Dünya nüfusunun üçte biri verem mikrobu taşıyor

Dünya nüfusunun üçte biri verem mikrobu taşıyor

Osmaniye Halk Sağlığı Müdürü Dr. Alper Latif Boz, Dünya nüfusunun üçte birinin verem mikrobu ile enfekte olduğunu söyledi. Latif Boz, geleneksel olarak tüm dünyada ve Türkiye`de her yıl 24 Mart`ta düzenlenen, tüberküloz "verem hastalığı" ve bu hastalıkla mücadele konusunda toplumun ve sağlık çalışanlarının bilinçlendirilmesini amaçlayan "Dünya Tüberküloz Günü"nün, yapılacak eğitim, propaganda faaliyetleri ve diğer etkinliklerle anılmasının hedeflendiğini kaydetti.

ERKEKLERDE KADINLARDAN DAHA SIK GÖRÜLMEKTE

Tüberkülozun halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemi olduğunu vurgulayan Boz, "Dünya nüfusunun üçte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu insanların yüzde 10`unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığının ortaya çıkacağı düşünülmektedir. Tüberküloz erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir ve çoğunlukla ekonomik olarak üretken yaş grubundaki erişkinleri tutmaktadır.Tüberküloz, enfeksiyon hastalıklarından ölümlerde HIV`den sonra ikinci en önemli ölüm nedenidir. Tedavi edilmezse tüberkülozlu hastalarda ölüm oranı yüksektir." dedi.

TEDAVİ EDİLMEYEN HASTA 10-15 KİŞİYE HASTALIĞI BULAŞTIRIR

Verem etkeninin "Mycobacterium Tuberculosis" basili olduğunu ve uzun sürede çoğalacağına değinen Dr. Boz, "Kültürde 2-6 haftada üreyen ve oksijenli ortamda yaşayan bir basildir. Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer tüberküloz ve gırtlak veremi olan hastalardır. Basil hava yolu ile bulaşır. Etken, hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması ile bulaşır. Tedavi edilmeyen hasta 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. Balgam yayması ARB pozitif bulunan ve akciğerinde kavitesi ( yara-yanık ) olan hastalar daha fazla basil saçarlar. Basil kaynağı ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalandırılması bulaşmada önemlidir. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada da bulaştırılıcılık yok olur. Verem enfeksiyonu , basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir. Bu bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Vücut direnci düşünce basil çoğalarak hastalanmaya yol açabilir." diye bilgi verdi.

VEREMİN TEŞHİS VE TEDAVİSİ ÜCRETSİZDİR

Verem yakınmalarının Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı , çocuklarda kilo alamama gece terlemesi, öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı olduğunu kaydeden Boz, "Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir. Verem hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun görülmesi ile konur. Akciğer veremi röntgen filminde bazı belirgin değişiklere yol açar. Bu değişiklikler doktorun veremden şüphelenmesine yol açar. Veremin, Verem Savaş Dispanserleri Birimleri`nde teşhis ve tedavisi ücretsizdir. Yeni verem hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay 4 farklı ilaçla ve dört ay 2 ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi uygulanmaktadır. İlaçlar Verem Savaşı Dispanserlerinde ücretsiz verilir. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önemlidir. Hastanın içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Buna, Doğrudan Gözetimli Tedavi ( DGT) denilir."

Haber:İbrahim EMÜL/OSMANİYE



Güncel 25.10.2016 04:51:26 0