Fransa?da kaos günden güne daha çok tırmanmakta olup, artık şiddet olaylarının önüne geçilemiyor. Ülkeyi saran kaos ve huzursuzluk ortamı Fransızları derinden yaralamıştır. Ağır şartlar getiren iş kanununu protesto eden sivil toplum örgütleri ve halk, Hükümetten bu iş kanunları karşısında geri adım atmalarını beklerken, güvenlik güçlerinin ağır şiddetleriyle ve yaptırımlarıyla karşı karşıya kaldılar. Halen devam eden iç huzursuzluğun ve kaosun ana sebebi halkın devlete olan kırgınlığıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Hollande, sözde sosyalisttir.2012 yılında sosyalist bir hükümet programıyla propaganda yapmış ve seçilmiştir. Ama yaklaşık dört yıldır uyguladığı kanunların hiçde sosyal olmadığını halk fark etmiştir. 2012 yılı seçim kampanyasında halkın??Sarkozy?e olan nefretinden faydalandı. Halk, Sarkozy döneminden oldukça nefret etmişti. Yine bu dönemde gerek ekonomide gerek başka alanlarda ciddi sorunlar yaşanmıştı. Sayın Hollande, seçim kampanyasında her şeyi değiştireceği sözünü vermiş ve birçok vaatlerde bulunmuştu. Seçim sonrası görülen ise; her şeyin iyiye gitmediği ve verilen sözlerin vaatlerin yerine getirilmediğiydi. Ama pratikte çok az şey değişti Ekonomide iyileşme görülmedi. İşsizlik ve ekonomik kalkınma seviyesi aynı seviyede kalmıştı. Yine bu dönemde devlet mensupları dolandırıcılıkla suçlanmıştı.
Aslında Fransa her alanda güçlü bir ülkeydi. Yapılan anket ve istatistiklere göre, Fransa Avrupa ülkeleri arasında 9. dünya ülkeleri arasında ise 32. mutlu ülke. GSYİH bakımından ise, dünyanın 5. büyük Ekonomisine sahip bir ülkedir. Hükümet ekonomik meselelerde ilkönce aşırı solculuğa dayanan bir siyaset uygulama başladı. Uyguladığı bu siyaset karşısında, şirketlerle karşı karşıya geldi. Şirketler uygulanan bu ekonomik politikalara ve kanunlara karşı geldiler. Çünkü verimliliği engelliyordu. Ekonomik olarak bir getirisi olmadı. Ekonomide başarısız olan hükümet bu defa da, ekonomi politikalarını değiştirerek sağcı bir siyaset uygulamaya başladı. Hükümetin bu defa farklı bir politika uygulamasından dolayı, halkın faydasına olan bir çok sosyal imkanları kaldırdı. Halk, bu sosyal imkanların hükümetin yanlış politikalarından dolayı kaldırıldığını ve artık yararlanamadıklarını görünce, bu defada hükümetle halk karşı karşıya kaldı. İşte bugün Fransa?da halkın protestosusun asıl sebebi, hükümetin uyguladığı yanlış siyasetten doğan halkın zararına olan uygulamalara tepkidir. Başarısızlıklarına başarısızlık katan hükümet, bu defada verimliliği artırmak için yeni bir kanunun uygulamak istiyor. Bu kanun işçilerin haklarını savunmuyor. Bilakis zenginlerin haklarını savunuyor. Kanunda günlük çalışma süresinin artırılması hakkı veriliyor. Yani şirketler işçilerin günlük çalışma süresini artırabilecekler ve işçileri daha fazla çalıştırabilecekler. Bu kanunun adı ??El Khomri Kanunu?? El Khomri, Çalışma Bakanı Myriam El Khomri?dir.
Sivil toplum örgütleri ve halk tarafında bu kanunlara karşı ağır protestolar gelince, bu protestolarda polisin uyguladığı şiddet karşısında halkın kırılganlığı daha çok arttı. Birçok protestocular dövüldü, ağır yararlılar var. Halk, polisin bu denli şiddet uygulayacağını tahmin etmemişti. Şiddet olayları devam etmektedir. Polis protestoculara ağır şiddet uygulamaktadır. Fransa?dan endişe duyuyorum. Oradaki Fransız halkına desteğim sonsuz. Halka polis tarafından yapılan zulüm nasıl Fransız halkını yaralamışsa; bu zulüm benide derinden yaralamıştır.
