Trakya Üniversitesinde, ilk defa Edirne’de ortaya çıkan ve Edirneli sanatçıların elinde büyük bir üne kavuşan “Edirnekâri” konferansı düzenlendi. Konferansa, kendine has icrasıyla kadim sanatın bugünlere ulaşmasında büyük katkısı olan, emekli öğretim üyesi Dr. Mehtap Cömert konuşmacı olarak katıldı.
Edirne’nin bilim, kültür ve sanat yaşamında önemli yer tutan konuların ele alındığı “Edirne Konferansları” devam ediyor. Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen konferansta adını doğduğu şehirden alan ve geleneksel el sanatının önemli örneklerinden biri olan “Edirnekâri” konuşuldu.
Trakya Üniversitesi Merkez Kütüphane Konferans Salonu’nda düzenlenen programın konuğu ise bu kültürel mirasın yaşatılması ve sonraki kuşaklara aktarılmasında büyük rol sahibi olan Dr. Mehtap Cömert oldu. Programa konuşmacı olarak katılan Dr. Mehtap Cömert, geçmişten günümüze ulaşan ve Türk bezeme sanatında çokça kullanılan Edirnekâri’yi anlattı. Sanatçının, bu teknikle bezenen ve restore edilen pek çok tasarımdan sunduğu görseller izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin, konferanslarına bir yenisini eklemenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Konferans dizimizin ilk sekizinin metinlerini bir araya getirerek kitap oluşturduk. Konferanslarımızda sunulan bildirilerin bir kitap haline getirilmesi burada sunulan bilgilerin gelecek nesillere ulaştırılmasını da sağlayacaktır. Diğer konferanslarımızda sunulan değerli bilgileri de yine kitap şeklinde yakın zamanda yayınlayacağız. Bizlere her konuda olduğu gibi bu çalışmamızda da destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’na ve yönetimine teşekkür ederim” dedi.
Edirnekâri hakkında kısa bir bilgi de paylaşan Doç. Dr. Nurten Çetin, konferansın konuşmacısı Dr. Mehtap Cömert’e teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
Edirnekâri’yi adeta yaşamın bir parçası haline getirerek gelişmesinde ve korunmasında önemli pay sahibi olan Dr. Mehtap Cömert, “18. yüzyılda Edirne, Bulgaristan ve Yunanistan’ın da büyük bir kısmını içine alan Paşa Livası’dır. Avrupa’dan gelen misafirlerin ağırlandığı, bu misafirlere tahsis edilen köşk ve sarayların inşa edildiği, sünnet ve düğün merasimlerinin düzenlendiği oldukça renkli ve güzel bir şehirdir. Edirne, kültür ve sanatın başkenti olma özelliğini işgal yıllarına kadar sürdürmüştür” dedi.
Edirnekâri ile tanışma anısını anlatan Cömert, “Okul yıllarımda bir hocamın beni yönlendirmesi ile tanıştığım, bir Edirneli olarak o zamana kadar farkında olmadığım bu sanata ömrümü adadım” dedi.
Cömert, Edirnekâri’nin uygulama alanları ve bu teknikle oluşturulan eserlerin görsellerinden oluşan sunum ile konuşmasını sonlandırdı.
Konferans, Doç. Dr. Nurten Çetin ve Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülay Şeren’in, Dr. Mehtap Cömert’e katılım belgesi takdim etmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
