Ev satın alınırken depremler kadar salgınlar da düşünülüyor

Ev satın alınırken depremler kadar salgınlar da düşünülüyor

Ev satın alınırken depremler kadar salgınlar da düşünülüyor

COVID-19 salgınıyla birlikte dünya genelinde milyonlarca insan sosyal izolasyon ve karantina tedbirleri kapsamında uzunca bir süre evlerine kapandı. Bu süreçte balkon, bahçe, teras ve çalışma odası gibi evdeki yaşam alanlarının önemi bir kez daha görüldü. Uzmanlar yeni dönemde ev satın alınırken bu yaşam alanlarının önemli bir kriter haline geleceğini belirtiyor.

Dünya genelinde 6 milyondan fazla insana bulaşan ve binlerce insanın da hayatını kaybetmesine neden olan COVID-19 salgınıyla birlikte öncelikli ihtiyaçlar ve alışkanlıklar değişti. Özellikle sosyal izolasyon ve karantina uygulamalarıyla evlerde daha çok vakit geçirilirken, evlerin mimari ve kullanım şekli bu tip durumlarda yeterlilikleri yönüyle sorgulanır hale geldi. Donatı Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Etem Yiğitol, salgınla birlikte satın alınmak ya da kiralanmak istenen evlerde balkon, teras, bahçe ve çalışma odaları gibi yaşam alanlarının satın alma kararını etkileyen en önemli kriterler arasına gireceği kanısında olduğunu söyledi.

’’Balkon, bahçeler ve çalışma odaları öncelikli kriterler haline geldi’’
Ev satın alanların bu güne kadar öncelikleri mülkün depreme karşı dayanıklılığı, konumu ve büyüklüğü olurken salgın ile birlikte bu sıralamada değişiklik olabileceğini ifade eden İbrahim Etem Yiğitol, ’’Artık insanlar bir konut bakarken en az depreme dayanıklı olması kadar olası yeni salgınlarla birlikte evden çıkamamaları durumunda neler yapabileceklerini de sorguluyor. Daha çok çocuklu ailelerde gördüğümüz bu ihtiyacın bahçeli, teraslı ya da geniş balkonlu evlerle çözüme kavuşacağı kanaatindeyiz. Salgın hastalıkların tüketici nezdinde afet olarak değerlendirildiği ve satın alma davranışlarını doğrudan etkileyeceği görülmektedir ’’ dedi.

’’Yeni projelerde mimari anlayış değişiyor’’
Rezidans tipi konutların çoğunda yaşam alanlarının yine rezidans içinde yer alan ve toplu kullanıma açık spa, havuz ve spor salonlarında sıkıştığını belirten Yiğitol, ’’Salgınla birlikte bu alanların kullanıma kapanmasıyla karantina daha zorlayıcı bir hal aldı. Ev içinde geçirilen sürenin artmasıyla insanlarda özel alan olgusu da tekrar hatırlandı. Coğrafyamıza özgü balkon kültürü de yine bu dönemde önemini hissettirdi. Donatı Gayrimenkul olarak yapmış olduğumuz araştırmalarda genel kanaatin önümüzdeki dönemde başlayacak olan konut projelerinde mimari olarak bu beklentilerin göz önünde bulundurulması gerektiği görülmektedir’’ şeklinde konuştu.


Güncel 5.06.2020 12:29:04 0