Erzincan Valisi Ali Arslantaş, 5 Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle bir mesaj yayımlayarak, kentte 2019 yılı içerisinde 355 kurum temsilcisi ve 3 bin 104 öğrenciye sıfır atık yönetimi ve çevre bilincinin artırılmasına yönelik eğitimler verildiğini belirtti.
Vali Arslantaş, 5 Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Günümüzde doğal çevrenin korunması ve iyileştirilmesi giderek önem kazanan bir konu hâline gelmiş bulunmaktadır. Hızla değişen dünyanın ve ülkemizin ana gündem başlıklarından birini oluşturan çevrenin korunması konusunda ülkemizde son yıllarda birçok yasal düzenleme yapılmakta ve bu konuda pek çok proje de yürütülmektedir.
Yarınlara temiz bir dünya bırakmak, kaynakları daha verimli kullanarak israfı önlemek, atık miktarını azaltmak ve mevcut atıkları dönüştürmek amacıyla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından ülkemiz genelinde 2018 yılında Sıfır Atık Projesi başlatılmıştır.
Çevre sorunlarıyla mücadelenin en önemli şartlarından biri de çevre sorunları konusunda çocuk yaşlardan başlayarak vatandaşlarımıza çevre duyarlılığının aşılanması ve bu hususta toplumun bilinçlendirilmesidir. Bu amaçla da ilimizde 2019 yılı içerisinde 355 kurum temsilcisine ve 3.104 öğrencimize sıfır atık yönetimi ve çevre bilincinin artırılmasına yönelik eğitimler verilmiştir.
Sıfır Atık Projesi kapsamında ilimiz genelinde 2019 yılında 1.284 ton atık kâğıt, 60 ton atık plastik, 40 ton atık cam, 20.8 ton bitkisel atık yağ ile 15.9 ton atık akü toplanmış ve geri dönüşüm firmalarına teslimi yapılmıştır. Bu sayede çevre kirliliği önlenmiş hem binlerce ağaç kesilmekten kurtarılmış hem de hammadde tasarrufu sağlanmıştır.
Çocuklarımıza yaşanılabilir bir dünya, mavisiyle, yeşiliyle daha sağlıklı ve temiz bir çevre bırakmak için toplumun en küçük birimi olan aileden eğitimcilere, kamu kurumlarından özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarından yerel yöneticilere, basın organlarından tüm vatandaşlara kadar büyük görevler düşmektedir. Her insan çevreci olmak ve bu sorumluluğu taşımak zorundadır. Ne havanın ne suyun, ne de toprağın kendi kendine kirlenmeyeceği bilinen bir gerçektir.
Unutulmamalıdır ki sağlıklı çevre ve sağlıklı toplum olmadıktan sonra ekonomik zenginliğin hiçbir öneminin olmadığı tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs salgınının yaşandığı bu dönemde bir kez daha görülmüştür. Solunabilir temiz hava, içilebilir temiz su ve ekilebilir toprak olmadığında dünya üzerinde bulunan hiçbir zenginlik de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asla bir nefes sıhhatten daha değerli olmayacaktır. Bu sebeple, temiz çevrenin bize atalarımızdan miras olarak kalmış olmasından ziyade, bizim gelecek nesillere emanetimiz olması gerektiğinin bilincinde olmalı, bu manada gereken her türlü hassasiyeti göstermeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün, çevre konusunda bizleri bir kez daha düşünmeye ve yapabileceklerimizi gözden geçirmeye katkı sağlamasını temenni ediyor, tüm vatandaşlarımıza güzel, temiz bir çevrede, mutlu ve sağlıklı bir ömür diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”