’Esnaf Mehmet Yalçınkaya’ belgeseli yayınlandı
Ünlü şef Mehmet Yalçınkaya’nın “Esnaf Mehmet Yalçınkaya” belgeseli izleyici ile buluşuyor. Ünlü şefin Bolu’daki hikayesi ile başlayan, geçmişten gelen temel esnaf değerlerini günümüze taşıyan ve tüm esnaf ritüellerinin anlatıldığı 6 bölümlük belgesel, bir dijital yayın platformunda yayınına başladı.
’Esnaf Mehmet Yalçınkaya’ belgeseli yayınlandı. İstanbul, İzmir, Afyon, Balıkesir gibi pek çok farklı şehirlerde yapılan çekimlerde, esnaf geleneklerini onlarca yıldır sürdüren, geleneksel değerlere sahip çıkan, bereket, şükür, kanaat gibi geleneksel öğelere bağlı ve kuşaklar boyu her türlü koşulda ara vermeden çalışmaya devam eden Esnaf izleyici ile buluşuyor.
Tabelası olmayan restorandan, Atatürk’ün ismini verdiği restorana
Belgesel boyunca şef Mehmet Yalçınkaya’nın izinde karşılaşacak farklı esnaf lokantası hikayelerinde bazen tabelası olmadan hizmet veren bir esnafın yıllarca müdavimlerinin nasıl oluştuğuna, bazen ise Atatürk’ün ismini koyduğu, Yıldız Sarayından gelen aynalarla bezenmiş bir esnafın tarihin ender lezzetleri ile tezgahını nasıl donattığına şahitlik edilecek.
Paranın geçmediği restoranlar
Belgeselde ayrıca, aslını korumaya özen gösteren, 80 yıldır aynı mekanda hizmet veren ve paradan öte esnaf değerlerinin öncelikli olduğu; en temelde samimiyet ölçekli esnafın hikayeleri de anlatılıyor.
Dededen toruna geçen ustalık, bilgelik ve geleneksel emanetlerin ahiliğin evrensel değerlerinin “Şed Töreni” ile nasıl bir ritüele dönüştüğünün izleneceği belgesel için açıklama yapan Mehmet Yalçınkaya, “Benim için aşçılık mesleğinin ilk tarifi, köye gelen iyi giyimli adamlardı. Takım elbiseleri vardı. Bu ustalar tabi ki İstanbul’un iyi esnaf lokantaları Hacı Salih ya da Emirgan Abdullah Lokantası gibi daha üst seviye Türk mutfağı yemekleri yapan lokantalardandı. Bu takım elbiseli ustalar, lokantalarını anlatırken imrenerek dinler ve orada olmayı hayal ederdim. Bugüne kadar çalıştığım tüm bu lokantalardan ve dinlediklerimden; adap, usul, gelenek, usta, çırak ilişkisi dahil pek çok şeyi öğrendim. Başka bir ruhu vardı onların. Samimi olmaları, gözlerinin tok oluşu, sözlerinde durmaları gibi. Belgesel çekimlerinde de bizzat bu duyguları hala yaşayan, haftada bir gün kazancını çalışanlarıyla paylaşan, mahallesindeki ihtiyaç sahibinin sessiz destekçisi olan, şed kuşanma merasimleri ile çırağının bir nevi maddi ve manevi diplomasını teslim eden, mesleğe, insana, sanata, zanaata, irfana, ustalığa verilen değeri yaşatan pek çok güzel esnaf emekçi kardeşlerimizle buluşma fırsatı buldum. Esnaf kitabımdan seçilen çok özel yemek reçetelerini onların mutfağına hediye etme şansı yakaladım. İzleyicilerin beğeneceğini ve yeni nesillerin hafızasına geçmişten bir not düşüleceğini umuyorum” dedi.