Enerji kaybına yalıtım önlemi
Türkiye’deki yıllık enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını binaların oluşturması, yapılardaki yalıtım sistemini güçlendirmenin önemini ortaya koydu. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, küçük detaylarla bile binalardaki enerji kaybını azaltmanın mümkün olduğunu söyledi.
İEÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, enerjinin artık su kadar önemli olduğuna dikkat çekerek binalarda enerji tasarrufu için yapılabilecek düzenlemeler hakkında bilgi verdi.
Ülkemizdeki yıllık enerji kapasitesinin büyük bölümünün, yapıların ısıtılması ve soğutulmasında kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Kozanoğlu, “Enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ı binalara ait. Ayrıca, karbondioksit salınımının yüzde 30’u da binalarımızdan kaynaklanıyor. Bu durum, özellikle binalarda yapacağımız tasarrufun önemini gözler önüne seriyor. Ülkemizdeki genel duruma baktığımızda, binaların yüzde 70’inin yalıtım yönünden zayıf olduğunu söyleyebiliriz. Bu da elektrik ve diğer enerji türlerine ait tüketimin artmasına, gereksiz maliyete neden oluyor” dedi.
Prof. Dr. Kozanoğlu, “Son dönemde binalarda biyofilik tasarımlar ön plana çıkıyor, bitkiler de bina izolasyonunda kullanılıyor. Örneğin, bina izolasyonunda kullanılan deniz yosunları (alg), hem yalıtımı sağlıyor hem de enerji üretimine olanak sağlıyor. Elbette her binada bunlar uygulanacak diye bir kural yok. Binalarda yalıtımı güçlendiren temel izolasyon malzemelerini kullanarak da olumlu sonuçlar elde etmek mümkün. Isı yalıtımı için ağırlık teşkil eden duvar malzemeleri yerine, izolasyon özelliği olan hafif malzemeler kullanılabiliyor. Bu sayede binanın taşıdığı yük de azalıyor ve binanın bir deprem anında güvenliği artıyor. Kullanılan camın kaç milimetre olduğundan, binanın hangi cephesine ne tür yalıtım malzemesinin kullanıldığına kadar birçok detay da tasarrufta etkili” diye konuştu.
“Yasal düzenleme yapılabilir”
Binalardaki çevreci düzenlemelerin artmasına yönelik kanuni bir düzenlemenin de yapılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Kozanoğlu, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, son dönemde deprem güvenliğinin yanı sıra enerji alanında da önemli adımlar attı. ‘Enerji Kimlik Belgesi’ ve gönüllülük esasına dayalı Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi ‘YeS-TR’ uygulamasını bunlara örnek gösterebiliriz. Enerjiye olan ihtiyacın önümüzdeki yıllarda sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de artacağı görülüyor. Hal böyle olunca da özellikle bina izolasyonu konusu, sadece kişilerin talebine bırakılmadan, kanuni bir düzenlemeyle yaptırım altına alınabilir. Bu konuda yasal bir çalışma yapılabilir” dedi.