CİDDE - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cidde Ekonomik Forumu`nun "Küresel Liderler Diyalogu" oturumunda yaptığı konuşmanın ardından soruları yanıtladı.Başbakan Erdoğan, sorulan bir soru üzerine Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet`i örnek vererek, "Fatih`in bir özelliği vardı. 13 yaşında babası kendisine Devlet-i Aliyeyi Osmaniye`nin başına geçmesini emretti. Emrettiği zaman `baba ben daha çok küçüğüm, nasıl geçeyim` dedi, babası ısrar edince, kabul etti ve görevi aldı; yaşı 13`tü. Fakat babasına verdiği cevap çok enteresan. `Madem ki ben Devlet-i Aliyeyi Osmaniye`nin başındayım ve padişahım, öyleyse size emrediyorum. Gelin, devletin başınageçin` diyor. Yani, büyük düşünmek bu. İşte, 13 yaşında o çocuk, bir karanlık çağı kapatıyor, bir aydınlık çağı açıyor. Ama bu arada da iyi yetişiyor. Onun için başarıya inanmak, donanımlı olmak, tecrübe ve neticelendirmek için takip... Tabii ki heyecan dolu olacağız, coşku dolu olacağız ve bizim bir aşkımız olacak. Hiçbir zaman küçük düşünmeyeceğiz, hep büyük düşüneceğiz. `Suudi Arabistan`ı biz nasıl güçlü hale getirebiliriz, nasıl daha donanımlı hale getirebiliriz, Türkiye`yi nasıl daha büyük halegetirebiliriz` diye düşüneceğiz. Bütün gençliğimiz, böyle düşünecek. Onun için bize küçük düşünmek yakışmaz, biz büyük düşüneceğiz. Düşündükçe de o hedeflere de ulaşacağız, hiç endişeniz olmasın`` dedi. Bir katılımcının "Avrupa Birliği`ne (AB) girerseniz Filistinli kardeşlerinizi unutacak mısınız?" sorusu üzerine ise Erdoğan kısa bir yanıt vererek ``Bundan şüphe ederseniz, ben buna üzülürüm" dedi. Bir gazetecinin "Kaddafi gitmeli mi?" üzerine ise Erdoğan, "O safhayı geçti bile. Şimdi burada Kaddafi, kendi kendiyle çelişki içinde. Biliyorsunuz ilk anda şu sözleri çok önemliydi, `Ben, şu anda resmi bir görevle Libya`nın başında değilim` diyordu; resmi bir görevle Libya`nın başında olmayana düşen, resmi bir görevle Libya`nın başında olana Libya`yı teslim etmekti. Gerek kendilerine, gerekse oğluna ben telefonla bunları ifade ettim, `bunun yapılması gerekir` dedim. `Artık halkın iradesine saygıduymalısın ve biran önce de bu bitmelidir` dedik. Ne yazık ki işi, bu noktaya getirdi. Benim bu görüşmem, 1 Mart tarihindedir. Ne yazık ki bunda başarılı olamadık. Temenni ederim ki bu son gelişmelerle Libya`da artık kardeşin kardeşi öldürdüğü dönem süratle bitsin ve Libya halkının iradesi Libya`ya hakim olsun`` dedi. Başbakan Erdoğan bir başka katılımcının sorusu üzerine ``Gerek olan nedir, halkın gönlünü kazanmaktır. Halkın gönlünü kazanmak için de sürekli halkın içinde olacaksın, halkınla beraber kaynaşacaksın, hal hatır soracaksın ve ondan kopuk olmayacaksın. Bunu başaracaksın. Televizyonda görünmek falan bunlar meseleyi çözmüyor. O sıcak temas, yani Hakk-el yakin değil, daha da ileri gideceksin ayn-el yakin olacak. Eğer bunu hallederseniz. O zaman neticeyi almak çok daha farklı olacaktır`` dedi. AB`ye girilmesi durumunda Türkiye`nin Ortadoğu politikasının değişip değişmeyeceği sorusuna ise Erdoğan, "50 yıldır aslında AB, Türkiye`ye karşı bu uygulamayı, ertelemeyi ne yazık ki yapıyor. AB, Türkiye`yi alsın veya almasın bizim için çok büyük önem arz etmiyor. Bunu kendilerine de açıkça söylüyoruz. Bunlara yönelik tüm kurumlarımızı zaten oluşturduk. Zaman zaman söylüyorum, `bizi almayacaksanız bunu açıklayın`. Ama bizden böyle bir açıklama bekliyorsanız, biz şu anda böyle bir açıklama yapmayıdüşünmüyoruz. Fakat bizi almazsanız bile biz Kopenhag Siyasi Kriterleri yerine Ankara Siyasi Kriterlerini ilan ederiz, yolumuza devam ederiz; Maastrciht Ekonomik Kriterleri yerine de İstanbul Ekonomik Kriterlerini ilan eder yolumuza devam ederiz. Çünkü, bizim bütün hazırlıklarımız mevcut, var. Hiçbir endişemiz de yok. Türkiye, şu anda ayakları yere sağlam basan bir ülke. AB`deki 27 ülke içerisinde Türkiye ile mukayese edilemeyecek, çok çok geride olan ülkeler var ama siyasi kararlarla AB, bunlarıiçeriye dahil etmiştir. İkili görüşmelerimizde zaman zaman bize de itiraf etmek zorunda kalıyorlar. Ne yazık ki AB, bunu yaparken gün olacak Türkiye`yi kendileri almak durumunda kalacaktır" diye konuştu.