KAYSERİ - AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, baş örtüsü konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`nun söylemleri ile genel başkan yardımcıları ve grup başkan vekillerinin açıklamalarının farklı olduğunu belirterek, "Ön sözü Kılıçdaroğlu, son sözü başkaları söylüyor" dedi.AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, CHP grup başkan vekilleri ile başörtü sorunu hakkında yaptıkları toplantıyı değerlendirdi. Elitaş, çarşamba günü ana muhalefet partisi ile yaptıkları toplantıda başörtü sorunu hakkında görüştüklerini belirterek, "Toplantıda CHP`nin baş örtüsü sorununa nasıl bir çözüm yolu önerdiklerini öğrenmek istedik. Ancak masaya oturunca onlar da bize sordular, `Nasıl çözeceksiniz?` diye. Sayın genel başkanlarının, `Biz baş örtüsünü çözeriz` diye iddialı bir şekilde ortaya çıkmasıyla bu sorun gündeme gelmişti. Bizler CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve yetkilileri samimilerse, halkı kandırmıyorlarsa, `13 Eylül tarihinden itibaren bir komisyon kuralım ve bu konuyu ele alalım` diye harekete geçtik. Ancak CHP`nin grup başkan vekilleri, `Sadece baş örtüsü meselesi değil, diğer konular da gündeme geldiği takdirde sizlerle birlikte oluruz` dediler. Dokunulmazlığın kaldırılması, seçim barajlarının düşürülmesi ve YÖK`ün yeniden ele alınması konularının görüşülmesi istendi.CHP`nin bize verdiği davet üzerine, bir gün önce genel başkan yardımcılarının, `Nezaketen kabul ediyoruz` demelerine rağmen gidip görüştük ve yukarıdaki şartları söylediler. Tüm şartları kabul ettiğimizi söyledik. `Ancak mutabık kalınanları gündeme getirelim, kalınmayanları sonra gündeme getiririz` diye kanaatlerimizi belirtmemize rağmen maalesef CHP niyet okuma girişiminde bulunduğundan dolayı, `AK Parti`nin gizli bir ajandası var` diyerek, `Biz bu konuda komisyona üye vermeyeceğiz` şeklinde konuştular"ifadelerini kullandı.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya`nın türbanla ilgili bildirisine de değinen Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:"Yine üzülerek ifade ediyorum, biz MHP grup başkan vekilleri ile yaptığımız görüşme sırasında Cumhuriyet Başsavcısı`nın parlamentonun yetkilerine müdahale niteliğindeki açıklamasına tepki göstermeyen tek siyasi parti de CHP olmuştur. Parlamentonun hukukunu korumak öncelikle biz milletvekillerinin esas görevi olması lazım. Siyasi partilerin vazgeçilmez unsurlarının görevi olması lazım. Ana muhalefet partisini hiçbir mazerete sığınmadan parlamentonun hukukuna müdahale etmeye kalkanlara sert bir şekilde cevap vermesi gerekirken, `Yargıya saygı duymak gerekir` diyen statükonun içerisinde olan bir CHP ile karşı karşıya kaldık. Kılıçdaroğlu ön sözü söylüyor, son sözü başkaları söylüyor. CHP, açık denizde kaptansız bir gemi gibi hareket ediyor. Kim nereden üflerse oraya doğru gidiyor. Sayın Kılıçdaroğlu`nu kaptan köşküne oturttular, ancak elinde dümen yok. Grup başkan velkilleri başka, genel başkan yardımcıları başka söylüyor. Eğer CHP Genel Başkanı kendi partisinin tüzel kişiliğinde hakimiyet kurarsa tahmin ediyorum Türkiye`nin bütün sorunları çözülür. Bizim teklifimiz; CHP`nin çark etmemesi, masadan kaçmaması, dörtlü mutabakat olan her konunun çözülmesi için hızlıca adım atmasıdır."CHP Lideri Kılıçdaroğlu`nun, "Türban sorunu var" dediğini ancak CHP genel başkan yardımcılarının TV programlarında, "Türkiye`de türban sorunu yok` dediğini ifade eden Elitaş, "CHP Lideri Kılıçdaroğlu halen, `Türban sorunu var. Sorunu biz çözeceğiz` diyor. Genel başkan yardımcısı ise, `Türban sorunu, baş örtüsü sorunu yok` diyor. Hangisi yalan söylüyor? Biri milleti aldatmaya kalkıyor. Ama milleti kimse aldatamaz. Aldatacağını zannedenler kendileri aldanır. Sandıkta da sonucunu alırlar, görürler. 2011 yılında seçimlerde gerekli cevabı sandıkta halkımız verecektir" ifadelerini kullandı. "28 ŞUBAT SÜRECİNİ HATIRLADIK"Geçtiğimiz günlerde bir velinin ortaöğretim okuluna öğrencisini baş örtüsü ile sokmaya çalışmasını değerlendiren Elitaş, "Çok ilginçtir. Bizim görüşmeye gittiğimiz anda, medya çağrılarak velinin ortaöğretim talebesi bir yavrumuzu baş örtüsü ile okula sokmaya çalışması, CHP`nin aynı gün çark etmesi, başsavcının açıklamaları çok manidardır. Bize 28 Şubat sürecinin, daha önceki süreçlerin, bir meselede iktidar mücadelesi yapanların ne türlü ayak oyunları ile hareket ettiklerini hatırlatıyor. Bu konuda öyle olduğu imasında değilim ama çok manidar olduğunun altını çizmek istiyorum. Sayın Başsavcı`nın açıklaması, CHP`nin çark etmesi, internet medyasına davetiye çıkarılarak bir babanın zorla kızını orta öğretime baş örtüsü ile göndermesi, hepsinin bir araya gelemsi çok manidardır" dedi.