Enkaz altından 168 kişiyi kurtaran Konya itfaiye ekiplerinin bir kısmı döndü
Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’ndan 170 personel, deprem bölgesinde 168 kişiyi enkazdan sağ çıkardı. Bölgedeki çalışmaların tamamlanması ile itfaiyecilerin bir kısmı kente döndü. Enkaz çalışmalarına katılan İtfaiye eri Ali Çelikel, “Elazığ ve İzmir’de de ben görev almıştım, neyle karşılaşacağımı biliyordum ama bu kadar enkazın bu kadar büyük olduğunu tahmin etmemiştim” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye giden Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’ndan 170 itfaiyeci, evlerine döndü. Depremin ilk gününden itibaren Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay başta olmak üzere enkaz oluşan 11 ilde arama-kurtarma çalışmalarına katılan itfaiyeciler, enkazdan 168 kişiyi sağ olarak kurtardı. AFAD koordinesindeki çalışmaların tamamlanmasının ardından kente dönen itfaiyeciler, Konya’daki mesailerine kaldıkları yerden devam etmeye başladı.
“İlk günler boğazımız düğümlendi, gözyaşlarımızı tutamadık”
Depremin yaşandığı ilk günden itibaren çalışmalara katıldıklarını aktaran Konya İtfaiyesi Daire Başkanlığı İtfaiye Müdahale Müdürü Mehmet Yıldırım, “Ülkemizi etkileyen 6 Şubat’taki 11 ilimizi birden hasar veren bu deprem sonrası Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’ın talimatıyla hemen saat 5’te yola çıktık. Ekibimiz oraya 7-8 saat içerisinde ulaştılar. Hatay’daki depremin ilk anları çok kötüydü, sokaklarda insanlar, çığlıklar ve arkadaşlarımız bunları gördüler. Toplamda 170 itfaiyecimiz Hatay bölgesinde çalıştı ve halen orada çalışan ekiplerimiz var. Şu anda deprem bölgelerinde enkaz kaldırma çalışmaları başlamış durumda. Hatay’da görev yaptığımız süre içerisinde 168 vatandaşımızı enkaz altından kurtardık. 500’ün üzerinde cenazemizi de enkazdan çıkartarak sahiplerine teslim ettik. Elbette arkadaşlarımız orada çalışırlarken pek çok duygusal olay yaşadı. Yani hepimiz oraya vardığımız ilk günler boğazımız düğümlendi. Gözyaşlarımızı tutamadık. Empati yaptık çocuk, kadın, yaşlı, erkek. Hatta diğer canlılardan köpekler, kediler, hepsini kurtarmaya çalıştık. Pek çok ses duyduk, çok bina gördük ve çok yıkım gördük. Hatay gibi güzel bir şehrimizin böyle bir hasar alması elbette bizi derinden etkiledi. Konya Büyükşehir Belediyesi, Van’da, İzmir’de, Elazığ’da yaşanan depremlerde hep çalıştık. İnşallah ülkemiz en kısa sürede toparlanır, bu psikolojik olarak sıkıntılı günlerden kurtuluruz. Ülkemiz güçlüdür, devletimiz güçlüdür, bunu da orada gördük” dedi.
“2 çocuğu için çırpınan baba beni çok etkiledi”
Enkaz bölgesinde unutamadığı anısını anlatan İtfaiye Daire Başkanlığında İtfaiye Amiri olarak görev yapan Memiş Gezer, “Sevindiğimiz, üzüldüğümüz, ağladığımız, duygusal anlamda çok yoğun duygular yaşadığımız zamanlar oldu. Beni en çok etkileyen olay, enkaz içerisindeki bir yaralının değil de enkaz dışındaki bir babanın hayata tutunma arzusu ya da o anki hayatın devam ediyor olduğunu bize anlatması etkilemişti. Eşi ve babası enkazdaydı. Biz onları çıkarmaya çalışıyorduk. 2 tane küçük kızı vardı, bu kişinin enkaz başında annelerini ve babalarını bekleyen o kızlarıyla birlikte orada beklerken aynı zamanda da o dışarıda hayatta kalan enkazdan sağ kurtulan çocukları için iaşe temini için de uğraşıyordu. O babanın direnişi beni çok etkiledi. Yani şunu anlattı bize hayat bir şekilde devam ediyor. Sonuçta en önemlisi orada eşi, çocuklarının annesi enkazdayken canlı mı? Ya da vefat mı etti? Onu bilmeden bir taraftan da o 2 çocuğu için çırpınan baba beni çok etkiledi. Beni en çok etkileyen olay buydu” şeklinde konuştu.
