Tarih: 23.12.2021 11:55
Dr. Gülsüm Gönülalan: “Fonksiyonel tıpta başarının sırrı kökünü bulmak”
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Gülsüm Gönülalan, günümüzde alerjik, obezite, diyabet, parkinson, demans, insülün direnci, kardiyovasküler ve tiroid gibi hastalıklarının giderek arttığını belirterek, “Fonksiyonel tıp yaklaşımı vücuttaki bu inflamasyonun tespit edilip onarılmasını destekler. Bu kök sebep tedavi edildiğinde pek çok hastalık tedavi edilmiş olacaktır” dedi.
KTO Karatay Üniversitesi Medicana Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Gülsüm Gönülalan, fonksiyonel tıpta başarının sırrı hakkında bilgiler verdi. Günümüzde alerjik hastalıklar, otoimmün hastalıklar, obezite, diyabet, parkinson, demans, insülin direnci, kardiovasküler hastalıklar, tiroid hastalıklarının giderek arttığını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Gülsüm Gönülalan, bu hastalıkların ortak çıkış nedeninin vücuttaki kronik bir inflamasyonu düşündürdüğünü söyledi. Dr. Öğreti Üyesi Gönülalan, "Fonksiyonel tıp yaklaşımı vücuttaki bu inflamasyonun tespit edilip onarılmasını destekler. Bu kök sebep tedavi edildiğinde pek çok hastalık tedavi edilmiş olacaktır" diye konuştu.
Fonksiyonel Tıp nedir?
Dr. Öğretim Üyesi Gülsüm Gönülalan, "Fonksiyonel Tıp, hastalıkların nasıl ve neden oluştuğunu belirler ve her birey için hastalığın temel sebeplerini ele alarak ve bütününü iyileştirerek sağlığa kavuşturur. Fonksiyonel Tıp modeli, hastanın şikayetlerinden çok hastalığın altında yatan kök nedenleri inceleyerek bireyselleştirilmiş, hasta merkezli, bilim temelli bir yaklaşımdır. Her kişinin genetik, biyokimyasal ve yaşam tarzı faktörlerinin ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını gerektirir. Kişiye özel tedaviler planlanır. Yeni bir tıp değildir. Alternatif tıp değildir. Daha geniş bir açıdan, daha bütüncül bir bakış açısıyla tıbbi bilgilerin farklı bir yorumudur .’’diye tanımladı. Gönülalan,’’Bir ağaç düşünelim; dalları ve yaprakları bizim şikayetlerimiz ya da hastalıklarımız olsun. Bu ağacın kökleri ise vücudumuzda dengeleri sağlayan sistemler olsun. Eğer köklerimizin beslendiği toprak verimli değilse yada köklerimizde bir bozukluk varsa ağacımızın sağlıklı olması mümkün değildir. İşte tam burada fonksiyonel tıp insanlarda sadece şikayetlere ya da hastalıklara değil bu şikayet ve hastalıkları yapabilecek kök sebepleri bulup tedavi ederek sağlığın tekrar kazanılmasını hedef almaktadır. Kişiye bütüncül bir bakış açısı ile bakarak yaklaşmaktadır. Fonksiyonel Tıp’ta esas olan kişinin bütünüdür ve hekim topladığı detaylı bilgilerle genetik, çevresel, yaşam tarzına bağlı faktörlerin, ruh ve beden sağlığının o kişi için kompleks-kronik hastalıkları nasıl tetikleyebildiğini değerlendirir. Bu analizin sonunda kişi için uzun vadeli olarak sağlığın korunabileceği bir plan/hayat tarzı programı oluşturulur’’ dedi.
"Sağlıklı hayat yediklerimizden geçiyor"
Besinler ve beslenmenin fonksiyonel tıbbın ana konusu olduğunu ve sağlıklı bir hayatın sürdürülmesinin merkezinde yer aldığını vurgulayan Gönülalan, beslenme alışkanlıklarımızdaki yanlışların, yaşam boyu süren hemen bütün sorunlarda karşımıza çıktığını anlatarak, "Günümüzde maalesef pek çok çöp gıda vücudumuzda inflamasyonu ya da alerjiyi tetiklemektedir. Fonksiyonel tıp bakış açısı ile kişiye özel yaklaşımla hastalıklara sebep olabilecek gıdaların tespit edilip beslenmenin tekrar düzenlenmesi yapılmaktadır. Sonuç olarak fonksiyonel tıp yaklaşımında, hastanın bir birey olarak değerlendirilip, semptomdan ziyade sebebe yönelerek, kişinin beslenmesinin ve emosyonel durumunun değerlendirilmesi ile hastalıkların tedavisi planlanmaktadır. Günümüzde artık hastalıklardan ilk hastalığa neden olan sebeplerin bulunup tamir edilmesi kronik hastalıkların önlenmesinde önemli bir adım olacaktır2 diye konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —