Fabrika çalışanı K.Y.: “Uyardık, patlayacak dedik ama bizi hiç dinlemediler. H.A.V. bize; ’Siz her şeyi duymayın, görmeyin’ dedi"
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği havai fişek fabrikasıyla ilgili görülen davada beyanda bulunan fabrika çalışanı K.Y., “Uyardık, patlayacak dedik ama bizi hiç dinlemediler. H.A.V., ’Siz her şeyi duymayın, görmeyin’ dediler bize. Ben korkuyordum. Patlama olunca masanın altına girdim” dedi.
Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevkiinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de saat 11.15’te meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 127 kişi yaralanmıştı. Konuya ilişkin davanın 2’nci duruşmasının 2’nci günü Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu’nda görülmeye başlandı. Davanın bugünkü duruşmasında ise müştekiler dinlenmeye başlandı. Duruşmada beyanlarını belirten fabrika çalışanları ve patlamada hayatlarını kaybedenlerin yakınlarından bazıları, bütün sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtirken bazıları ise sanıklardan Ali Rıza Ergenç C., Y.C. ve H.A.V.’den şikayetçi olduklarını kaydetti.
Üretim konusunda baskı uygulandığını beyan ettiler
7 kişinin hayatın kaybettiği 128 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasında çalışan işçilerin mahkeme sırasında verdiği beyanlarında, üretim konusunda kendilerine baskı uygulandığını, kendilerine verilen sayıya ulaşmak için molalara çıkartılmadıkları zamanların olduğunu ve patlamanın olabileceğini önceden tahmin ettiklerini kaydetti.
"Söylememize rağmen önlem alınmadı"
Fabrikanın muska olarak adlandırılan bölümde çalıştığını belirten F.G., “Söylememize rağmen önlem alınmadı, muskaları sadece güneşe sererek kurutmaya çalıştılar. Çin Mahallesi’ne girme yetkimiz yoktu. Son 10 gündür mutsuzdum çünkü korkuyorduk muska işine başladığımızdan beri” dedi.
"5 metre ileriye uçtum nasıl ölmedim şaşırıyorum"
Fabrikanın muska olarak adlandırılan bölümünde çalıştığını ve patlamada 5 metre ileriye uçtuğunu belirten F.G., “Patlama anında sayım yapıyordum. Birden bire patlama oldu, kendimi yere attım, nasıl dışarı çıktım hatırlamıyorum. 5 metre ileriye uçtum nasıl ölmedim şaşırıyorum. Beni hastaneye ağabeyim yetiştirdi, psikolojim bozuldu, tedavi görüyorum. Bunlar cezalarını çeksinler. Her yerde mallar vardı, can güvenliğimiz yoktu, patlama olacak diye uyarmıştık” diye konuştu.
“Siz her şeyi duymayın, görmeyin” dedi
Fabrikada çalışan ve duruşmaya müşteki olarak katılan K.Y., “Uyardık, patlayacak dedik ama bizi hiç dinlemediler. H.A.V., ’Siz her şeyi duymayın, görmeyin’ dedi bize. Ben korkuyordum. Patlama olunca masanın altına girdim içerisi kap karanlık olmuştu, arka taraftan çıkınca bir baktım hiç bir şey yoktu her şey patlamıştı. Kaçarken düştüm ayağımdan yaralandım kafamdan zaten yaralanmıştım. Patlamanın muska bölümünde olduğundan şüpheleniyorum” şeklinde konuştu.
"Böyle bir ölümü eşim dahil hiç kimse hakketmedi"
Patlamada hayatını kaybeden Erhan Ateş’in eşi olan ve fabrikada çalıştığını belirten N.A., “Olay nasıl oldu anlamadım. Benim eşim Çin Mahallesi’nde çalışıyordu. Eşim bana Çin Mahallesi’nde hayatını kaybeden Ramazan Kor’a barut yaptırdıkların söylüyordu. Eşimde, ’Ben sadece misket yaparım orada’ diyordu. Hepsinden şikayetçiyim benim canımı benden aldılar. Böyle bir ölümü eşim dahil hiç kimse hakketmedi. Sizden tek istediğim adalet yerini bulsun” ifadelerini kullandı.
Fabrikada çalışan işçilerden bazılarının ve patlamada hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının bazılarının beyanlarını dinleyen mahkeme heyeti, diğer müştekilerin beyanlarını almak için duruşmaya yarına kadar ara verdi.