“Bu kadar büyük olduğunu tahmin etmemiştim”
Daha önce Elazığ ve İzmir depremlerinde görev alan İtfaiye Eri Ali Çelikel, “Hemen hemen neyle karşılaşacağımı biliyordum ama bu kadar büyük olduğunu tahmin etmemiştim. Biz oraya vardığımızda direkt enkazlara dağılmaya başladık. Kendimizi organize ettik ve en hızlı şekilde sesini duyduğumuz kişilere ulaşmaya çalıştık. İlk girdiğimiz enkazda Meryem ve Burak adında iki kişiye ulaştık. Meryem 8 metre derinlikte bir bodrum katındaydı. Oraya da hava boşluklarından geçerek baya bir derinliği var. Oraya biz 3 arkadaş girdik. O orada çalışırken tam 3 saat falan geçti ve bu sırada da diğer arkadaşlarımız bölündü. Burak diye bir polis arkadaşımız vardı. O da enkaz altındaydı ve o gün çok şiddetli şekilde yağmur yağıyordu ve çok ıslandık. Biz çalışırken Burak’ın ayakları ve beli sıkışıktı. Ekibimiz Burak’ın üst bölgesinden başının olduğu yerden bir oyuk açtık. Oyuk açtıktan sonra ben Burak’ın yanına girdim ve Burak’la konuşmaya başladım. İşte görevin ne? Ne yapıyorsun? Ailen Buradan mı? Gibi sorularla onu telkin etmek için konuşuyordum. Burak polis olduğunu söyledi. Ailesinin burada olmadığını, kimsenin haberi olmadığını ve sanki Burak sadece kendi bulunduğu binasının yıkıldığını zannediyormuş. Depremin bu kadar büyük olduğunu onun da tahmin etmediğini biliyordum. Sonra bana dedi ki, ‘Abi ben buradan çıkarsam bana 2 ay rapor verirler mi? Ayaklarım sağlam mı?’ Diye konuştu. Ben de sağlam, ayağın. bir sıkıntı yok tam bütünsün sadece sırtında seni çekeceğimiz için birkaç çizik oluşacak dedim. Sen buna dayanabilir misin? Diye sorduk dayanacağını söylemesi üzerine Burak’ı kollarından tutarak asıldık ve çıkarttık” ifadelerini kullandı.
“Elif’i 6 saatlik bir çalışma sonucunda çıkardık”
Enkaz alanlarında şahit olduğu olaylar arasında kendisini en çok ekip arkadaşlarıyla birlikte kurtardıkları küçük bir kız olduğunu aktaran İtfaiye Eri Mehmet Oral, “Elif diye bir kızımız vardı. 5 veya 6 yaşlarında. Benim de 3 yaşında bir kızım olduğu için beni çok etkilemişti. Biz bir enkazda çalışırken, Elif’in dayısı bizden yardım istedi. Ben de çavuşumdan izin alarak olay yerine geçtim. Daha çavuşum bütün ekip alarak oraya geldiler. Elif’i 6 saatlik bir çalışma sonucunda çıkardık. Elif’in durduğu yer bir iki enkaz arasındaydı. Bir insan zor sığabilirdi ve Elif bizden sürekli bizden yastık istiyordu. Elif’e bir yastık bulduk önce daha sonra Elif’i çıkartmak için çalışmaya başladık. Bu çalışma sırasında diğer ekip arkadaşlarım 5 kişiyi aynı evden çıkardı. Elif’in durduğu yer çok riskliydi. Elif’i uzun uğraşlar sonrasında oradan sağ salim aldık oradan. Beni en çok etkileyen olay buydu. Birçok olay vardı. Arkadaşlarımızın hepsi aşırı derecede yoruldu ama her çıkardıkları canlıyla beraber bu insan olsun, farklı bir canlıda olsa büyük bir yaşam enerjisiyle işine döndü. 11’inci günü tamamladıktan sonra arama kurtarma faaliyetlerini bitirdik. Geri geldik” diye konuştu.