EGİAD işletmelerinde dijital dönüşüm

EGİAD işletmelerinde dijital dönüşüm

EGİAD işletmelerinde dijital dönüşüm

Yaşar Üniversitesi Teknoloji A.Ş Danışmanı Selçuk Karaata’nın katılımlarıyla dijitalleşme kapasitesi ve yetkinliğinin belirlenmesine yönelik önemli bir çalışma yürüten EGİAD, üyeleri Dikkan Grup, Güres, Metalif ve Erdal Etiket’in temsilcileriyle “Dijital Olgunluk Düzeyi Belirleme Çalışması” sonuçlarını üyeleriyle paylaştı.
Son yılların en önemli kavramları arasında yer alan dijitalleşme, işletme dünyasının karşılaştığı zorlu rekabet koşullarında yeni teknolojileri, yeni iş yapma modellerini ve dijital teknolojilerin kullanımı ile yeni üretim tekniklerini benimsemeyi içeriyor. İşletmelerin verimliliklerini ve inovasyon yetkinlerini artırabilmeye, farklı ve yeni pazarlara girebilmeye, daha önce deneyimlenmemiş olan yeni iş modellerine uyum sağlamaya, tüm bu unsurlarla birlikte de sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamaya destek oluyor. İşletme dünyası için dijital dönüşüm bir yatırım, teknolojik ve kültürel bir inovasyon alanı olarak yerini alıyor.
EGİAD da “Dijital Olgunluk Düzeyi Belirleme Çalışması” ile Yaşar Üniversitesi Teknoloji A.Ş Danışmanı Selçuk Karaata’nın katılımlarıyla dijitalleşme kapasitesi ve yetkinliğinin belirlenmesine yönelik önemli bir çalışma yürüttü. Buna göre firmaların dijitalleşme süreçlerinde yol gösterici olmak amacıyla dijital olgunluk modeli ve düzey belirleme aracı EGİAD girişimiyle devreye girdi. Yaşar Üniversitesi Teknoloji A.Ş Danışmanı Selçuk Karaata liderliğinde bu ölçümleme modelini EGİAD üyesi gönüllü şirketlerde uygulamaya başlayan EGİAD, çalışmanın iyi uygulama örneklerini ve sonuçlarını bir webinar ile EGİAD üyelerine aktardı. Toplantıya EGİAD Başkan Vekili Kaan Özhelvacı ev sahipliği yaparken, moderatörlüğü EGİAD Genel Sekreteri Prof. Dr. Fatih Dalkılıç gerçekleştirdi.

“Dijital dönüşümden kaçış yok”
EGİAD Başkan Vekili Kaan Özhelvacı toplantının açılış konuşmasında, dijital dönüşümün hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu imkanlar doğrultusunda toplumsal bir ihtiyaç olduğunu belirterek, “Dijital dönüşüm, yeni koşullara ve beklentilere uyum sağlamayı ve çevikliği gerektirdiğinden, en başarılı organizasyonlar dahi dönüşümünü tam olarak tamamlamakta zorluk çekmektedir. Dijital dönüşüm süreci kolay değildir çünkü tek ve hazır paket çözümü bulunmamaktadır. Teknoloji hızlı bir şekilde değişmektedir ancak alışkanlıkları değiştirmek oldukça zordur. Dijital dönüşüm ayrıca geçmiş, bugün ve geleceği aynı anda düşünmeyi gerektirmektedir. İster KOBİ niteliğinde ister büyük işletmeler olsun dijital dönüşümden kaçış yoktur. Her işletme, dijital dönüşüm kavramıyla faaliyetlerinde hız kazanmalı ve dönüştürücü girişimler gerçekleştirmeye başlamalıdır” dedi.

“Değişimi yönetecek stratejiler geliştirmesi gerekmekte”
“Çok hızlı bir şekilde gerçekleşen ve değişiklikleri her yerde görülebilen dijital dönüşümü gerçekleştirmenin farklı nedenleri vardır” diyerek sözlerine devam eden Özhelvacı, “Bunlardan başlıcalarını 5 madde halinde saymak isterim. Tüketici satın alma davranışlarının hızla değişmesi, daha küçük ve daha çevik şirketlerin işletmenizden önce bu süreçleri gerçekleştirme çabaları, dijital olarak lider şirketlerin hızlı bir şekilde pazar payınızdan pay alması, rekabet alanının genişlemesi, tüketicilerin kişiselleştirilmiş deneyim beklentisi olarak sıralayabiliriz. Bu maddeleri düşününce dijital dönüşümün etkilerinin tüm endüstrileri kapsadığı nettir. Organizasyonların, mevcut hizmetlere devam etmesi ve analog ile dijital arası karışımdaki değişimi yönetecek stratejiler geliştirmesi gerekmektedir. Bu nedenle, işletmeler genel bir gelişim yönelimi oluşturmalı ve dijital yenilikleri hayata geçirmeli, aynı zamanda mevcut iş fırsatlarını değerlendirmede ve optimize etmede etkin kalmaya devam etmelidir. Dijital dönüşümü gerçekleştirmek için, değişimle başa çıkma ve başarılı bir şekilde yenilikler oluşturmada sürekli öğrenme yeteneklerini vazgeçilmez bir önkoşul olarak geliştirmeleri gerekmektedir. Dijital dönüşüm yatırımlarını önceden yapan ve süreçlerinde uygulayan şirketler, faaliyetlerini daha kolay uyarlama olanağı bulacaktır. Bu yatırımları yapmayanlar ise ajandalarındaki dijitalleşme yatırımlarını öne çekti. Bu noktada dünyada siyasi, ekonomik ve sosyal hayatta dengelerin değiştiği; dijital çağın tam anlamıyla başladığı, sürdürülebilirliğe yönelik çalışmaların hız kazandığı bir dönemin içindeyiz. Bu süreçte özellikle dijital dönüşüme daha erken yatırım yapmış olan şirketlerin ayrıştığı gözlemliyoruz” diye konuştu.
Yaşar Üniversitesi Teknoloji A.Ş Danışmanı Selçuk Karaata ise, Dünyada üretim paradigmasının çok büyük ölçüde değiştiğini belirterek, “Yeniden sanayileşme akımı stratejik yaklaşım olarak benimsenmektedir. Endüstriyel internetin yürütülmesi ve sürdürülmesi uzun soluklu yıllar alan bir dönüşüm sürecini gerektirir. Sanayi 4.0 bir yolculuktur. Bu yolculuk yeni teknolojilerin ve yeni işbirlikçi yönetim modellerinin itme gücü ile tüm değer zincirinin dönüşümünü ifade eder” ifadelerini kullandı.


Güncel 6.09.2022 09:43:46 0