Antalya’da 5 gün önce kaybolan 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’nun cesedi ormanlık alanda 10 parça halinde toprağa gömülmüş olarak bulundu. Vahşice katledilen genç kızın okul arkadaşları, Azra’nın sürekli gülen, hayat dolu bir insan olduğunu söyledi. 2 yıldır Azra ile sınıf arkadaşı olan Bahadır Akyüz, “Hayalleri vardı, gerçekten gazeteci olmak istiyordu” dedi. Bir diğer arkadaşı Cansu Tetik de, "Gerçekten çok iyi bir gazeteci olmak istiyordu. Kadın cinayetleri hareketlerinde çok fazla yerde gönüllü çalışmıştı" ifadelerini kullandı.
28 Temmuz Çarşamba günü evinden ayrılan Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’ndan ailesi 5 gündür haber alamıyordu. Olayla ilgili inceleme başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine bağlı ekipler, genç kızın son olarak Konyaaltı ilçesinde inşaat mühendisi ve emlak işiyle uğraşan M.M.A. (48) ile görüştüğünü tespit etti. Gözaltına alınan şüphelinin ilk ifadesinde, “Önceden tanışmıştık. Geldi, birlikte yemek yedik, ardından gitti” dediği öğrenildi. Bunun üzerine şüpheli serbest bırakıldı. Soruşturmayı derinleştiren ekipler, şehir polis ve güvenlik kameralarını inceleme altına aldı. Görüntülerde M.M.A.’nın evinden defalarca valizler çıktığını tespit eden ekipler, şüpheliyi tekrar gözaltına aldı. Çapraz sorgunun ardından cinayeti itiraf eden M.M.A.’nın ‘Beraber yemek yiyip alkol aldık. Aramızda tartışma çıktı. Boğarak öldürdüm. Banyoya götürüp parçalara böldüm. Kepez ilçesi Varsak’taki ormanlık alana gömdüm” dediği öğrenildi.
Cinayet itirafının ardından katil zanlısı, belirtilen adreste cesedin yerini gösterdi. Adrese giden ekipler, genç kızın cesedini parçalara bölünmüş halde buldu. Haytaoğlu’nun cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Cinayet zanlısı M.M.A.’nın ise emniyetteki işlemleri sürüyor.

Yakın arkadaşları konuştu
Azra ile 2 yıldır sınıf arkadaşı olan Bahadır Akyüz, “2 yıldır Azra ile sınıf arkadaşıyız. Çok kötü bir durum. Yaklaşık 3-4 gündür sosyal medya üzerinde olsun, fiilen olsun bakmadığımız taşın altı neredeyse kalmadı. Böyle bir sonuçla karşılaşmak hepimizi çok üzdü. Azra, tanıdığım en hayat dolu insandı. Suratında sürekli gülümsemesi olan bir insandı, kimseyi kırmazdı, melek gibiydi. Hayalleri vardı, gerçekten gazeteci olmak istiyordu. İnsanların maruz kaldığı, mağdur olduğu şeyleri göstermek için gazetecilik okuyordu. 2 senedir kendisini tanıyordum, bir sıkıntısı olduğunu duymamıştım. Bir sorunu olsaydı bize kesin anlatırdı” dedi.

“Bugün Azra, yarın biz”
Azra’nın başına gelenlerin yarın herkesin başına gelebileceğini söyleyen okul arkadaşı Cansu Tetik, “Gerçekten çok iyi bir gazeteci olmak istiyordu. Kadın cinayetleri hareketlerinde çok fazla yerde gönüllü çalışmıştı. Çok üzülüyorum. Bugün Azra, yarın biz. Bana bahsettiği bir sorunu veya sıkıntısı yoktu” diye konuştu.

“Azra’yı çok özleyeceğiz”
Azra’yı özleyeceklerini belirten arkadaşı Serhat Yaldız, “3-5 kere oturup çay kahve içtik. Çok iyi bir insandı, sevgi doluydu. Azra’yı çok özleyeceğiz. Umarım adalet yerini bulur. Söyleyecek çok şeyim var ama dilim varmıyor” şeklinde konuştu.