Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri olan tarihi Süleymaniye Mahallesinde 800 yıldan fazla tarihi geçmişi olan Küçük Cami’nin 16 yıl önce yapılan restorasyonunda çatısına oluk konulmayınca duvarları aldığı kar ve yağmur suları nedeniyle tahrip olmaya başladı.
Türkiye’de adını değerli bir madenden alan tek şehir olan Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri olan ve bir dönem Osmanlı padişahları adına paraların basıldığı tarihi madenci şehri Süleymaniye Mahallesinde 16 yıl önce restore edilen 800 yıllık tarihi caminin duvarları tahrip olmaya başladı.
Yüzyıllar boyunca Türk, Ermeni ve Rum’ların bir arada yaşaması nedeniyle ‘Hoşgörü merkezi’ olarak nitelendirilen ve il merkezine 3 kilometre uzaklıkta bulunan tarihi Süleymaniye mahallesi 3.derece kentsel ve doğal sit alanı olmasının yanında geçmişin izlerini taşıyan camiler, minareler, kiliseler, hanlar, köprüler, hamamlar ve dükkanlar gibi 30’dan fazla tarihi eserin günümüze ulaştığı bir alan.
Bu eserler arasından günümüze miras kalan ve resmi kaynaklarda Danişmendlilerin bölgeyi fethi sırasında 1200’lü yılların başında yapıldığı ifade edilen Küçük Cami kapısının zemin seviyesinden alçak olması nedeniyle sürekli içine su alması, avlusunda restorasyondan kalan inşaat artıklarının görüntüsüyle ve çatısının oluksuz olması nedeniyle duvarlarının tahrip olmaya başlamasıyla gündeme geldi.
Adı Küçük Cami olmasına rağmen cami olarak kullanılmayan tarihi eserde yapılan restorasyon sırasında çatı olukları konulmayınca çatıdan akan kar ve yağmur suları taş duvarları tahrip etmeye başladı.
Geçtiğimiz yıl caminin içindeki boyaların dökülmesine neden olan ve tamir edilen olayın ardından caminin duvarları bu yıl iyice yosunlaşmaya ve bazı noktalarda bozulmaya başladı.
Kış mevsimi nedeniyle çatıdan akan kar sularının duvarlarında minik buz sarkıtı şelaleleri oluşturduğu cami için girişimlerde bulunduklarını, eser sahibi Vakıflar Bölge Müdürlüğünün buna izin vermediğini kaydeden mahalle muhtarı Orhan Eryılmaz, caminin yıkılmadan önce tedbir alınmasını istedi.
“Yağan kar, akan yağmur suları camiye doluyor”
Caminin 1200’lü yıllardan kalma bir yapı olduğunu belirten Eryılmaz, “En son 2005 yılında burası tamir edildi ama istenilen şekilde olmadı. Burası kış memleketi yağmuruyla kışın kar yağışı var. Yağan kar, akan yağmur suları camiye doluyor. Olukları olmayışından, su giderlerinin kısa oluşundan dolayı akan sular duvarlara akıyor ve içine çekiyor. Restorasyonun üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen olukları olmaması nedeniyle akan sular duvardan içindeki boyaları ve sıvaları attırıyor. Buraya bir emek harcandı ama daha güzel şekilde yapılsaydı bu hale gelmezdi. Zaten 5-6 ay önce bir ekip gelip kabaran boyaları söküp içini yeniden yaptı” dedi.
