Tarih: 28.07.2021 09:52
Dünyada yılda 1 milyon kişi hepatitin yol açtığı hastalıklardan ölüyor
Viral hepatitlerin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunun altını çizen Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Viral hepatitler dünyada en sık görülen hastalıklardandır. Her yıl çok sayıda kişi bu hastalıklardan kaybedilmektedir” dedi.
Liv Hospital Samsun Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Kliniği’nden Prof. Dr. Mustafa Sünbül, Dünya Hepatit Günü’nde Hepatit hastalığı hakkında bilgilendirdi. Alfabenin ilk harflerinden oluşan isimlendirme ile A, B, C, D ve E tipi virüslerin ağızdan veya kan yolu ile alınıp özellikle karaciğerde iltihap oluşturmasına “viral hepatit” dendiğini vurgulayarak “Bu virüslerden A ve E mikropla kirlenmiş gıda veya suyun ağızdan alınması ile bulaşırken, B, C ve D tipi olanlar kan ve kan ürünleri, diş tedavisi sırasında ve cinsel yolla hastalığı taşıyan kişilerden diğerlerine bulaşmaktadır” açıklamasında bulundu.
Yılda 1 milyon kişi hepatitin yol açtığı hastalıklardan ölüyor
Viral hepatitlerin yaygınlığından bahseden Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Günümüzde Kuzey Amerika ve Avrupa’da viral hepatitlerin sıklığı gittikçe azalmaktadır. Ancak Afrika ve özellikle Uzak Doğu Asya’da çok yaygındır. Çin Halk Cumhuriyeti, Hepatit B’nin en yaygın olduğu ülkedir. Dünyada yaklaşık 400-450 milyon hepatit B hastası ve yaklaşık 100-150 milyon hepatit C hastasının olduğu tahmin edilmektedir. Bu iki hastalığın neden olduğu siroz ve karaciğer kanseri gibi komplikasyonlardan her yıl bir milyon kişi ölmektedir” diye konuştu.
C tipi hepatitte yüzde 70 karaciğer iltihabı riski var
Prof. Dr. Mustafa Sünbül, viral hepatitlerin müzmin hastalıklara neden olup olmayacağı konusunda ise şu bilgileri verdi:
“B tipi sarılık geçiren hastaların yüzde 10’u, C tipi sarılığa yakalananların ise yüzde 70-90’ı müzmin karaciğer iltibına dönüşür. Hepatit B virüsünü anneden alan bebeklerde hastalık çoğu kez müzminleşir. A ve E tipi sarılık olanlar ise hastalığı akut geçirirler ve müzminleşme olmaz."
Viral hepatitlerin klinik belirtileri hakkında bilgi paylaşan Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Hastaların önemli bir kısmında herhangi bir belirti olmayabilir veya halsizlik, kas ağrıları gibi hafif bulgular vardır. Daha azında ise göz aklarında ve cildinde sararma, iştahsızlık, idrar renginde koyulaşma, dışkının açık renge dönmesi, bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi yakınmalar olur. Bazen eklem ağrıları ciltte döküntü saptanır. Hastalarda ileri derecede halsizlik vardır. Kimi hastalar evde hastalığı atlatabilirken bir kısmı hastaneye yatmak zorunda kalabilir” ifadelerini kullandı.
Viral hepatitlerin tedavisi
Hepatit A, E ve akut hepatit B için sadece destekleyici tedavi ve istirahatin yeterli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Hepatit C ve müzmin Hepatit B ve D için virüslere yönelik tedavi verilmelidir. Günümüzde Hepatit C için çok etkin ilaç tedavileri ile kısa sürede kesin kür sağlanabilmektedir. Hepatit B için tedavi süresi daha uzundur. Zamanında tedavi edilmediği takdirde bu hastalarda karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gelişebilir” dedi.
Hepatit B ve A’dan aşıyla korunmak mümkün
Hepatit B ve A virüsüne karşı aşı bulunduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 1998’den bu yana yenidoğan tüm bebekler ulusal aşılama programı çerçevesinde aşılanarak korunmaktadır. Hepatit B’ye karşı oluşan bağışıklık hepatit D için de koruyucudur. Ancak 30 yılı aşkın çabalara rağmen hepatit C için aşı geliştirmek henüz mümkün olmamıştır. Diğer yandan kan ve kan ürünleri, diş tedavisi, cinsel yolla bulaş, ciltte dövme gibi işlemler konusunda çok dikkatli olunmalıdır. Hepatit A ve E için temiz su ve hijyenik gıda sağlanması bulaşı önlemede çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Gebeler Hepatit B aşısı olmalı
Hamilede Hepatit B hastalığı varsa ne yapılması gerektiğinin de sıklıkla merak edildiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sünbül, şunları söyledi:
“Planlanmış bir gebelik ise anne adayı gebe kalmadan önce Hepatit hastalığı açısından bir uzman hekim tarafından değerlendirilmelidir. Eğer hepatit B geçirmemiş ve bağışık değilse, aşılanarak bağışık hale getirilmelidir. Gebelik sırasında hepatit B hastalığı saptanırsa bunun bebeğe bulaşma ihtimali yüksek olduğundan çocuk doğar doğmaz Hepatit B aşısı ve serumu yapılmalıdır.”
Taşıyıcılar düzenli muayene edilmeli
Viral hepatitlerde taşıyıcılık konusunda da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mustafa Sünbül açıklamasını şöyle tamamladı: “Sadece Hepatit B’de hastaların bir kısmı taşıyıcı olarak kalmaktadır. Bu hastalarda karaciğerde iltihap olmaksızın virüs uzun süre kanda bulunabilmektedir. Kandaki virüs miktarı çok azdır ve bu kişilerde tedavinin yeri yoktur. Ancak taşıyıcı olanlarda hastalık zaman içerisinde müzmin karaciğer iltihabına dönüşebilir, bazı kişilerde ise virüs vücuttan temizlenebilir ve hatta bağışık hale gelebilir. Çoğu hasta ise ömür boyu taşıyıcı olarak kalabilir. Bu gibi hastalara bağışıklığı baskılayıcı tedavi verilmesi gerektiğinde koruyucu tedavi başlanmalıdır, aksi takdirde hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Taşıyıcı formda olanların her yıl düzenli olarak muayene edilmesi ve tetkiklerinin yapılması ihmal edilmemelidir."
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —