Tarih: 24.02.2023 10:22
“Ekmek fiyatları, şimdi 19 Mart’a kilitlendi”
ALB Yatırım Yurt Dışı Piyasalar Direktörü Meryem Gürsoy, “ABD’nin sıkı para politikası ve navlun fiyatlarının gerilemesine ek olarak; Tahıl Koridoru Anlaşması ve dünyada ekim alanlarının artması, buğday fiyatlarını da düşürdü. Buna rağmen ‘koridor’ üzerindeki polemikler ve kuraklık faktörü, fiyatlar için zaman zaman risk unsuru olabiliyor” şeklinde konuştu.
Rusya-Ukrayna savaşının ilk yılı geride kalırken, bu süreçte gıda güvenliği dünya gündeminde ilk sıralarda yer aldı. Her iki ülkenin üretimdeki ağırlığı sebebiyle savaşın başlarında buğday fiyatları zirve yaptı. Ancak Türkiye’nin katkılarıyla açılan ‘Tahıl Koridoru’ ile birlikte, fiyatlar da hızla gerilemeye başladı. ALB Yatırım Yurt Dışı Piyasalar Direktörü Meryem Gürsoy, konu hakkında açıklamalarda bulundu.
1350 dolar sınırından döndü
Bundan sonraki sürece dair beklentilerini paylaşan Meryem Gürsoy, “Buğday fiyatları geçen yıl şubat başında, ABD vadeli piyasalarında 755 dolar seviyesinde bulunuyordu. 24 Şubat’ta savaşın resmen başlamasıyla birlikte, mart ayının ilk haftasında 1350 dolar sınırına kadar yükseliş yaşandı. Haziran ortalarına kadar buğdayda, ağırlıklı olarak 1000 doların üzerinde bir fiyatlama gördük. Ardından Türkiye’nin çabalarıyla hayata geçirilen Tahıl Koridoru Anlaşması meyvelerini vermeye başladı. 2022’nin ikinci yarısı ile birlikte fiyatlar hızla gerilemeye başladı. Buğday, bu yılın ocak ayında 700 dolar sınırına kadar geriledi. Böylece dünya da rahat bir nefes aldı” dedi.
“Tahıl koridoru, işlevini sürdürmeli”
Tahıl Koridoru Anlaşması’nın mart ayında tekrar güncellenmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Gürsoy, “Hatırlanacağı gibi 19 Kasım 2022’de bu anlaşma, ikinci defa 120 gün süre ile uzatılmıştı. Takvimler, 19 Mart’ı işaret ediyor. Bu tarihte söz konusu anlaşmanın üçüncü defa güncellenmesi halinde, buğday fiyatlarında sakin seyrin devamını bekleyebiliriz. Buğday fiyatlarının düşük seyretmesi, bilindiği gibi ekmek fiyatları ile doğrudan ilgili. Bu anlamda Türkiye’nin çabaları ile hayat bulan Tahıl Koridoru Anlaşması, özellikle gıdaya erişim problemi yaşayan ülke ve bölgeler için de çok kritik” diye konuştu.
“Ukrayna’da rekolte azalacak”
Buğday fiyatlarının son 3 aydır yaklaşık 700-790 dolar bandında yatay seyrettiğini ve savaş öncesi seviyelere gerilediğini anlatan Meryem Gürsoy, “Pandemi sonrası dünyada navlun maliyetlerinin düşmesi ve özellikle rezerv para olan dolarda uygulanan sıkı para politikası da, bütün emtialar gibi buğdayı da zayıflattı. Buğday özelinde Rusya, ABD ve Kanada başta olmak üzere birçok bölge ve ülkede ekim alanlarının artması da, bu ürünün fiyatını dizginledi. Rusya’da, son yılların ortalamasına yakın, 80 milyon ton rekolte bekleniyor. Ukrayna’da ise 10 milyon ton civarı bir kayıp öngörülüyor” ifadelerini kullandı.
“Ekim alanları artsa da, riskler var”
Buğday fiyatları için iki unsurun risk teşkil edebileceğini hatırlatan Gürsoy, şöyle devam etti: “Bunlardan birincisi; savaşın devam ediyor olması ve Tahıl Koridoru Anlaşması’nın bu süreçte sürekli bir koz olarak kullanılması İkincisi de kuraklık faktörü Her ne kadar ekim alanları artsa da, kuraklığın, bir miktar rekolte veya kalite kaybına sebep olma ihtimali var. Küresel buğday üretimi, ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) son verilerine göre, 2023’te 781 milyon ton olarak öngörülüyor. Tüketim ise 788 milyon ton tahmin ediliyor. Burada da arz aleyhine bir açıklık söz konusu ve kaçınılmaz olarak stoklar devreye girecektir. Bu riskler, dönem dönem fiyatlar üzerinde de etkili olabilir. Burada tahıl ticareti yapan ve ürünlerinde tahıl ham maddesi kullanan sanayicilerimizin, fiyat risklerine karşı kendilerini mutlaka koruma altına almalarını tavsiye ediyoruz. İşletmelerimiz, vadeli işlemler piyasalarında mevcut stok ve ileriki dönem ihtiyaç durumlarına göre hedge (korunma) işlemi yaparsa, fiyat hareketlerinden de olumsuz etkilenmezler. Bunu, özellikle son bir yıllık süreçte daha net gördük.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —