Fevzi Konaç: "Virüsün şamarına yüzümüzü uzattık"
Cihannüma Derneği Kayseri İl Başkanı Fezvi Konaç, alınan önlemlere uyulmaması ve koronavirüsün yayılması sonrasında vatandaşların dikkatini maske, mesafe ve temizlik konularına çekerek, “Vatandaş olarak devletin merhamet elini teperek, sanki virüsün şamarına yüzümüzü uzattık” dedi.
Cihannüma Derneği Kayseri İl Başkanı Konaç, “Devletimizin yoğun gayreti ve sağlık personelimizin üstün performansı ile gelinen olumlu noktayı, millet olarak bozmaya dair elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. Garip bir ruh halindeyiz. Virüsle savaşa meşhur bir benzetmede olduğu gibi tabiri caizse ‘Türk gibi başlamak & Alman gibi bitirmek’ sözünde olduğu gibi çok önemli tedbirler ve kısıtlamalarla başladık. Ama ne yazık ki sonunu getiremedik. Sokağa çıkma yasakları, yaşlı ve genç nüfusla ilgili sınırlamalar, adliye ve eğitim alanlarındaki makul tedbirler, test sayısındaki her gün artan performans, yurt içi ve dışı seyahat yasakları ile ülkemiz tüm dünyaya örnek bir mücadele örneği sergiledi” ifadesinde bulundu.
Konaç: "Takdir edileceği gibi devlet işleyen bir mekanizma. Çarkların dönmesi gerekiyor. Alınan her kısıtlama kararı ülkemizin çarklarının dönmesine olumsuz etki yapıyor. Hastalıkla mücadelede bir yandan hayata dair sınırlamalar getirilirken, diğer yandan oluşan büyük mali açığı kapatabilmek için devletimiz elinden geleni yaptı. Bunu görmeyen gözler ya bakmayı bilmiyor ya da nankörlük ediyor” diyen Konaç, “Şimdi ‘bu serbestiyete geçiş erken oldu’ diye yapılan eleştirilere bakıyorum da, eğer ilk zaman alınan tedbirler aynı katılıkta devam etseydi, nasıl bedeller ödenir ve neler olurdu bunu düşünmek gerekir. Devletin tedbir almaya gücü yeter. Bir emirle tüm hayatı dondurabilirdi ama belli bir sürenin sonunda böyle yapmadı. Çünkü devletin demir yumruğu olduğu gibi pamuk gibi okşayan bir ele sahip olması gerektiğini de düşünüyorum. İşte o merhametli pamuk el alınan tedbirlerle ilgili gelinen olumlu havayı da dikkate alarak vatandaşına ‘kontrollü sosyal hayat’ ölçüsü koyarak hayatımızı, ticaretimizi, ibadetimizi, mesleğimizi, tatilimizi yapabileceğimiz bir serbesti alanı tanıdı. Tanıdı tanımasına da, maalesef vatandaşına kendi hayatı için elzem olduğunu düşündüğü bir maskeyi taktıramadı. Mesafeyi korumayı anlatamadı. Temizlikte titiz olması gerektiğini dinletemedi. Düğün dernek işlerimize bir düzen vermemizi istedi ama bunu vatandaşına duyuramadı. Suç devlette mi? diye iç geçirenleri rahatlatayım. Bana göre bütün bu uyarılara rağmen vatandaş durumun ciddiyetini bir türlü gerektiği gibi kavrayamadı. Peki ne oldu? Müthiş bir performans gösterip hayatımızdan ve gündemimizden çıkaracağımız virüs, şimdi daha da güçlenerek geri döndü” şeklinde konuştu.
Konaç, açıklamsını şu şekilde sonlandırdı:
"Devletimiz ilk zamanlarda alınan tedbirler nedeniyle bozulan bazı dengelerin yeniden inşası ve zararların telafisi için merhamet etti. Kurallara uyarak hayatımızı kolaylaştırmak istedi. Ama biz vatandaş olarak devletin merhamet elini teperek, sanki virüsün şamarına yüzümüzü uzattık. Bu yüzden ne kadar acı bir tablo yaşıyoruz, hüzünlenmemek elde değil. Bakın ve vicdanınızı sorgulayın. Bu son hafta tam 8 doktor ve onlarca sağlık personeli kardeşimiz bizim vurdum duymazlığımız ve kural tanımazlığımız yüzünden hayatını kaybetti. Sizi/bizi kurtarmak isterken, kendilerini kurtaramayıp virüse mağlup oldular. Sen/ben bir maskeyi takmadığımız, bir düğün zevkimizden ödün vermediğimiz, bir metrelik mesafemizi koruyamadığımız için can verdiler. Acı ki bugün bütün emeklerin ve çekilen çilelerin heba edildiği bir süreç yaşıyoruz."