Enkaz altında kaldı, yardımına il dışından akrabaları koştu
Kahramanmaraş’ta yaşanan depreme ailesi ile yaşadığı evde yakalanan 32 yaşındaki Mahmut Saygın’ın yardımına il dışından akrabaları koştu.
Asrın felaketi olarak nitelendirilen depreme ailesi ile birlikte yaşadığı Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan 5 katlı binanın 2’inci katında yakalanan 32 yaşındaki Mahmut Saygın o anları anlattı. Depremin şiddetiyle yıkılan binanın enkazında kalan Mahmut Saygın’ın yardımına il dışında yaşayan akrabaları koştu. Yaklaşık 6 saat enkaz altında kalan Saygın, böyle bir sarsıntıyı hayatında hiç yaşamadığını söyledi.
“Annem ve babam vefat etti, çıkartamadık"
Mahmut Saygın, deprem sonucu enkaz altında kalan anne ve babasının vefat ettiğinden bahsederek, "Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesinde 5 katlı apartmanın 2. katında ikamet ediyordum. Annem ve babam vefat etti, çıkartamadık. Öyle bir sarsıntı hayatımda yaşamamıştım. 2 saniyelik bir refleksle mutfaktaki buzdolabının yanında başımı siper edersem belki kendimi koruyabilirim diye düşündüm. Zaten daha fazlasını yapmak içinde zamanımda yoktu. Direk bina çöktü. Sol tarafımda buzdolabı vardı ayaklarım ise pazar arabasına sıkıştı. Bir tek sağ kolumu az bir şekilde hareket ettirebiliyordum. Deprem olduğu andan itibaren sabah 10.30 gibi beni enkazdan çıkardılar. Beni çıkartanlar akrabalarım oldu” dedi.
“Dışarıda olan biten bütün sesleri net bir şekilde duyuyordum”
Saygın, enkaz altındayken dışarıda olan bütün konuşmaları duyduğundan bahsederek, “İlk başlarda dışarıda çok karışık bir ses vardı. Herkes üzülüp ağladı, ben dışarıda olan biten bütün sesleri net bir şekilde duyuyordum fakat bizim sesimizi duymuyorlardı. Daha sonra şuurlu bir insan ‘arkadaşlar bir sessiz olalım hep birlikte bağıralım ve gelen sese göre çalışmaya devam edelim’ dedi. Çünkü herkes bir yakınını arıyor ve kimse bir ses duymuyor o şekilde. Bende dinledikleri zaman avazım çıktığı kadar bağırdım. Fakat ne olduysa es geçildi belki de başka birinin sesini duydular. Süreklide bağıramıyorum çünkü annem ve babamın sesini de duymayı umut ediyordum. Çok yakın olduklarını biliyordum” diye konuştu.
“Kendimi öldüreyim diye düşündüm”
Saygın, enkaz altında kendisini öldürmeyi düşündüğünden bahsederek, “Annem halk ekmeğini sevdiği için babam o saatlerde genelde ekmek almaya giderdi. Babam eve yeni girmişti, ben de zaten uyuyalı çok olmamıştı. Sallantı anında ilk annemi uyandırdım kaçsın diye ama kaçamadı. Enkazın altında kaldıktan sonra dayımın oğlu ve akrabalarım geldi. Onlara sesimi duyurdum. Sağ olsun onlarda ellerinde çekik bile yokken duvarı kırdılar ve bana ulaştılar. Çok sürmeden yarım saat içerisinde beni çıkardılar. Ben orada 6 buçuk saat içersin de tüm sesleri duydum. 2 üst komşumuz Ayşe teyze vardı onu çıkarttılar diye biliyorum. Daha sonra bir bebeği çıkarttılar. Görmüyorum ama hepsini duyuyorum. Onlar çıkartıldıkça ben kendi kendime sevindim. Bol bol kelime-i şehadet getirdim. Allah canımı almadan o enkaz altında kalanlara vefat edenlere 6 buçuk saat boyunca herkese bol bol dua ettim. Allah’ım neden canımı almıyor diye düşündüm. Bir kolum komple sıkışmıştı ve iki bacağımı hissetmiyordum. Kesilecek diye korku sardı. En son kendi kendime sadece sağ elim tutuyor bir hışımla kendimi öldüreyim diye düşündüm. Sonra Allah’ın verdiğini sen nasıl alacaksın diye düşündüm. Sonra kelime-i şehadet getirmeye devam ettim ve sabrettim. Daha sonra ulaşıp kurtardılar zaten. Burada da çok çok iyi bakıyorlar. Cerrahından temizlik işçisine
kadar geldiğimiz dakikadan beri çok iyi ilgilendiler” ifadelerini kullandı.