenetlerdeki işçilik kar ve yağmurda tıkanmayı engelleyerek suyun akışını sağlayan bir sistemdir” diye konuştu.
“İmzalar ile bir sonraki ustalara mesaj bırakıyoruz”
Ömrü tükenen kurşunları sökerken 1914 yılında imza atılan bir kurşuna rastladığını aktaran Dönmez, “Çatıda sökmüş olduğumuz kurşunlarda 1914 tarihli bir kurşunun Nikolas adında bir ustanın üzerine Latince attığı imza bulunuyor. 100 yıllık kurşun hala sağlamdı. Yalnızca yakınlarındaki kurşunlar zarar gördüğünden dolayı sökmek zorunda kaldık. Biz bir kurşun levha için baş usta, yardımcı ustalar o günkü tarihi yazarak imzamızı atıyoruz. Bir sonraki dönemde açan ustamıza mesaj bırakmış gibi oluyor. Şu tarihte bu ustalar bunu yaptı. Bu şekilde kurşunların ömrünü ölçebiliyoruz. Bizde de en geç gidebildiğimiz 1914 tarihli bir kurşun levhamız var ondan dolayı 100 yıllık garanti diyebiliyoruz”