Osmaniye İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Alper Latif Boz, Çölyak Hastalığı`nın, bağırsaklardaki sindirimi sağlayan tüysü oluşumlar denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir alerjik sindirim sistemi hastalığı olduğunu söyledi.
GÖRÜLME SIKLIĞI YÜZDE 1 İLE BİNDE 3 ARASINDA
Bu hasara; buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılların içerisinde bulunan gluten isimli bir protein neden olduğuna dikkat çeken Dr. Boz, "Çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır. Ailevi kalıtım söz konusudur. Hastalık yaşamının her hangi bir bölümünde ortaya çıkabilmektedir. Bazen çölyak hastalığı, bir ameliyat, doğum sonrası, gebelik sürecinde, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stresten sonra tetiklenebildiği gibi direkt çölyak hastalığı tablosuyla da ortaya çıkabilir. Çölyak hastalığının literatürde; çocukluk, ergenlik, orta yaş ve yaşlılıkta ortaya çıktığı görülmüştür. Çölyak hastalığının görülme sıklığı yüzde 1 ile binde 3 arasında değişmekte olup, Türkiye?de 250 bin ile 750 bin arasında çölyak hastası tahmin edilmekte iken ancak yüzde 10?nuna tanı konulduğu dikkate alındığında 25 bin ile 75 bin arasında tanı almış hasta beklenmektedir. Toplumda tanı almamış hastalar buz dağının görünmeyen kısmıdır. Çölyak hastalığı bazı bireylerde yıllarca hiç belirti vermez veya çok hafif seyredebilir ve kişi çölyaklı bir hasta olduğunu uzun süre fark etmeyebilir. Hastalık tipik belirtilerle başlayabileceği gibi çok hafif belirtilerle de seyredebilir. Çölyak hastalığı olan çocuklarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabilir. İleri yaşlarda hastalığın belirtileri daha geniş bir yelpazeye yayılır. Yetişkinlerde görülen belirtiler ise, karın bölgesinde öne doğru şişkinlik, yaşa göre kilo azlığı, kas zayıflığı, kansızlık, dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacının artması, ishal, kusma, bezginlik, nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları, büyüme geriliği, ağız içinde oluşan aftlar, iştahsızlık, gaz şikayetleri, eklem ve kemik ağrıları, sinirlilik, ciltte kaşıntılı döküntüler şeklindedir." dedi.
TEŞHİSİ ZOR BİR HASTALIK
Dr. Boz, Çölyak hastalığının her yaşta teşhis edilebilmekle birlikte teşhisi zor olan hastalıklardan biri olduğunu söyledi. Boz, "Çünkü belirtiler çoğunlukla ilişkili bir başka hastalığı da düşündürmektedir. Örneğin erken osteoporoz, kansızlık, teşhis edilmemiş laktoz alerjisi gibi hastalıklarla benzer belirtiler gösterdiğinden karıştırılabilir. Çölyak hastalığının insan sağlığı üzerinde önem taşıyan birçok değişimlere neden olmasından dolayı doğru teşhisi önemlidir. Teşhis yöntemlerinden kan testleri serolojik özel testler ile ön tanı konmakta ancak kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile konmaktadır. Çölyak hastalığının tek tedavisi ömür boyu buğday, arpa, çavdar yulaf tahıllarında bulunan glutenden uzak sıkı bir diyettir."
Haber:İbrahim EMÜL/OSMANİYE