Tarih: 25.10.2016 05:15

Fatma Şahin:"Kadın bir uygarlıktır"

Facebook Twitter Linked-in

BAHÇE - Osmaniye`nin Bahçe İlçesi Ziraat Odası Başkanı Fatma Şahin, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Gününü dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yaptı.Şahin, yaptığı açıklamada şunları söyledi:" Uygarlık bir medeniyet toplumu yaratır. Medeniyeti, ortak kuralları olan toplumlar yaşar ve yaşatır. Kadını üretimden, hizmetten, yönetimden soyutlayan toplumlar sosyal bir toplum değildir. O toplum erkeksidir ve erkeklerin egemenliğindedir. O toplum mat bir toplumdur, çok seslilik ve çeşitlilik yoktur.Kadınların eve kapandığı toplumlarda, kadınlar karşı cinslerinin cinsel ihtiyacını karşılayan, çocuk doğuran, erkeklere hizmet eden, temizlik yapan, yemek hazırlayan birer ev kölesidirler. Dahası, kent kültüründen nasibini almamış toplumlarda kadınlar, feodalitenin ilkel gelenekleriyle hayatlarını ikame ederler, yaşamlarına da erkekler yön verir.Kadınlar gelişmemiş toplumlarda erkeklerin namusunu temsil ederler. Erkekler kimin namusunu temsil ederler acaba? Kadınlar, topluma yön veren, yönlendiren kurumların başında, üretimin içinde yoksa, o ülkede baharsız bir mevsim yaşanıyor demektir. Bahar mevsimlerin başlangıcıdır. Kadın bahar mevsimi gibidir, aynı zamanda bir uygarlık ışığıdır. Bahar, denizin, dağın, ovanın ve ormanın olduğu yerde kendini gösterir, çölde baharın geldiği fark edilmez. Kadının yer almadığı, elinin değmediği toplumlar çöl gibidir.Bugünkü İslam toplumlarında görünenin aksine İslamiyet?te de iş bölümündeki hudutların daha esnek olduğu görünmektedir. Örneğin, Hz. Muhammed (sav)in eşi Zeynep dericilik ile uğraşırdı ve kazandığını sadaka olarak dağıtırdı. Hz. Muhammed (sav) ev işlerinde eşlerine yardım eder, elbisesinin yırtığını yamar, ayakkabısının söküğünü dikerdi. Dolayısıyla, İslam?da kadının, bağımsız bir kişiliğe sahip olduğu ve aynı zamanda ekonomik açıdan da bağımsız olduğu görülmektedir. Bir hadiste kadınlar erkeklerin mülkiyetinde olan bir mal olarak değil aynı haklara sahip kişiler olarak belirtilir.Hz. Muhammed (sav) döneminde kadınların şahsiyet sahibi olduğu, haklarının farkında oldukları ve bilinçli bir şekilde kendilerini savundukları görünmektedir. Erkek egemenliği altında ezilen, pasif, ikincil statüye sahip Müslüman kadın portresinin, zaman içinde gelişen Müslümanların tatbikatlarının ve Batılıların geliştirdiği klişelerin bir tezahürü olduğu söylenmelidir. Müslüman kadınlar hakkındaki menfi düşünceler maalesef zaman içinde oluşmuş olup Hz. Muhammed (sav) dönemi pratikleri ile çelişen bir yapıya sahiptir. Pederşahi kültürlerin, Kuran?ı kadınlar hakkındaki müspet görüşlerini, kendilerinin kadın hakkındaki önyargılarını besleyecek şekilde okudukları söylenebilir. Erkeğin sorumluluklarının daha fazla olması onun kadın üzerinde daha fazla hak ve yetkiye sahip olmasına neden olmuştur. Nitekim bir ayet-i kerimede bu durum ?Erkeklerin kadınlar üzerinde ve kadınların erkekler üzerinde hakları vardır. Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece vardır.? (Bakara, 228) ifadesiyle açıklanmaktadır. Ancak bu durum kadının aile içinde ve toplumda ikincil planda olması veya birey olma özelliğini yitirmesi manalarına gelmemektedir. İslamda önemli olan cinsiyet değil, kul olarak Allah karşısındaki durumudur. ?Şüphesiz Allah katında sizin en üstününüz Ondan (Allahtan) en çok korkanınızdır ?(Hucurat,13) ayeti bu konuya nihai noktayı koymaktadır.Biz Bahçe Ziraat Odası olarak, kadının toplum hayatındaki yerine önem verdiğimizi sözle değil yaptığımız çalışmalarla göstermekteyiz. Bu doğrultuda çeşitli çalışmalar yaptık. Son olarak Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansına sunduğumuz Kadınların Tarım Alanında eğitilmesine yönelik olarak hazırladığımız kabul edilen projemizin hibe sözleşmesini imzaladık ve Kasım ayı içerisinde uygulamaya başlayacağız. Bunun yanında yine Tarım Alanında Kadın İstihdamına yönelik hazırlamış olduğumuz projemiz de bulunmaktadır. Bu tür çalışmalar kırsal alanda yaşayan sindirilmiş kadının toplumda yer sahibi olmasını, özgüveninin artmasını dolayısıyla bir yığın sindirilmiş insan yerine, çalışan, üreten, gelişime açık toplum oluşmasını sağlar. Ulu Önder Atatürk?ün deyimiyle ?Vazgeçmeyin, umarsız kalmayın, çevrenizdeki, komşunuzdaki zedelenmiş ruhları kaale alın. Yeniden kimliklerine kavuşmalarına yardımcı olun. Unutmayın ki kadın anadır, geleneklerin yaratıcısıdır. Modern toplum için hür ve çağdaş düşünmek gerekir.? diyoruz ve tüm üretici kadınlarımızın 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Gününü kutluyoruz. "




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —