Ankara Keçiören Belediyesi Huzurevi Müdürlüğü Engelli Danışma Merkezi çatısı altında faaliyet gösteren engelli bireyler ve huzurevinde ikamet eden yaşlıların yıl boyunca ürettikleri el emeği göz nuru tablo, takı ve süs eşyalarından oluşan ürünler Keçiören’deki bir AVM’de sergilenmeye başladı.
Keçiören Belediyesi Huzurevi Müdürlüğü ile Keçiören Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde engelli bireylere ve huzurevi sakinlerine yönelik uzman eğitmenler tarafından atölyeler kuruldu. Özellikle engelli bireyleri rehabilite etmek ve sosyal hayata katılım süreçlerine katkıda bulunmak için atölyelerde 300 saat eğitim verildi. Aynı şekilde huzurevi sakinleri de bu eğitimlerle öğrenme sürecini başarıyla tamamladı. E-devlet üzerinden sertifikaları da verilen kursiyerler şimdilerde hünerlerini sergileyerek tablo, takı ve süs eşyalarından oluşan ürünler üretmeye başladı. Bu ürünlerden oluşan sergi şimdi onlar için ekonomik gelir kapısına dönüştü. Huzurevi Müdürlüğü Engelli Danışma Merkezi El Sanatları Sergisi adıyla açılan sergide onlarca tür ürün yer alıyor. Keçiören Belediyesi görevlilerinin bulunduğu stantlar aracılığıyla vatandaşların beğenisine sunulan ürünlerin aynı zamanda satışı da yapılıyor. Buradan elde edilen gelirler ise engelli bireylere ve paylaştırılıyor.
“Eğitimler başarıyla sonuçlandı”
Huzurevi sakinlerine ve engelli bireylere verilen eğitimlerin başarıyla sonuçlandığını ve ortaya çıkan ürünlerin ekonomik gelire dönüştürülmesi için sergi çalışması yapıldığını söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “1994 yılında Keçiören Belediyemiz Özel Vakfımızla birlikte Engelli Eğitim ve Üretim Merkezini açmıştı. Engelli Üretim Merkezi’mizde engelli vatandaşlarımız eğitim alır, sonra da üretim yapardı. Biz de bu ürünleri Estergon Kalemizdeki mağazamızda satarak onlar için kazanca dönüştürürdük. Şimdi ise bu çalışmamızın bir benzerini Huzurevi Müdürlüğü Engelli Danışma Merkezimizle yapıyoruz. Engelli bireylerimize, Halk Eğitim Merkezlerimizle iş birliği yaparak eğitim veriyor, sonrada üretim yaptırıyoruz. Onların hem ekonomik kazanç sağlamasına hem de rehabilite olmasına katkıda bulunuyoruz. Huzurevindeki ana ve babalarımızı da bu çalışmalara dâhil ederek ‘Öğrenmenin Yaşı Yoktur’ diyoruz” dedi.