Eğitim Bir Sen, eğitim müfettişleri yönetmeliğini yargıya taşıyor
Eğitim Bir Sen Bursa 1’nolu Şube Başkanı Ramazan Acar, 1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Müfettişleri Yönetmeliği’nin hukuka ve kanuna aykırı unsurlarını yargıya taşıyacaklarını söyledi.
Eğitim müfettişleri başkanlıklarının kuruluş ve görevleri ile eğitim müfettişlerinin atanmaları, görevlendirilmeleri, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları düzenlendiğini aktaran Başkan Acar, “Eğitim müfettişliği yarışma sınavına katılacak adaylarda, 35 yaşını doldurmamış olma şartı aranmakta ise de bu şartın kanuni bir dayanağı olmadığı gibi kanunilik ilkesine aykırı bir şekilde yönetmelikle bir mesleğe girişte yaş sınırı konulması hukuka aykırıdır. Eğitim müfettiş yardımcılarının yetiştirilme süresi olan üç yıllık sürenin hesabında, aylıksız izinler ile toplam üç ayı aşan hastalık ve refakat izinlerinin dikkate alınmaması, kanuni bir hakkın kullanımı sebebiyle kamu görevlisinin cezalandırılması anlamına gelmektedir. Yönetmelikle eğitim müfettişleri ve eğitim müfettiş yardımcıları, görevleri sırasında kamu kurum ve kuruluşları ve kamuya yararlı dernekler ile gerçek ve tüzel kişilerden gerekli yardım, bilgi, evrak, kayıt ve belgeleri istemeye yetkili olup kanuni engel bulunmadıkça bu talebinin zorunlu kılınmış ise de bu hükmün 652 sayılı KHK veya 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (Millî Eğitim Bakanlığı’na ilişkin hükümlerinde) kanunî bir dayanağı bulunmamaktadır” dedi.
Bakanlığın 8 yıl önce uygulamaya son verdiği ders denetimi yönetmeliğinin 65. Maddesinin geri geldiğini belirten Başkan Acar şöyle devam etti;
“Hâkimin duruşma esnasında veya doktorun ameliyat sırasında ya da hasta muayene ederken denetlenmesi nasıl mümkün değilse öğretmenlerin de ders esnasında denetlenmesi mümkün değildir. 15-30 dakikalık zaman diliminde ’Öğretmenin alanındaki yeterliliğinin; hazırlık ve planlama, uygun öğretim yöntem ve tekniklerini kullanabilme, etkinliklere yer verebilme, ölçme ve değerlendirme, sınıf yönetimi ve pedagojik esaslara uygunluk durumu ile öğrencilerin öğretim programında öngörülen kazanımlara ulaşma düzeyinin incelenip değerlendirilmesinin’ adaletle ve etkili düzeyde sağlanamayacağı açıktır. Denetleyen ile denetlenen arasında duvarlar ören, güvensizlik oluşturan, çatışma alanına dönüşen soruşturma rolü ile rehberlik rolleri birbirinden ayrılmalıdır. Rehberlik yapanın soruşturma, soruşturma yapanın da rehberlik yapmaması esası yerleşmelidir. Kariyer meslek mensupları olarak kabul edilen il eğitim müfettişlerinin asli görevi rehberlik olmalı, kendilerine soruşturma görevi verilmemelidir. Ancak yayımlanan yönetmelikte soruşturma, rehberlik, denetim, inceleme, araştırma, öz değerlendirme gibi çok sayıda kavram görev olmaktan çok bir yük olarak eğitim müfettişlerine tevdi edilmiştir.”
Başkan Acar, hiçbir kanunî dayanağı olmaksızın denetim bulgularından hareketle eğitim kurumları yöneticisi, öğretmenleri veya eğitim çalışanlarına yaptırım uygulanmasını hukuka ve kanuna aykırı bulduklarını ifade ederek, “Yönetmelikle eğitim kurumlarınca her yıl öz değerlendirme yapılması ve öz değerlendirme raporunun bir örneğinin eğitim müfettişleri başkanlığına gönderilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Ancak eğitim kurumlarının öz değerlendirme yapması yükümlülüğüne dair, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı KHK ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde hiçbir hüküm yer almamakta olup, yönetmelik düzenlemesi kanunilik ilkesine ve hukuka aykırıdır. Yine denetimlerde yetersiz oldukları tespit edilen resmî kurumların denetim bulgularına göre bir yıl sonra tekrar denetim kapsamına alınacağı; eğitim öğretim açısından riskli olduğu belirlenen kurumların gelişim süreci izlemeye alınacağı, riskler ortadan kalkana kadar sık aralıklarla gerekli rehberlik yapılacağı ve gerektiğinde yaptırımlar uygulanacağı ifade edilmiştir” dedi.
Eğitim Bir Sen’in, ilgili yönetmeliğin hukuka ve kanuna aykırı unsurlarını yargıya taşıyacağının altını çizen Acar son olarak şunları söyledi:
“Eğitimde yüksek performans sergileyen ülkelerde olduğu gibi, okulların zayıf yönlerini iyileştirmek, güçlü yönlerini ve gelişim alanlarını tanımlamak, bir bütün olarak okulların niteliğini artırmak; öğretmenlerin moral motivasyonlarının artırtılmasına ve sürekli mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak eğitim denetiminin varlık sebebi olmalıdır. Yönetmelik, bu hâliyle bu amacı sağlayamayacaktır. Eğitim-Bir-Sen olarak, başta eğitim müfettişliği yarışma sınavına başvuruda aranan 35 yaş şartı olmak üzere, yönetmeliğin hukuka ve kanuna aykırı unsurlarını yargıya taşıyacağız.”