Eşit ve özgür bir yaşamı birlikte kuracağız!

Eşit ve özgür bir yaşamı birlikte kuracağız!

29 Mart Kadınları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Fatma Ağca Keskinbaş 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yazalı bir açıklama yaptı.

29 Mart Kadınları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Fatma Ağca Keskinbaş 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yazalı bir açıklama yaptı.

Açıklama aynen şöyle:

Eşit ve özgür bir yaşamı birlikte kuracağız!

Açıklama aynen şöyle:

Yoksulluk, sömürü, güvencesizlik, işsizlik, 

İstismar, şiddet, cinayet, adaletsizlik, eşitsizlik, 

Her gün üzerimize boca edilen, çocuklarımızın gülüşlerine, rüyalarına el uzatan, yaşamlarımızı ve kadınlığımızı kuşatan gericilik. 

Hayatımızın çetelesi böyle oldu. Ve bunun karşısında biriken, boğazımızda düğümlenen öfkemiz.

8 Mart’ı öfkemizle ve hayatın her alanında yürüttüğümüz mücadelemizle karşılıyoruz. İşyerlerinde, semtlerde, sokaklarda, fabrikalarda haklarımız ve hayatlarımız için mücadeleyi adım adım örerken iktidara sesleniyoruz “elinizi kadınların haklarından çekin” 

Kadın düşmanı partilerle doldurulan meclis; tam da Medeni Kanun’un 98. Yılında kadın-erkek eşitsizliğini derinleştirmek için adımlarını hızlandırdı. 

2023 yılında 315 kadın cinayeti, 248 şüpheli kadın ölümü gerçekleşirken, 2024 yılının sadece Şubat ayında 36 kadın cinayeti, 17 şüpheli kadın ölümü yaşandı. Kadın cinayetlerini, kadına yönelik vahşileşen erkek şiddetini görmezden gelen iktidar nafaka hakkına, şiddetten kadınları koruyan 6284 Sayılı Kanun’a saldırı hazırlıkları yapıyor. Kadın kazanımları olan tüm temel yasalar, iktidarın düzenlendiği aile çalıştaylarında, aile şuralarında, seçim beyannamelerinde hedefe konuluyor.

81 yerde değil 181 yerde de örgütleseler aile şuralarını, nafaka hakkından da eşitlik hakkından da vazgeçmeyecek, kadınların sesini çoğaltacağız. Tıpkı soyadı hakkını kazandığımız gibi bir gece ansızın kaybettiğimiz haklarımızı da yeniden kazanacağımızı bilerek harekete geçeceğiz, cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkacağız. 

Seçim kampanyalarında LGBTİ karşıtlığıyla nefreti örgütleyen, ayrımcı politikaların karşısında eşit yurttaşlık hakkı için kenetlendiğimiz gibi, bütün gerici, cinsiyetçi, ırkçı, savaş yanlısı politikalara karşı kız kardeşlerimizin elini bırakmayacağız.

Barınamadığı için üniversiteye kaydını yaptıramayan, içinden haşere çıkan yurt yemeklerine karşı boykotlar yapan, kaldığı yurtta asansör faciasında can veren Zeren için sokaklara dökülen binlerce üniversiteli genç kadının “yeter” diyen çığlığını, isyanını büyüteceğiz.

Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde halen barınma, sağlık, eğitim sorunları çözülmedi. Şiddete uğrayan kadınların yargı kurumlarına ve adalete erişimi yok. Depremde kaybolan çocukların hesabı bile verilmedi. Sağlıklı konutlarda barınma hakkı, güvenli kentler, güvenli yaşam için dayanışmayı da mücadeleyi de sürdüreceğiz. 

Tarım alanlarını, sulak arazileri, ormanları maden şirketlerinin talanına açanlara karşı, Kazdağlarında, Akbelen’de ağaçlar kesilmesin diye nöbet tutan köylü kadınların mücadelesiyle birleşeceğiz.

ÇEDES gibi protokollerle okulları medreseye çevirmeye çalışanlara, Diyanetin fetvalarıyla belirlenen gerici müfredata karşı, eğitim hakkı çocukların elinden alınmasın, 6 yaşında evlendirilmek kız çocuklarının kaderi olmasın, parasız, bilimsel, laik, anadilinde eğitim tüm çocukların hakkı olsun haykırışını ülkenin dört bir yanında seslendirmeye devam edeceğiz. Çocukların sağlıklı beslenme hakkı için bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek kampanyasını ilmek ilmek örgütleyen kadınların mücadelesinden tutunacak, daha çok yan yana duracağız.

Kadınların esnek, güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum edilmesine, ucuz iş gücü haline getirilmesine, 10 milyon kadının işgücünden dahi sayılmamasına, sermayenin bu ekonomik planlarının kutsal aile kisvesiyle meşrulaştırılmasına karşı; Özak Tekstilden, Agrobay’a, Corning’ten Burda Bebek’e, Sputnik’e eşit işe eşit ücret ve sendika hakkı için greve çıkan kadın işçilerle sömürü çarklarını kıracak mücadeleyi yükselteceğiz.

Makbul ve itaatkar kadın yaratmak üzere yoksulluğun etrafı dini tarikatlarla kuşatılıyor. Yoksulluğa, şiddette katlandığın, sosyal yardımlara muhtaçlığı kabullendiğin sürece varlığının kabul edildiği ve bütün bunları fıtrat, kader, ilahi bir emir olarak gören tarikatlarda yer aldığın sürece makbul sayıldığın bir kadın tarifi yapılıyor. 

Bize giydirilmeye çalışılan bu gömleği asla giymeyeceğiz, çizilmek istenen sınırları asla kabul etmeyeceğiz.  Güvenceli iş, ücretsiz kreş, bakımevi, eşit işe eşit ücret ve insanca çalışma ve yaşama koşulları, için sesimizi ve ellerimizi birleştireceğiz.

Savaşa hayır diyoruz…..

Dünyada ve bölgemizde savaşlar hız kesmeden devam ediyor. Halkları savaşa sürükleyen politikalardan en çok kadınlar etkileniyor. Savaşta canlarımızı kaybediyor, ganimet olarak görülüyor, yerimizden yurdumuzdan ediliyor mülteci oluyoruz. Gittiğimiz ülkelerde ayrımcılığa uğruyor, ucuz iş gücü olarak görülüyoruz. 

Bu nedenle emperyalist savaşlara hayır diyoruz, bölgemizde ve dünyada barış, ülkemizde demokrasi istiyoruz. 

Kadınlar Kazanacak…..

Hakkımız olanı ancak mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz. 

Sömürü, şiddet ve eşitsizliği üreten kapitalizme ve onun ataerkil, gerici değerlerine, 

Siyası iktidarın cinsiyetçi politikalarına, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, savaşa ve kazanılmış haklarımızın yok edilmesine karşı; isyanımızı birleştirip, mücadeleyi örgütlemek için yaşamın kıyısında köşesinde değil tam ortasında olmaya devam edeceğiz.

Birleşerek mücadele edecek ve bu düzeni değiştireceğiz. 

Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Kadınların Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü! 

 



Osmaniye 8.03.2024 18:22:00 0