?Öğretmenlik bir meslektir ve uzmanlık gerektirir. Bu mesleğe yönelik bilgiler EĞİTİM Fakültelerinde alınır. Bilim İnsanı olmak bir amaçtır. Bu amaçla öğrenciler FEN-EDEBİYAT Fakültelerinde eğitim alırlar.Eğitim Fakültesinde öğrenim gören bir öğretmen adayının ?Bir Bilim Dalının(alanın) Uzmanıyım? demesi ne kadar hatalı ise, Fen- Edebiyat Fakültesinde öğrenim gören bir Bilim İnsanı aydının ?Öğretmen olmak istiyorum? demesi o kadar hatalıdır. Çünkü her iki meslek içinde kurulmuş ve bu görevlerini layıkıyla yerine getiren Fakülteler mevcuttur. Eğer bir Fakülte Başka bir Fakültenin görevini üstlenecekse, bu sistemde iki fakülteden birinin olmaması gerekir. Fakat bazıları ?Biz istedik, böyle olacak? diyorlarsa, VETERİNERLİK FAKÜLTESİ veya HEMŞİRELİK YÜKSEK OKULU öğrencilerinin TIP DOKTORU olmalarına da ses çıkarmamaları gerekir. Eğer bu örnekler aynı şey değildir diyorlarsa, niçin aynı şey olmadığını açıklamalıdırlar.Lütfen hiçbir Fakülteyi, kendi amaçlarınız doğrultusunda ve SİYASİ RANT uğruna yok edecek adımlar atmayınız.Fen- Edebiyat Fakültelerinde yetişen kişilerin mezun olduklarında istihdam sorunları varsa, bunun bedelini niçin bir başka Fakülteye ödetmek ilk akla gelen çözüm oluyor. Eğer Yöneticilerimiz Sosyal Devlet olmanın gereklerini yaparsa yeni mağdurlar oluşmasını engellemiş olacaklardır.Bu bildiri Eğitim Fakültelerinde Yetişmiş ve Yetişmekte olan Öğretmen ve Öğretmen Adaylarının, Ülkemiz yararına olan beklentilerinin ifadesidir. Geleceğimizi yok etmeye çalışırsanız, geleceğiniz yok olur. Çünkü bizim geleceğimiz sizin de geleceğinizdir.? Şimdi meslektaşlarım olan eski öğrencilerimden gelen( yukarıdaki alıntıdaki gibi) görüş, düşünce ve önerilerini hemen siz değerli okurlarıma sunuyorum. Özellikle Eğitim Öğretim ve Öğretmenlik Mesleği ile olan konularda bilirsinizdir, herkes için akan sular durur. Maalesef Öğretmenlik Mesleği Siyasi İradeler tarafından hak ettiği ilgiyi görememiştir. Eskileri hatırlayacak olursak ?Jet Öğretmenler, Hızlandırılmış Mezunu Öğretmenler, Formasyonsuz Her Branştan Öğretmenler?? gibi sınıflandırmalar görürüz. Ne kötü değil mi? Çocuğunuzu İlköğretime gönderiyorsunuz. Asıl Mesleği Ziraat Mühendisi veya Mimar olan birisi sınıf öğretmeni olarak çalışıyor! Neden çünkü iş bulamamış. O da ne yapsın öğretmenliğe müracaat etmiş. Oh ne âlâ! O kadar Eğitim Fakültesi mezunu gençler atama mağduru, işsiz! Bir kısmı sözleşmeli, ücretli, vekil olarak çalışıyorlar. Siyasi İrade temsilcilerinden yeni veciz sözler duyuyoruz!Mesela meydanlarda duyuyoruz birisi çıkıyor ?Ne var canım, ABD de işsizlik var!? diyor. Bir başka zaman her ?Üniversite Mezununa iş bulma zorunluluğu yok!? diyorlar. Siyasilerin böyle demesi bir yerde çaresizliklerini savunma olarak algılanabilir. Acı olan onları dinleyenlerin o sözleri alkışlamalarıdır!Hâlbuki dur bakalım Sayın Devlet Büyüğüm ?Sizleri ÇARE üretmeniz için seçtik, MAZERET için değil!? denmesi gerekir. Ancak bunun için ?Hak arama ve Sorgulama? bilincine sahip olmalıyız. Zaten bizlerde o bilinç var diyorsak, haydi o zaman hep birlikte söyleyelim; ?Ey Siyasi İrade mensupları sizler Çözüm Üretmek için o makamlardasınız, Bahane veya Mazeret Üretmek için değil!?