Önceki yazımda hükümetin yanlış uygulamalarından doğan yanlış ekonomik politikalarının halkı düşünmediğini ve halkın hakkını savunmadığı ve bundan halkın çok zarar gördüğünden dolayı, şiddet olaylarının tırmandığını yazmıştım. Halen Fransa?da şiddet olayları devam ediyor. Basın bu alayları dışarı duyurmuyor. Hükümetle sendika yetkilileri bu ara görüşüyorlar. Ama sonuçta geri adım atan yok. Bu arada içerisinde kaos varken, Hükümet Ermeniler lehine birde karar aldı. Cumhurbaşkanı Sayın François Hollande seçim vaadi olarak, sözde Ermeni soykırım inkarını ceza kapsamına alınmasını teklifi de mecliste kabul edildi. Artık Fransa?da Ermeni soykırımı yoktur diyen cezalandırılacak. Burası Fransa, içeride şiddet olayları varken, hakkını arayan halk polis tarafından ağır şiddet görürken, meclisin aldığı karara bakınız. Fransa?nın tarihinde o kadar çok soykırım var iken, kendi yaptıkları soykırımı görmemezlikten geliyorlar. Başarısız bir hükümet, halk memnun değil. Önce halkın yararına kararlar alması gerekirken, başka ülkelerin işlerine karışması ne kadar doğrudur. Geçekten, Fransa?daki halktan endişelenmemek elde değil.
Polis ve göstericiler arasında çatışmalar yaşanıyor, birçok işkolunda grevler var. Sendikalar ve işçi örgütleri, hükümetin yasa tasarısını geri çekmesini, aksi takdirde geri adım atmayacaklarını söylüyorlar. Hatta geçenlerde Fransız İstihbaratının Patronu bir açıklama yapmış. Açıklamasında ??İç savaşın eşiğinde olduklarını ve bunu engellemek için kaynaklarının bulunmadığını ve tüm kaynaklarının hepsini İslamcı Risklere harcadıklarını??itiraf etmiş. Hükümetin başarısız ekonomi politikaları, halkın siyasetçilere güveninin azalması ve polisin halka karşı şiddet uygulaması sonucu, halkta bir kırgınlık meydana gelmiştir. Hükümet yetkilileri ve sendika yetkilileri bu soruna bir çözüm bulmak için her ne kadar bir araya gelmeye çalışsa da, ortak bir karar alamıyorlar. Hem hükümet geri adım atmıyor ve hem de sendikalar taleplerinden vazgeçmiyorlar.
2015 yılında ki suikastlardan bu yana halk korkuyor ve çok tedirginler. Aynı zamanda Fransa?da bir güvenlik krizi yaşanıyor. İşte sorun ise; siyasetçilerin halkın bu korkusundan istifade etmeye çalışıyorlar. Hükümet ise; başarısızlıklarını bu korkuyla bastırmak ve unutturmak istiyor.7 ay önce sıkıyönetim ilan edilmiş. Eylemler yapılıyor. Bazı cami içlerinde polisler aramalar sürdürüyor. Müslümanların evleri gece basılıyor. Irak ve Suriye bombalanıyor. Olağanüstü hal yasasını da çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışıyorlar. Yani protesto eylemlerini yasaklamak istiyorlar. Muhalefet ise; hükümeti güvenlik konusunda başarısızlıkla ve teröristlere karşı yumuşak davranmakla suçluyor. Hatta Müslümanlara çok fazla hak vermekle suçlanıyor. Fransa?daki mülteci krizi de kullanılıyor. Paris?teki son saldırıda iki saldırgan, mülteci olarak Avrupa?ya girmişti. Kısacası halkı korkutmak için her yola başvuruluyor ve her oyun oynanıyor. Bu olaylardan dolayı İslama ve Müslümanlara karşı halk olumsuz bakıyorlar ve İslamın Avrupa?dan çıkmasını istiyorlar. Avrupa?nın diğer ülkelerinde olduğu gibi Fransa?da Müslümanların sayısı çok fazladır. Birkaç sene öncesine kadar bu tür olaylara ırkçılık (racisme) deniliyordu. Sosyalistler ise; ırkçılığa karşıydılar. Yabancı göçmenlerin yanında olup onların hakkını savunan Fransız sosyalistler ise, bugün oy kaybetmemek için Müslümanlara saldırmaya başladılar. Başbakan Manuel VALLS, bu sözüyle ?? FRANSA?NIN EN ÖNEMLİ MÜCADELESİ İŞSİZLİK VE EKONOMİK KALKINMA MÜCADELESİ DEĞİLDİR. EN ÖNEMLİ MÜCADELESİ KİMLİĞİN VE KÜLTÜRÜN MÜCADELESİDİR?? sözüyle işte; laikliği saptırarak Müslümanları hedef alıyor.2017 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak bu nedenle siyasetçiler oy uğruna her şey den faydalanmak istiyorlar. Aşırı Sağcılar (Front National) bu kavramda çok etkili oluyorlar ve oy potansiyelini yükseltiyorlar. İşte Fransız halkı böyle kutuplaşıyor. Huzursuzlukta artıyor. Sosyalistler bölünmeye doğru gidiyorlar. Bazı sosyalistler Başbakan Manuel VALLS?a karşılar. Yeni açılım istiyorlar. Özellikle Müslümanları kötü gösterip, hedef tahtası haline getirmek istiyorlar. Son yıllarda Müslümanlara karşı eylemler ve islamofobi çok arttı. 2017 yılında yapılacak seçimlerde, Müslümanlar hedef tahtasına getirilmeye yıllar önce başlanmış. İşte Fransa?nın şu anki genel durumu böyledir.
