Engelli nüfusun sadece yüzde 22’si işgücüne katılıyor
Memur Sen Manisa İl Temsilciliği Engelliler Komisyonu Başkanı Ufuk Gıcı yaptığı açıklamada, "Türkiye’de toplam nüfusun iş gücüne katılım oranı yüzde 50.3 iken, engelli nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 22 civarındadır." diyerek engelli bireylerin işgücüne katılımının daha fazla olması gerektiğini söyledi.
Memur Sen Manisa İl Temsilciliği Engelliler Komisyonu Başkanı Ufuk Gıcı engelli memurlar ile bir araya gelerek 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla hem günlerini kutladı hem de düzenlediği basın açıklamasıyla engellilerin sorunlarına dikkat çekti.
Dünya nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan engelli bireylerin, 2011 verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 7’sine tekabül ettiğini kaydeden Gıcı, "Ülkemizde toplam nüfusun iş gücüne katılım oranı yüzde 50.3 iken, engelli nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 22 civarındadır. Kamuda yaklaşık 60 bin engelli personelimiz memur kadrosunda çalışmaktadır. Engellilerin sosyal, kültürel, ekonomik, çalışma başta olmak üzere hayatın her alanında ayrımcılığa uğramadan var olabileceği; engellerle karşılaşmadan, daha erişilebilir ve daha saygın şartlarda yaşayacağı bir düzeni sağlamak hepimizin asli görevidir. Çünkü engelliliği ortadan kaldırmak mümkün olmazsa da; engelleyici bakışı, engelleyici mevzuatı, fiziki ve psikolojik bariyerleri ortadan kaldırmak mümkündür. Hayattan soyutlayan değil hayatın içine katan yaklaşımları bir ’ihsan’ olarak değil insanı önceleyen bir ’irfan’ olarak değerlendirmek gerekmektedir. Engelliliği, atıl kalmanın kaderi olmaktan çıkarıp; üreten, kendine ve içinde bulunduğu topluma değer katan bir zemine kavuşturmak gerekmektedir. Bu şuur; engellilerimizin kendilerini toplumdan soyutlamanın aksine toplumun merkezinde olmak için çalışmasını; toplum, devlet ve Sivil Toplum Kuruluşlarının da engellilerin hayatını kolaylaştırmak için daha kapsamlı ve kararlı bir tutum içerisinde olmasını gerektirmektedir. Engelleri aşmak, engelsiz bir yaşamı kurmak için başlattığımız sendikal yolculuğumuz boyunca engelli kamu görevlilerimizin gerek kazanımları noktasında gerekse de sendikal örgütlenme noktasında önemli katkılarda bulunduk. Hâlihazırda 60 bin engelli kamu görevlisinin 40 bini konfederasyonumuzun üyesi durumundadır." dedi.
"Bir çok kazanım elde ettik"
Memur Sen Konfederasyonunun insan merkezli sendikacılık anlayışı neticesinde elde ettikleri kazanımları sıralayan Gıcı, "Engellilerin kamuya atanırken genel hükümlerin dışında tutularak bağımsız bir merkezi sınavla atama yapılmasını sağladık. Kendisi veya bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinden birisi engelli olan personele tayin kolaylığını, mesai saatlerinde saatlik izin verilmesini, gece vardiyası ve nöbetlerden muaf tutulmasını sağladık. Engelli ve engelli yakını olan memurlara kamu konutlarından yararlanmak için pozitif ayrımcılık sağladık. Engelli memurların mesai saatlerini özür durumlarını da dikkate alınarak diğer memurlardan farklı şekilde düzenlenmesini sağladık. Aile yardımı ödeneğinin engelli çocuklar için yüzde 50 artırımlı ödenmesini sağladık. Engelli çocuğu olan kamu görevlilerine; 0-6 yaş için 189 TL, 6 yaş üstü çocukları için 95 TL çocuk yardımı ödenmesini sağladık. Engelli kamu görevlilerinin; mesleki uyum eğitimlerinin ve fiziki çalışma koşullarının iyileştirilmesini, görevlendirilmeleri halinde refakatçilerin kendilerine eşlik etmesi uygulamasını sağladık. En son kazanım olarak da engellilerin hâkim ve savcı olmasını engelleyen ayrımcı hükümleri ortadan kaldıran yasa değişikliği geçen gün Meclis’te kabul edildi. Saydığım maddeler dışında engelli kamu görevlilerine daha birçok sosyal ve mali kazanım sağladık. Engelliliğimizi artıran, bizleri atıl bırakan engelleyici bakışı aşmaya yönelik olumlu adımların atılmasını sağladık." diye konuştu.
