Doğumsal kalp hastalıklarında erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile çocukları sağlığına kavuşturmanın mümkün olduğunu belirten Liv Hospital Gaziantep Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Kürklüoğlu, “Çocuklarda bazı doğuştan kalp kusurları çok basittir ve tedavi gerektirmez. Ancak daha karmaşık olan kusurların doğum sonrası hemen ameliyat edilmesi gerekebilir’’ dedi.
Liv Hospital Gaziantep Çocuk Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Kürklüoğlu 7-14 Şubat Dünya Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası dolayısıyla doğumsal kalp hastalıkları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Doğumsal kalp hastalığını kalpte doğum sırasında bulunan yapısal bozukluk olarak tanımlayan Op. Dr. Kürklüoğlu, bu bozuklukların genellikle hamileliğin erken evrelerinde organların gelişmeye başladığı dönemde oluşabileceğini söyledi.
Genetik ve çevresel faktörler sebepler arasında
Doğumsal kalp hastalığının türlerinin çoğunda nedenin bilinemediğini ancak bu hastalıkların genelde genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıktığını dile getiren Op. Dr. Kürklüoğlu, “Annede şeker hastalığı gibi kronik hastalıkların olması, gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, alkol veya uyuşturucu maddeler nedeniyle bebekte doğumsal kalp hastalığı gelişme riski yükselmektedir. Bebekte genetik (kromozomal) bir bozukluk olması halinde de hastalığın gelişme riski artar. Dolayısıyla sebebi tam olarak bilinemeyen doğuştan kalp hastalıkları nedeniyle ailelerin kendilerini suçlu hissetmeleri doğru olmaz” ifadelerini kullandı.
“Beslenme sırasında nefes darlığı görülebilir”
Ciddi doğuştan kalp kusurlarının genellikle doğumdan hemen sonra veya doğumdan sonra ilk birkaç ayda ortaya çıkabileceğini ifade eden Op. Dr. Kürklüoğlu, doğumsal kalp kusurlarının belirtileri ile ilgili bilgiler paylaşarak, “Beslenme sırasındaki nefes darlığı, soluk alıp vermede zorlanma, hızlı nefes alma, düşük doğum ağırlığı, soluk gri veya mavi ten rengi, büyümenin yavaşlaması gibi belirtiler görülebilir. Bazı doğumsal kalp kusurları, çocukluğun ilerleyen dönemlerine kadar teşhis edilemeyebilir çünkü çocukta gözle görülür bir belirti olmayabilir. Daha büyük çocuklarda ellerde, ayak bileklerinde şişme, egzersiz ve aktivite sırasında kolayca nefes darlığı, yorulma ve bayılma belirtileri görülebilir” dedi.
“Erken teşhis iyileşme ihtimalini artırabilir”
Doğumsal kalp hastalıklarında erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile çocukları sağlığına kavuşturmanın mümkün olduğunun atını çizen Kürklüoğlu, “Çocuklarda bazı doğuştan kalp kusurları çok basittir ve tedavi gerektirmez. Diğer doğuştan kalp kusurları ise daha karmaşıktır ve doğum sonrası hemen ameliyat gerektirebilir’’ şeklinde konuştu.
“Çocuğun yaşına göre tedavi tercih edilebilir”
Doğumsal kalp hastalıklarında erken teşhise ve uzmanlık gerektiren tedaviye dikkat çerken Op. Dr. Kürklüoğlu,“Tedavide kalpteki hasarın büyüklüğü, çocuğun yaşı ve genel durumu gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Kalpteki küçük kusurlar, çocuk büyüdükçe kendiliğinden düzelebilir. Bu gibi durumlarda çocuğun kalple ilgili ciddi bir sıkıntısı yoksa tedaviye ihtiyaç duyulmayabilir. Çocuk düzenli aralıklarla kontrole çağrılarak izlem yapılması yeterli olur. Ancak kalpteki sorunun ciddi boyutta olduğu veya çocuğun bu sorun nedeniyle sıkıntı yaşadığı durumlarda vakit kaybetmeden tedaviye başlanır. Tedavi edilmeyen kalp rahatsızlıkları çocuklarda çok ciddi komplikasyonların gelişmesine neden olabilir” ifadelerini kullandı.
“Doğum sonrası testler önemli”
Doğum öncesi bebeklerinin durumu ile ilgili bilgisi olan ailelerin doğum için daha iyi plan yapabileceğini vurgulayan Op. Dr. Kürklüoğlu, “Hiçbir hastalıkta önceden yorum yapmak doğru olmaz. Çocuğunun durumu kötü gidecek diye şartlandırılmış birçok ailenin çocuklarını sağlıklı şekilde kucaklarına alarak taburcu oldu. Bu konuda yorumlar yanlış olabilmektedir. Doğum sonrası çocuğun nasıl olacağı ve hayat kalitesi ancak doğum sonrası yapılan testlerde belli olur. Doğum öncesinde aileler uzman merkezlere yönlendirilmelidir” diye konuştu.