Taleplerini anlattı
Memur-Sen Engelliler Komisyonu olarak elde ettikleri kazanımları artırmanın, engellilerin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürmelerini sağlamanın gayreti içinde olmaya, engellilerin taleplerini dile getirmeye devam edeceklerini kaydeden Gıcı, "Engelli kadroları üzerinden yapılan atamalarda ek ödemelerin 20 puan artırımlı olmasını, ailesinde bakıma muhtaç engelli bulunan çalışanlarımıza istemeleri halinde günlük ve haftalık çalışma sürelerinin yarısında görev yapmama hakkı verilmesini, engelli kamu görevlilerinin TOKİ konutlarından satın almaları halinde (tek konut için) faizsiz kredi kullandırılmasını, engelli kamu görevlilerinin derece artışının 2 yılda bir yapılmasını, ilaveten her 5 yılda ilave bir derece verilmesini, engeli nedeniyle erken veyahut malulen emekli olan kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığı tutarı ile emekli ikramiyesi, en az 25 yıl üzerinden esas alınarak hesaplanmasını ve ödenmesini, engelli kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığının en son almakta olduğu maaşın yüzde 85’inden az olmamasını, kamu görevlilerinin merakla beklediği ek gösterge konusunun kapsamına engelli kamu görevlilerimizin de özel olarak dahil edilmesini, engelli kamu personelinin yeşil pasaport hakkından daha erken faydalanmasını, engelli kamu görevlilerinin, ulaşımlarını sağladıkları motorlu taşıt alımlarında KDV’den muaf tutulmasını, hac ve umre kontenjanları içerisinde, tıpkı şehit yakınları ve gaziler için ayrıldığı gibi, engelliler için de özel kontenjan ayrılmasını, engelliler ve refakatçilerinin hac ve umre farizalarından yüzde 50 indirimli olarak faydalandırılmasını, eğitim durumu uygun olan engelli kamu çalışanlarının görevde yükselme sınavından muaf tutularak istemeleri halinde eğitimin gerektirdiği kadrolara atamasının yapılmasını, engelli kamu görevlileri, yıllık izin haklarından yüzde 25, mazeret izninden yüzde 50, süt ve doğum izinlerinden yüzde 100 artırımlı yararlanmasını, engelli personele ihtiyaç duyacağı donanıma sahip araçların olduğu bir servis hizmetinin sağlanmasını talep ediyoruz. Ayrıca, kamuya atanmayı bekleyen binlerce engelli vatandaşımız için de ivedilikle kontenjan açılmasını istiyoruz." dedi.
Memur-Sen Engelliler Komisyonu olarak engeli bulunan bireylerin çalışma hayatında, kamu personel sisteminde var olmasını sadece ’sosyal adalet’ ve ’sosyal devlet’ paradigmasına dayandırmadıklarını kaydeden Gıcı, bunun aynı zamanda bireysel bir hak olduğunu ifade etti. Gıcı açıklamasını şöyle tamamladı: "Görme engelinin hakikati görmeye engel olmayacağını, işitme engelinin söylenen sözleri anlamaya engel olamayacağını, doğruya yürümek için illaki ayakların olması gerekmediğini biliyoruz. Bu çerçevede engeli bulunan bireylerin istihdamında kamunun öncülük yapmaya devam etmesi yanında çalışma şartlarında, kariyer imkânlarında, mali, sosyal ve özlük haklarında da öncülük yapma sorumluluğu yüklenmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu vesileyle 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Gününün, engelli bireylerin ve engelli kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda yaşaması, insan onuruna uygun çalışma şartlarına sahip olması, pozitif ayrımcılık zemininde beklentilerinin karşılanması noktasında yeni bir milat olmasına kapı aralamasını temenni ediyoruz."